ŞİİR 1838
SADECE O – SAFA BERBER
Sonra gülüşü geldi aklıma Aklımdaki diğer şeyler Apar topar kaçıştı etrafa Sadece o, gökyüzü ve çiçekler Hüküm sürdü aylarca Bir gülüşü vardı Sanırsın ülkeye barış geldi Göz bebekleri parlardı Giden bir daha geri gelmedi Beni yalnız bırakan hep Papatyalardı Utanınca nasıl da çocuklaşırdı Dudakları gün batımı, nasıl anlatsam Kızarırdı yanakları, gözleri dolardı Anlatmayıp manzaranın zevkine […]
Araf – gül yıldız ermiş
Cennetin habercisi, yolculuk… İçimde durur kederin araf sarhoşluğu. Gece fenerleri aydınlatır yalnızlığımı. Kalbim kör bir denizde boğuldu. Katre katre iner gökyüzü benliğine. Yüzünde masumiyetin yokluğu, Acı su gibi yağar rüzgar… Avuçlarım yakarır mutluluğa. Mutluluk soyunur cehennemin yolcusuna. Ömür dediğin seyircisiz bir rüya. Üşürsün ağladığı vakit son kuşlar. Seneler sığmaz sonsuz zamana. İçinde Kaybolursun… gül yıldız […]
dokunuşun izi- SEFA YEŞİLYURT
bir dokunuşun izi vardı iskemlenin üstündeki yastığın kılıfında uykuluydu bir o kadar da uykusuzluğa özlem elinin altına koyuldu bir dokunuş hissetmek gerekir miydi bilinmez ruhsuz bir dokunuş muydu o da ruha ait eskimeyen yüzler vardı bakışlarında anlamsız ve dalga dalga kıyıya vuran cinsten yaklaştı ve bir iki şey fısıldadı gözler gözler de böyle fısıldar mı […]
DÜZEN – semih bilgiç
gülüş kırılır boş tabağa sığmaz korkular yaka bağır açık avaz yayılır sancılıdır doğumlar umut azalır ufuklar çatırdar dururken sis dağılır ova güneşi bekler sessiz bereket belirsiz söz sararır gölgelerin baskınında yol gözler geleni gideni sağır ıssızlık yokluk katar yokluğuna yalnızlık arsız gün devrede olan biteni geceye yaşam durmaz aralıksız su yatağında akarken beklenmez çalar kapıları […]
DEPRESİF PERVANE AĞITLARI- oğuz erden
Eflatuna üflenmiş leylak yangınlarıyla sızlarsın intiharıma Leylaklanmış ruhundan kristal okyanuslar üflenir ıssızlığıma Uçurum türküleri ezberlerken devrimci çekiç uğultusuyla Neşterli ablukanın belalı sürgününde ağıtlarla kanarsın bozkırının emzirdiği zehirzıkkım şiirler uğultunda yangındır Ah pervane türküsü boşanır bozkırının bozlağına çarptıkça Nasıl pervaneyim çığlıklarla çarptıkça balmumu kanatlarım Issız notalarla ağrır, kıvılcımlı şehvetinle çığlıklarla acırsın Melankolya yangınımsın harlandıkça ağıtlarla ağrırsın.. […]
sensizlik – tarık çimen
O gidişin var ya, o gidişin, gidişin Koş ardımdan der gibi fırlattığın son bakışın Hiç bir şey diyemedim, sessizlik oldu işim Sen hüzün yaşama diye ben kendimi gömerim. Alır başımı istersen bu diyardan giderim O gidişin, gidişin var ya gitme diyemedim Arkandan gelemedim, acıdır benim işim Suretin hayalimde, gözlerine gönüldüm Kirpiklerinin kıvrımlarına bin canımı veririm […]
kelebekler – sevgi şahin
karanlığın sonsuz ışığında uçuşan kelebekler var, renkleri belli belirsiz kanatlarında özgür gövdelerinde tutsaklar. eskimiş bu odanın içinde, anıların tozunu dağıtırken onlar, yaşlı bir aynaya bakar yüzün… ve bilir kelebekler , arkanda beliren o sonsuz hüzün belli ki hiç geçmeyecek. sen yüzünü döndükçe karşına gelecek uzunca bir zamandır burada, sonsuz bir müziğin içinde ağır perdelerin arkasında […]
Buz Battaniyesi – Efla Berrin Fırat
Parmaklarım kanamış yalnızlığını gözlerime ek/le/mek için… O, ben-im-/ Sevda sözlerinin yollandığı yanlış adres. Gözlerini ateşe açmış, İçine derviş kaçan bir ucube-i efkar! İflah olmaz sükutunda aşk ilminin; Her saatin kışı Her kışın kıyameti Her kuşun eti Her kurşunun ettiği. O, sen-in-/ Sessiz ol Yavaşça kaldır kabuğu Akmasın irini kutsal yaramın Kalbin çürür yoksa! Sen acemisin […]
Koyu bal – Mehmet Özgür Ersan
Mor mendilin kıvrımları Gölgeledi Yüzünü İlkyazın alacakaranlığında Işıldıyor dolunay Hayat denen bir sunağın başında En güzeli bütün yıldızların altında Sağlığımıza içiyoruz Gözleri bal renginde Aşkın güzelliğiyle Aydınlık yüzü Aşmış gene kendini Her halinde yeni bir güzellik Kasırga nasıl sökerse Meşeleri kökünden Öyle sarsıyor yüreğimi aşk Ama bil ki Gelecekte bir gün Bir takım insanlar Ordan […]
Acıların Çarlığı – C e m a l Ö z t ü r k
Emir bu kez yukarıdan Firavun’un sağ kolu Ta neocon’lardan geliyor: ‘Cürüm işleyenler hep aşağıdayken Azmettirenler daha yukarıya terfi edecek’ Ben de Tek başına bir devlet gibi çalışıyorum Milyonlarca hücreden istihbarat toplarken beynim Ve acıların kaba kuvvetiniölçerken Bir ordinaryüs profesörü gibi yetkindir hücrelerim Her defasında suçum sabit Ölüm korkusundan emindim Nice ayrılıklar Nice sayrılıklar boyunca İki […]
Davet – Hikmet Güzelkokar – Zeynel Kürkçü
DAVET Sen de gel Sarıyer’de ayrıca börek yeriz Hayata boğazın kıyısından bakarız Belki bir rüzgâr eser Kulağımızın dibinde Belki martılar ağlar Bize yazmak için mısralar döker Belki kısmet çekeriz denizden Çaparilere takılır güzellikler Böreklere dökeriz sevgiyi Pudra şekeri niyetine Belki Eftelya takılır kim bilir
Elveda Veyahut Elim Veda- mehmet emin kalgı
yalnızlığımızı paylaşırdık çorak toprakların. yolarına serçelerin çığlıklarını ıstıraplarını duyardık karlı dağların ahların bestesi yapardık kurumuş pınarların çığlıklarını duyardık yalnızlığın ayak seslerini delirmiş fırtınalar arasında masumlaşmış yüzleri bebeklerin ağlayışlarını hayalini yaşardık cennettin mavi bulutların altında kızıllaşmış güneşin karşısında ay ışığında ve bir karartıyla gül dudakların kokusunu çekerdik içimize ince, narin ve taze sevişmelerimizi veyahut öpüşmelerimizi dikenlerini […]
Parkam – Josef Kılçıksız
küflü bir an resimlerine bakıyorum anne rüzgar savuruyor eski fotoğraflarını güzün sararan örtüsüne… dalgalara savruluyor kumdan atları denizin… yellere karşı tam orta yerinden kırılıyor karanfil… çocuk kalplerine emanet ettiğim ne varsa fırtına alıyor benden… fırtınanın koptuğu yerde deniz kalacağını bilerek avunuyorum güz yağmuru bu, geçer diyorum ama sen yağmur damlamışlığı oldukça ruhumun göçüklerine biliyorum, geçmez […]
Son Yorumlar