FİKİR 6
Doğruların Yanlış Temsilcileri – Hasan Eren Demir
Evet… Doğruların yanlış temsilcileri… Bu başlık çok hoşuma gidiyor çünkü etrafımdaki sıkıntının 3 kelimelik tanımıymış gibi hissediyorum. Her neyse daha da açacağım. Saat geceyarısı bilmem kaç demek isterdim ama teknolojinin beni çepeçevre sardığı kendi küçük dünyamda sokak lambasının altında elinde bir kalem bir kağıt yoksul bir dahi gibi hissedemiyorum. Saat 02.28 Cuma. Peki gelelim esas […]
Yaşamak Bir Ağaç Gibi Tek ve Hür – Ahmet Faruk Keçeli
Kapılar kapandı yüzümüze, daha 2018’deyken. Nerde bulmuş hayat, bize güç vermeyince. Adını, sanını unutmuş, kendi adını Artvinli Serkan diye yutturmuş. Eşref’in yanında heybetli silah kuşanmış. Rogardan başkalarına Aga’nın oğlu diye kendini tanıtmış. Erol avcılıktan Murat Diyarbakırlı’ya sığınmış. Dayının yeğeni olarak kendini tanıtmış. Milliyetçiymiş aslında Ülkücü hiç olmamış. Kendini hakime milliyetçi dayının yeğeni diye satmış. Bir […]
Güreş ve Dövüş Hayvanlarının Canımı Yakan Öyküsü – Yasemin Evren
Dövüş horozu..Güreş devesi..Güreş danası…Dövüş köpeği..Bir türlü anlam veremediğim organizasyonlarda kullanilan masum hayvanlar.. İnsanlar mutlu olacak diye ölümüne dövüştürülen/güreştirilen ağzı var dili yok zavallı hayvanlar..Başarılı olunca hediyelere boğulan, yenilince genellikle kasabın yolunu tutan veya sokağa bırakılan günahsız hayvanlar.. Bu hayvanların sahiplerinin psikolojilerini merak ederim her zaman. Nasıl bir vahşettir, beslediği hayvanın kan revan içinde kalmasını izlemek? […]
Gelmişli Geçmişli – Osman İlhan
Borges’in “…hafızam bayım, sanki bir çöp yığını” dediği noktadayım. Ne geçmişin kalıntılarıyla şimdiyi yaşayabiliyorum, ne de geleceğin beyaz sayfasına değiyor kalemim. Önüm flu, adım atsam tanıdık bir acıya denk geleceğim. Dursam –ki duruyorum- ah bu gölgem ne fena! Ortadayım; geceyle gündüzün arasına sıkışmış bir saat… Artık kendimi toparlamaya çalıştıkça daha çok dağılıyorum. Su akınca kap […]
Anlama Noktası – Gülşah Babayiğit
Bayım sanıyorum haftada bir görüşerek geçirdiğimiz 1 yılın sonunda girdiğim psikozdan çıkabilmiş olmam karşısında büyük bir mutluluk duyuyorsunuz. Mutluluğunuz ile başarılı olmanın verdiği haz ya da bir hastayı şifalandırmış olmak arasında bir nedensellik bağı kurmaya çalışmayacağım. Çünkü bu ikna edici olmayacaktır. Zaafların terapistler için bile yeterince gerçek ve yadsınamaz olduğunu düşünüyorum. Duygu durum karmaşası içinde […]
Aşkın Müdavimi – Ceyda Kılıç
Sendeyim, ne olursa olsun gidemeyecek kadar bağlı kalmışım. Gecenin karanlığında kaybolmuş bir çocuğum. Sabahın erken saatlerinde güneşin sıcağında kavrulmuş bir insanım. Ama artık içimde çocuksu bir heyecan yürüyor. Sana gelmek için denizde kulaçlar atıyorum. Ne kadar başarabilirim? Nefes almama ne kadar kaldı? Bazı durumlarda zaman durabiliyor, yanına geldiğimde zaman duracak mı? Yeniden özgür olabilmek […]
Sessiz Kalmayalım – Ece Kuru
Netflix, 1997 yılından bu yana dizileriyle kalbimizde yer edinmiş bir platform. Yakın zamanda bu platformda herkesin izlemesi gereken belgeseller olduğunu fark ettim. Eminim ki bu gerçek hayat belgeselleri toplumda bazı değişikliklere –çok küçük bile olsa- yol açacaktır. İşte bu belgesellerden beni açık ara en çok etkileyeni ’’The Keepers’’. ‘’The Keepers’’ ilk başta klasik bir cinayet […]
Asıl Lanet Biziz – Kemal Berker Gerdan
Şu son yüz yıl en kötü dönemine denk geldik belki de; kadın cinayetleri, dolandırıcılar, hayvan katilleri, seri katiller, tecavüzcüler, kavgalar, kargaşalar hep bir gürültü patırtılar. İnsanlar o kadar alışmışlar ki, kötü haber duymaya en kan dondurucu haberler de bile sakin kalabiliyoruz artık, her gün en az yüze yakın insan bir felaket yüzünden can veriyor ama […]
Refet ve Fatma Aliye Hanım’dan Kadınlara Selamlar – Özge Angi
Refet, Türk edebiyatında ilk kadın roman yazarı olan Fatma Aliye Hanım’ın 1898 yılında yazdığı, annesi ile birlikte zor koşullarda yaşayan yoksul bir genç kızın öğretmen olma hayali için verdiği mücadeleyi anlatan kısa bir romandır. Kitabin içerisinde yer alan kadın karakterler, yazıldıkları dönemin koşulları göz önüne alınırsa, verdikleri hayat mücadelesi içerisinde, son derece güçlü ve kendi […]
Beyaz Geceler’in Hayalperesti – Ece Kuru
’’az çok hayalperestlik denen bir hal doğar ve insan sanki insan değil de tuhaf bir orta cins, hayalperest olur.’’ Petersburg Günlüğü St. Petersburg şehri güneş battıktan sonra da aydınlık kalan beyaz geceleri ile meşhurdur. Mayıs sonunda başlayan beyaz geceler Temmuz’un başında sona erer. Bu aydınlık gecelerde sokaklardaki insanlar eğlenir, beyaz gecelerin romantik havasından faydalanır. 1848 […]
Zombi Algoritması – Josef Hasek Kılçıksız
Bir zombi alegorisi olarak kapitalist modernite Otuz yıldan beri milyonlarca insan, hayatlarını piyasa güçlerinin çekip çevirmesine, davranışlarını şekillendirmesine ve demokratik haklarını zapturapt altına almasına izin verdi. Zamanla adı ekonomi olan bir din ve bu dinin kendilerini bu düzeneklerin iktidarına ve denetimine tapmaya adamış müritleri oluştu. Şimdi serbest piyasa sistemi kendi içine çöküp patladı. Bencillik, hiyerarşi […]
Entelektüellerin Büyük Korkusu – Senur Ünver
Geriye yazmak ve kafein tüketmek dışında bir şey kalmadığında; yemek ve su, tuvalet ve gezinti bir hiç olduğunda, alışveriş öteki insanları gözleme halini alıp bir süre sonra da sıkıcılaştığında, işte o berbat zamanların başlangıcı, düşünsel sürecin kendisi gelip çatmış demektir. Artık siz, bundan sonra, kolay kolay bir şey satın alamaz, kendinize ihtiyaç yaratamaz, yemeği kısarsınız. […]
Doğru Anlamıyor Muyum? – Berfin Sara
Herkesin şiddetle savunduğu bazı doğruları var bu hayatta. Senin de var, benim de var, defalarca bir şeyler anlatmaya çalıştığımız o kişinin de var. Biliyorum, belki de senin olan düşünceleri kabul etmesi için çok çaba gösterdin birine karşı. Büyük ihtimalle hayal kırıklığına da uğramışsındır fakat belli bir süre sonra görürsün ki ya senin gibi düşünüyordur ya […]
Son Yorumlar