DENEME 402
Eva – Miyase Ulusoy
Havva elindeki kırmızı, sulu ve bir o kadarda güzel elmayı uzatırken Adem’e bir ısırık dedi. Âdem korkmuştu suç işliyor oluşunun verdiği utançla ne yapacağını bilemedi, Havva’nın elindeki elmaya ve elmayı saran elin güzelliğine hayran hayran bakıyor içindeki şeytan vesvesesini atamıyordu. Karnı açtı, ama bu açlık fiziken değil ruhen bütün bedenini ele geçirmişti. Cennetin her yerinde […]
ŞEHİR’DEN DEVLET’E ÜTOPYA YAZINI -TAMER UYSAL
Mehmet Ali Kılıçbay, Leviathan’a (Thomas Hobbes) yazdığı önsözde şöyle diyordu: “Her ütopya, bir cennet veya bir cehennem senaryosudur ve modelini haritada terra incognita diye gösterilen yerlerden alır” Yani bilinmeyen yerler. “16.Yy’ın terra incognitası Amerika olmuştur, tıpkı önceki yüzyıllarınkilerin bilinmeyen Asya olduğu gibi”… O sebeple keşifler çağı olarak anılan 15 ve 16. Yy’da Avrupalılar için Asya ve Amerika terra […]
HANGİ BEN – Zeynep Aslan
Güneş doğmaya başlamıştı. Yeni güne merhaba demek için. Esen de uyanmıştı. Çünkü okulzamanıydı. Bir öğrencinin en büyük görevi sabah kalkıp okula hazırlanmak. Herkes için zor olansıcak yataktan kalkma. Saati. Başladı. Yorganla vedalaşan Esen. Yüzünü yıkamış. Kahvaltı sofrasınadoğru ilerlemeye başladı. Annesi kahvaltıyı hazırlamıştı. Masada annesi babası ve kardeşioturuyordu. Sıcak çay demlikte. İçilmek için hazırdı. Bardaklarla buluşma […]
Kağıttan Sızı – Zülal Nimet Demirel
Ümitler, her biri inci tanesi. Diziliyor hüzün kolyeme ve birikiyor boncuk taneleri. Sığmıyor kırıklarım bedenime. Gözlerimden sevgi damlıyorken kalbimde hüzün demleniyor ince ince. Şiirlere dökülüyor vakti gelince. Her dize bir bilmece. Varlık deryasına düşen her damla kalbimdeki yaradan akan hüzün gözyaşları. Umudum hayallerimin yol arkadaşı. Duraklarda sıkışıyor nefesim, inmiyorum hüznün yolundan. Vazgeçmiyorum, kalemim yoruluyor beni […]
Köpeklerin Dili – Rabia Selcen Albayrak
Azorka ve Pat iki farklı milletin köpeği. Dünya edebiyatında uzun soluklu işlenen hayvanlardan sadece iki örnek. Dostoyevski ve Sâdık Hidâyet’in hayvanlara bakışı. Azorka, Ezilenler’in açılışını yaptığımız sırada karşımıza çıkar. Sahibinin kopmaz bir parçasıymış gibi dolaşan sadık bir köpek. Bir iskelet kadar zayıf, tüyleri neredeyse tamamen dökülmüş, sopayı andıran kuyruğunu bacaklarının arasına kıstıran ve uzun […]
Frida Kahlo ve Cinsellik – Hatice Dökmen
Ben acının, aşkın ve devrimin kadınıyım. Frida Kahlo Nerede ve ne zaman Frida ismi geçse, buruk bir tat olur gülümsememde ve istemsizce derin bir nefes alma ihtiyacı hissederim. Çünkü kolay değildir Frida olmak. Kolay değildir acılara meydan okumak. Kolay değildir sıra dışı olmak. Ve kolay değildir bütün olumsuzluklara rağmen Polyanna’yı oynamak. Kimilerine göre komünist, kimilerine […]
Türkiye’de Kadın Yoksulluğu – Malik Ördek
Kadın yoksulluğunun en büyük nedeni ataerkil toplumsal yapıdan kaynaklıdır. Dolayısıyla kadınların ücretli bir işte çalışmalarına izin verilmemesinden kaynaklanmakta ve kadınların yoksullaşmasının en temel nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Yoksulluk hem kadın hem de erkeği etkilemekle birlikte kadınlar aleyhine toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin varlığı, kadınların yoksulluğu daha sarsıcı bir biçimde yaşamasına neden olmaktadır. Kadın yoksulluğunu belirleyen en önemli […]
Legal Sendrom – Tunahan Bozkurt
Birazdan yatağa gireceğim. Uyanmam emredilen saatte uyanıp yıkamazsam kınanacağım yüzümü yıkayacağım. Beğensin diye hanımefendiler ve beyefendiler, imkanlar dahilinde en güzel giysilerimi giyip gitmek istediğim yere değil gitmem emredilen yere gideceğim. Güzel başlasın güne diye hanımlar ve beyler, “günaydın” diyeceğim karşıma çıkması emredilen herkese. Gündüz aydınlanmak mümkünmüş gibi… Biri bir şey isteyecek, daha cümlesini bitirmeden “olur” […]
Sihirli Flütten Dökülenler – Özgür Polat
Oyun oynamanın en güzel yerine doğmuştum,dağlarında her dem kar olan zengin bir ova köyüne. Her yer benim için mutluluk kaynağıydı. Eşsiz Tabiat Ana’ nın kucağında, Dedemle babaannemin kavuğundaydım. Evet resmen öyleydi. Ne özgürce, ne zengin! Leylek yuvaları vardı kapımızın önünde, hala da ordalar. Çimenler içinde uyuyacağınız, meyve ağaçlarıyla dolu bir bahçe ve kapısı heybetli, kilidi […]
Şampanya – Özgür Karakaya
Kupalar alındığında, doğum günlerinde, yıl dönümlerinde, mezuniyette, patlatılan yere de saçılandır. Ayrıca pavyonlarda da sevgi gösterisi olarak tanımlanır. Sahne performansı sergilenirken de şampanya patlatılabilir. Porsiyon olarak servis edilmeyen içecektir. Şişe ile servis edilir. Nefis kokusu etrafa yayılmalı ve içeni de mest etmelidir. Kapağı açılınca patlama sesi çıkarandır. Sadece bir içki olarak değerlendirilmemeli; statünün, hayattan zevk […]
Geçmiş, Şimdi ve Gelecek – Semih Bilgiç
İnsan geçmişin hasretçisi geleceğin özlemcisi ve yaşadığı anın da şikayetçisi olurmuş genelde. Olması gereken geçmişin yadedilmesi, geleceğin planlanması ve yaşanılan anın da kıymetinin bilinmesi aslında. Her doğan gün kendi hayatımıza değer katmak ve bu değeri birlikte büyütebilmek için bulunmaz fırsat aslında. Kendi hayatımıza değer katmanın biricik yolu ise başkasının yaşayamadıklarını sürekli bilinçte tutmakla ilgili bence. […]
Yalnızlığa Yol Almak – Özlem Talu
Dünyanıza ait olmamayı seçiyorum. Türünün son örneği olan bir hayvanyalnızlığındayım. Buradaki son anıma kadar adaletli ve dürüst olarak; keyifle, neşeyle vesevgiyle yaşamayı seçiyorum. İftira ve yalanlarınızı kelime kelime bilemesem de enerjisinihissedebiliyorum. O nedenle ne dediğinizi bilemeyeceğim belki ama auranızın renginigörebiliyorum ve yayılım alanının ne kadar dar ya da geniş olduğunu da. Geçmişinizibiliyorum ve bir parça […]
T’ESİR – Mustafa Kayaalp
Bugün günlerden kabulleniş olsun bugün vedasını kalbimden yaptığım günlerin sonuncusu Ay ışığım vardı, gönlüm daraldığında gözlerimin hapsolduğu, açıp pencereyi sarkıp balkondan hayalini umduğum, içim daraldığında sebebi ona yorduğum, aklımın onu merkezine koyduğu ve dahası kalbimin ücralarında yaşayan bir ay ışığım vardı. Hayır hayır o ışık sönmedi, sadece artık ışığının bana ait olmadığını öğrendim o kadar. […]
Son Yorumlar