FİKİR 6
SARKAÇ’IN VAAT ETTİKLERİ-RAMAZAN PARLADAR
Son yıllarda edebiyatımızda öykünün yükselişine tanık oluyoruz. Güçlü bir öykücü kuşak yetişiyor. Bu gücü yaratan etmenlerin başında bu öykücülerin şiirle kurdukları güçlü bağ olduğunu düşünüyorum. Hatta, diyebilirim ki, çoğu genç öykücü, şiirin olanaklarının günümüzün pek çok şairinden daha fazla farkında ve bu olanaklardan çok daha ustaca yararlanıyorlar. Şengül Can, bu genç öykücülerden biri. 2013 Yaşar […]
VERA’NIN KÜLLERİ – YASEMİN ÜNLÜ
(Vera ve Nazım) Aşka âşıktı Nazım. Güzel olan her şeye ve en çok da Vera’ya. /// VERA’ YA… iri iri damlalarıyla yağmur üzüm salkımıydı doğum gününde senin şaşkın ve sırılsıklam durdum önünde senin altın kubbeli bir ağaçtın denizin ortasında ilk ergenlik düşümden geliyorum sana bu şehrin bana verdiği en tatlı yemiş en akıllı söz […]
MAĞARADAKİLER-CEMİL MERİÇ – MEHMET ÖZGÜR ERSAN
İnsan bir mağarada gibidir. Elleri kolları zincirlenmiştir. Gördüğü bütün şeyler, mağarada Karagöz ve Hacivat gibi gölge oyunudur. Bu insanların zincirlerini kırsan, onları gün yüzüne çıkarsan, gerçek görüntüler göstersen de o insanlar gerçeği alıştıkları siluetler olarak görürler ve bu yeni görüntülerin asıl gerçek olmadığını savunur ve sana düşman olurlar. Eflatun (Aristo) İskenderiye Kütüphanesi’nde uzun yıllar çalışıp […]
SOĞUK HAVA DEPOSUNDAN BİR NOT! – MELEK ERTAN
Saklambaç oynarken bodrum katı kömürlüklere saklanırdık. Karanlık, soğuk ve kömür karası rutubeti ilk kez o minik kömür odalarında keşfettim. Sevimli olmayan, küçük bir kız çocuğu için aşırı gerçek ve pembeden uzak karanlık boşluk. Kömürün kaderi hep buydu. Derin, karanlık madenlerden; soğuk , nemli bodrum odalarına ta ki insan içine karışmayı hakkedip evlere giresiye kadar. Tıpkı […]
KABİL – ZEYNEP ERTUNÇ
Habil, imanla Tanrı’ya Kabil’den daha iyi kurban takdim etti ve onun hediyeleri hakkında Tanrı şehadet ederek, bununla salih olduğuna şehadet olundu ve ölmüş olduğu halde bu vasıta ile hala söylüyor İbranilere Mektup,11:4. SAÇMALIKLAR KİTABI Tanrı adıyla bilinen Efendi, Âdem ile Havva’yı yaratırken onlara dil eklemediğini ve dolayısıyla hiç ses soluk çıkaramadıklarını anlayınca; hatalı bir yaratım yaptığını anlamış ve […]
BİR ALETLE BİR KİTABIN HİKÂYESİ – HASAN CÜNEYT BOZKURT
Nazım’a Ben bir masa lambasıyım. Çalışma odasında olabilecek eşyaların dışında pek bir şey gördüğüm söylenemez. Hayatı kitaplardan tanırım. İyi dizilmiş sözlerle güzel düşler kurarım. Kelimelerin bahsettiği şeyleri aklımda döndürür durur, canlandırmaya çalışırım. Beni aydınlatan eller düğmemi kapatana kadar bu şenlik devam eder. Yine böyle bir geceydi. Bu sefer aydınlattığım sözler şiir dizeleriydi. Bir […]
AŞK VE KOKU – DİYDEM DENİZ KOÇ
İlk görüşte aşktı onlarınkisi. Birbirilerini ilk gördüklerinde akıllı, kurnaz ve cilveli kadın otuz iki yaşındaydı. Çekici, karizmatik kişilikli, alımlı yürüyüşlü erkek ise yirmi yedi yaşındaydı. Aralarındaki yaş farkı da statü farkı da umurlarında değildi. Hatta kadının dul ve çocuklu olmasının da… Fransız imparatoru Napolyon’un ailesine karşı çıkıp kraliçe tacını başına geçirdiği, tutkulu aşk mektupları yazdığı […]
UĞULTULU TEPELER VE KUYUCAKLI YUSUF’UN UZAKTAN AKRABALIĞI – E.KALENDER
Uğultulu Tepeler’in yazarı Emily Bronte, 1848’de tüberküloz hastalığına yakalandı; tüm tedavileri reddederek otuz yaşındayken hayatını kaybetti. Aradan tam yüz yıl geçti; yıl 1948: Sabahattin Ali öldürüldü. Bu hazin ama kafiyeli tesadüfler, her iki yazarın ilk romanlarında devam etti: Uğultulu Tepeler, Mr. Earnshaw tarafından eve getirilen, kimin nesi olduğu bilinmeyen Heathcliff’in etrafa bakan kara, derin gözleri […]
EVET, “HAZİRANDA ÖLMEK ZOR”, PEKİ YA TEMMUZDA ÖLMEK BU KADAR KOLAY MI? – DENİZ ÇANTAY
Çocukluğumdan aşina olduğum o ağır bahçe kapısını yavaşça ittirip içeri girdiğimde tanıdık bir görüntünün; ön bahçedeki o ufacık alana doluşmuş, çoğunluğu kırmızı olan o lale denizinin beni karşılamasını bekliyordum. Annemin rahmetli dedesinin Türkiye’nin dört bir yanından bin bir uğraş ile getirttiği özel tohumlarla yetiştirdiği, doksan yaşına merdiven dayadığı halde hiç üşenmeden her gün ilgilendiği o […]
BEYAZ GECELER- SERHAT ÇAKIN
“ Beyaz Geceler” Ünlü Rus Yazarı Dostoyevski’nin en ünlü yapıtlarından biri olup; elinize aldığınızda soluksuz okuyabileceğiniz ve okuduktan sonra da üzerinde uzun süre durup düşüneceğiniz bir eserdir. Eserde, hem Petersburg (Leningrad) şehrinden, hem de bu şehirde yaşanan bir aşktan ve bu aşkın onu yaşayanlar üzerindeki etkilerinden, onların duygularını ve yaşamlarını nasıl değiştirdiğinden bahsedilmekte; gerçek bir […]
KADININ ADI YOK – NESLİHAN CELBİŞLER
Kadınlar… KADIN, Nasıl demiş Nazım : ‘’Kimi der ki kadın uzun kış gecelerinde yatmak içindir. Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir. Kimi der ki ayalimdir, Boynumda taşıdığım vebalimdir. Kimi der ki hamur yoğuran, Ne o,ne bu, ne döşek, ne köçek, Ne ayal, ne vebal bak da bul […]
OYUNLARI SOKAKLARDA KALAN SON KUŞAK – CENNET GÜVENÇ
Bizi seksenlerin son kuşağı olan çocuklar diye tanımlıyorlar. Sokakta oyun oynamayı bilen son kuşak diye geçiyoruz literatürde. Doğru. Biz ki Adile Teyzemizden masallar dinleyip, Barış Abimizden şarkılar dinleyerek büyüyen bir nesildik. Şimdi ki çocuklardan farkımız biz ağaca tırmanmayı da biliriz, sokak arasında bisiklete binmeyi de, dört tekerlikle sarı patenleri de. Meyveyi dalından koparıp yemeyi bilen […]
Safran Çiçeği Yelda Karataş
Yelda Karataş’ın hikâyeleri bize tarihten süzülmüş bir şiir gibi geliyor. Yılların akışıyla bilgeleşmiş bir kadının sesi bu sanki. Ama sadece huzur dolu değil. Bu hikâyeler aynı zamanda derinlerden gelen bir çığlık. Belki de ardında bir şairin dokunuşu ve duyarlığı saklandığı içindir. Mario Levi Kadınların dünyasını bir kadın anlatıyor. Bir şairin kaleminden yazılan yedi öykü. […]
Son Yorumlar