PİYANİST – Selim Nadir
Sağ gözünü iyice yanaştırdığı kâğıtta, “Asansör Arızalıdır” yazıyordu. İnanmak istemedi başta. Geriye çekilip, bir de kendisi deneyecekti. Birkaç kez yoklamasına rağmen, fayda etmedi. Apartman yöneticisi yalan söylemiyordu. Bu kez isteksizce merdivenlere doğru döndü. Kapıyı açmayı denerken ciğerlerine doldurduğu umut dolu nefes, şimdi hayal kırıklığıyla dışarı sızıyordu. Vakitsiz karşılaştığı eski bir düşmanına bakıyordu sanki. Hiçbir zaman […]
SINIRSIZ ÜLKE – ayhan kelam
Bir düşe uyanır ya insan Yorulduğunu anlayınca Kalkar derin uykudan Ve gözlerini kapayan çapaktan kurtulamaz Uzun bir süre Ve sarhoştur körkütük Üstelik içmemiştir de Eski sevgililerinin resmine bakar Bakar tanımlamak için kendini Ve tanımak ister dünyayı kendinde Tanımsızlığın resmi gölgelenince beyninde Bir düşe uyanır ya insan Yorulduğunu anlayınca Korkak kaldırımlar Ve anlamsız insan seli içinden […]
SUÇ – Buğra Aksoy
Güneş ağır ağır batıyordu. Dalların ucunda sallanan yapraklar gölgelerini gizliyor, akşam serinliğini getiren rüzgarın sert üfleyişi ile kıpırdanıyorlardı. Pek yakından duyulan akşam ezanı kimilerini ibadete, kimilerini evlere çağırıyordu. Mahallenin taştan yolu, eski kunduraların hüzünlü türküsüyle takırdarken Selma ana tahta çerçevelerle döşenmiş ince camın ardında tekli koltuğa oturmuş uzun zamandır hasret kaldığı, kapısının önünde sonlanan ayak […]
s e r s e r i ö l ü y o r d u – ömer harmankal
yumrukları midesine shot yapıp indiriyordu neyi bekliyordu – neyin dinlenmesi bu sökülüveriyordu kaşındaki dikiş gebermesin diye gülüyordu – serseri ölüyordu ‘’ – serseri ‘’ diye bağırdım uyuşturucu bu işten daha kibardı alkollüyken polis arabasına çarpmak da ‘’ – gel bugün mezarlıkta intihar edelim ‘’ diye bağırdım bir kaltak gibi gülüyordu bir balgam söktürücü ilaç kadar […]
insanı sevebilirim- yasin ertas
yedi milyar insanı sevebilirim düşündüm bir odadayız yalnız. sen birdenbire benim gözümde yedi milyar insana dönüşürsün eksiksiz ve bir kalabalık olursun bir güzel kokarsın ‘ne güzel’deki gibi tarifsiz tutar hepinizi ayrı ayrı kucaklarım yedi milyar insanı öpebilirim teninde kusursuzca pencereyi açarım avluya bakarız 7 milyar çift gözle -epeydir gözlerimiz kapı deliklerindeydi iyi oldu bu- avludaki […]
Yeşil karanfilin ucunda – Gülderen Kılıç
Uçurdum sözcüklerimi bahara Bir çocuğun öfkesinde Bir güvercinin boynuna astım kendimi İnat ettim şarkı söyledim Sustum bakışlarında Dağların soğuk esintisinde ürperdim Yeşil bir karanfilin ucunda Gül yüzlü annendim Acıdan sızan terk edilmiş nefestin Kirlenmiş bir dünyanın yüzüne Koca bir tükürüğü fırlattın Ben bir yabancı bir yolcu idim Sevgimin tonlarında acıdın kendine Utandım Övündüm diye inceliğime […]
GALAPERA SELÇUK BARAN ÖYKÜ ÖDÜLÜ
Kurulduğu 2006 yılından bu yana, kent kültürüne ve edebiyata katkı sağlamak amacıyla çeşitli edebiyat etkinlikleri gerçekleştiren Galapera Sanatevi, 4 Kasım 1999 tarihinde yitirdiğimiz, Türk edebiyatının usta yazarlarından Selçuk Baran’ın adını yaşatmak için düzenlediği öykü ödülünün bu yıl üçüncüsünü veriyor. Ödül seçici kurulu Selim İleri, İnci Aral, Sezer Ateş Ayvaz, İlknur Özdemir, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Nemika […]
buz kuşları – berrin efla fırat
Düş’tüm,düştüm… Aşk öğüten değirmenin ayak “dişlerinde” O bana çok yakışan soğuk kırmızılar intihar arifesindeyken, Ensemde sesin gezinir bir mevsim… Küfür-kıyamet sevdim. Kanatları güneş sunağında bir kadındım “aşk tarafı!” ki suyuydum siyahın, kuruyan. kalede ayak izlerini bırakıp usulca toprağa yıkanan saçlarımla sana hazır giz. kirpiklerimdeki tuz can havli sevişlerindeyken boynunun, uçurum uzaklığı gözevlerinin koynunda tut nefesimi. […]
EURİPİDES, BAKKHALAR VE KADINLAR – Burçak Bozkurt
Tiyatro tarihini incelediğimizde, Antik Yunan’dan günümüze kadar geçen ikibin beşyüz yıllık bir geçmişe sahip olduğu görülür. Tragedya tarihi açısından Bakkhalar oyununun önemi yadsınamaz. Gerek son tragedya oluşu gerekse Dionysos gibi bir tanrının içinde yer alması gibi pekçok öneme sahip. Tabi ki bununla beraberrinde bazı soruları da beraberinde getiriyor. Oyunda kadının yeri ve işlevi nedir? Bu […]
yangın saçlı kız – mehmet özgür ersan
sevgidendi bedeni öpülmekten güzelleşen ve acıdan yıkılmayan sevdiğinin adını gizlerdi avuç içindeki sızılı boşluklarda buğulu sözcüklerle fısıldar kırılan çocukluk şarkılarına inat ellerinde açan nergislerin ömrü kadardı hayat bilir ağlardı apansız çıktı karşıma ne kadarda sessizdi birlikte kanatıp kanatıp sardığımız sesimizi kendimizi kasımpatılarla onarırdı ipekti yaralarımızın kabuğu kim dokunsa kanardı yalnız o yangın saçlı kız kelt […]
SAHİ BU YAŞANANLAR HANGİ FALDA ÇIKABİLİRDİ Kİ ZATEN?… – Deniz Çantay
El falında geleceğimle ilgili bir sürü şey anlattıktan sonra, “Ama unutma yazgı değişken bir şeydir” dediğinde o kadına nasıl da gülmüştük. Öyle sokakta rastgele karşınıza çıkıp da “Abe at bir onluk bakayım falına” diyen sıradan çingenelerden değildi bu. Bizim ufacık şehrimizin yegâne parkının müdavimi, herkesin acıyıp eskilerini verdiği, bir kap yemek gönderdiği, nereden geldiği bilinmeyen […]
Kirlenen Bir Ruh – Cennet Güvenç
Kirlenen bir ruhun ütopyası gibiydi yüzün Dağılmış ve kırılmış bir çocuğun hüznü var içimde Ve hüznümden düşen yaralar Umarsız bir öfke ile adımlıyorum Kentin ara sokaklarını Susturmaya çalışıyorum beynimde ki iç sesleri Rüzgârın uğultusu Yüzüme çarpıyor acı acı Bırakıyorum saçlarımı rüzgâra Hüznümün orta yerinde Yüreğime saplanan Sapkın bıçkın bir delikanlı sevdası ile Atıp duran kalbimi […]
Son Yorumlar