ŞİİR 1838
Kör Ressam – Ferhat Nitin
Tatlı bir sevinçle uyanış zamana. Dokunuşun payında hatıraların. Kırpıntılar, küçük görünüş gözleri Cehennem yağmurlarında buğulu örtüleri Çelişkiler semtinde tokat sersemliğine inen fecaat darbeleri. Cam emziren pencere kenarı kadınlara ve bugünü silen uykuya gölgelenen. Ardından şakaktan haydut ürperişleri, yanağında sonbahar bekleyişleri.
Muayene Odası – Cemal Öztürk
1. Yirmi birinci yüzyılın kürsüsünden Herkesi elektro şoka sokan hoca! Otur sen de dersine çalış canım İnsanlığa vaaz vermeden önce! Bismillah, şu genişleyen evren Bir rivayetten bin kat daha hayırlıdır! Evrim yasası mesela, fesuphanallah Bir optik gözlem, bin bir vesveseden muteber Acil bir ameliyat, bir temenniden evladır evlat! Haddizatında Yetersiz bakiye veriyorsa Ak-Bil‘in* Beyinsel bir […]
Segah Makamında Topal Kedi Tragedyası – Esra Şenyüz
“Acımak, kanunun erdemidir” Shakespeare ölüme nefes biriktiriyorum, büyütüyorum hızlansın o içimdeki korkunç ve uzun hayat denen kutsal gerçeklik çabuk geçsin artık yorgun istasyonlarımı silik yüzleriyle kandıklarım bilin ki suskun bir çağın kuyusundayım kaygısız bir zaman dilimi, dilimi acıtıyor hep aynı kelimede ruhsuzluğu insan soyunun aynı umursamazlığa soyunuşu kertenkeleler gibi kuyruk bırakıyoruz sonra yenisi çıkıyor nasıl […]
Kelebek Çobanı – Sevim Demiröz
Cebine tıkıştırdığı kuşları üşüyenlerden, Kalemi sadece aşkı yazan şairlere varana kadar, Kelimeleri doğrayıp şiirleri çoğaltan ne kadar kelebek çobanı varsa- (iyi ki) hepsinin mayın tarlalarında gezdim. Buydu beni sarhoş eden belki de, senin için… Annemin çocukken oynadığı bahçelerden yol geçti, Benim üzerime asfalt döktüler. Benim üzerime resmi evrak nişanesi, Benim üzerime asla ayaklarımı barındırmayacak silah […]
Bazı sözler yalnız karanlıkta söylenir – Mehmet Özgür Ersan
Yanındayken ne kadar uzağım sana Uzaktayken aramızda duran sessizliği kırarak nasıl yakınım Aklımda senin adın Gökyüzü ben yıldızların kadarım Soluğumda mağrur bir lalenin kokusu Barut esmeri rüzgarda yanmış tenin Eski Datça sokaklarında O eski koyda O eski şark yeliyle dokunsam O eski ölmüş dostları hatırlayıp Ellerim kırılsa Yüzünü yüzüme değdir Kayın ağacı gibi yaslandığın baban […]
KAÇ SAAT DAHA UZAĞIMDASIN? – Buse Ellidört
Saat kaç yolda mısın Tamamen uzağımdan, kollarımdan Saat kaç Kaç saat daha uzağımdasın? Sesimden soluğumdan ayrı Kar düşmüş tonlarca yüreğine kuşların Bi haber ötüşleri niceleri aç Patikalarında mahsur kalışlarıyla Saat kaç yollar kış dolu Bileklerimin inceldiği yerlerde tekerleğin Sıkılmış tüfekler arasında kadın Saat kaç Kaç saat daha uzağımdasın Üzerimde senden kalan bi güç ziyafeti Yumruğumda […]
MECNUN GİBİ- Hikmet Güzelkokar
Şu zalim gurbetin dar yollarına Çıkarma sevdiğim gel bari sen de Sıkı sarıl ama al kollarına Bırakma sevdiğim kal bari sen de Körkütük sarhoşum gittikten beri Bir gün divaneyim bir gün serseri Gündüzüm karanlık gecem zemheri Ararken kayboldum bul bari sen de Mecnun gibi gezer oldum çöllerde Kıyıda köşede yaban ellerde İsminle […]
pesimistik saçmalamasyon – Arda ÖZDEMİR
terlikleri balkondan attı ışığı kapatırken korktu kiyafetlerinin hepsini yakti kendine yeni bir hayat yapti tarlasını sulamaya gitti tarlasının olmadigini fark etti suya da amma zam geldi o da hemen pencereyi sildi coraplarini aradi nereye koyduysa ordaydi nere oldugunu unutmustu evin icinde kaybolmustu koridordaki cerceveye yolu sordu bu evin yabancisiyim dedi hayati buraya kadardi sondu kendisinini […]
Saat İkiye Gelmeden – Onur Belli
Soğuk sessiz denizde martılar Mum ışığında ruhları arıyorlar Kanlı denizin ortasında Habersizce uçuyorlar Gökyüzündeki yalnız ruhlar Sessizce odalarına çekiliyorlar Odasına terk edilmiş çocukça bir hüzün Kaplıyor Haydarpaşayı Kıyıda köşede kalan son trenleriyle oynarcasına ağlamaklı Kırık camii minaresinden sesleniyor insanlık Durmuş Haydarpaşa’nın saati Ellerin sararıp dökülmüş ağaçlardan Yalnız kalan birkaç çaput parçası Her rüyanın esintisiyle […]
KARANFİL SAÇLI KIZ- Kadir Anlamaz
Bak şu safran rengi başak tarlalarını görüyor musun? Rengini güneşin kızıllığından çalan, Akşamsefası sarhoşluğunda, Rüzgarla valse tutuşup saçlarından bir tutam iliştirmiş avuçlarının terine, Yüreğimin tarlalarına karanfil kokunu döker gibi savrulur. Sonbahardan kalma bir hasat, Yağmurundan, toprağından, suyundan.. Alamamış bereketini, Bir kız ve bir erkek çocuğu, Elele tutuşmuş koşarken.. Avuçlarında rengarenk rüzgargülleri. Döner döner durur.. Bastıkları […]
UZAKTAKİ SEVDAM – Tolga Taştan
yüceltiyorum seni bu belki benim sonum ama benim hiç büyük bi’ sevdam olmadı uzak upuzak memleketlerden gelen sevdam hiç olmadı sen yüksek dağlıkların arasından gelen iyi […]
KAHVEN SOĞUYOR – Fatih DEDELİOĞLU
Bilmiyorum ona dokunduğun gibi dokunabilir misin bana. Öptüğüm dudaklarınla onu öptüğünü bile bile, Bilmiyorum değiştirebilir miyim tuzunu teninin. Aşk sadece başarması zor olan şeyleri göze almaktan ibaret! İmkansız aşkın vazgeçilmezi, sen benim … Melek Tanrı’nın göstergesi, sen Tanrı’nın hediyesi … Bense ölümün varlığının en büyük kanıtı! Kulaklarımda sensizliğin o dayanılmaz uğultusu, Ellerimde kalan […]
Bu hayatta bir alacaklım varsa – NEŞE ŞURUP
Bu hayatta bir alacaklım varsa Kendimdir o da Gereksizce yüklenip üzdüğüm, hırpaladığım Kendimdir yalnızca Ne uğruna ne feda ettiğini bilmeden Darmadağın ettiğim ruhumdur, bedenimdir,kalbimdir yalnızca Neyin cezasıydı çektirdiğim? Neden bu kadar ağırdı yüküm? Bilmeden neler yapıyordum? nasıl dayanıyordum hâlâ? Yanacağından korkar bazısı Ben kendi ateşimi burda yakmışım oysa. Alacaklıyım kendimden, Alacaklıyım her bi güzelliği, Alacaklıyım […]
Son Yorumlar