
Yalnızlığın başkenti: Rüya gözlerin
Suskunun deli acısı ve kekeme bir adamın yarı uykusu…
Bir besteci, elinde bavuluyla köz içinde düşer yakama
Tüm notaları adının tınısında yer eder, çellosuyla
Rüzgâr ağladı ağlayacak somon ışıkta
Ritüeller ve ağaçlar karabasan omzunda
El, yüz, avuç… Toplama kampı parçalar
Yollara dizilen çakıl taşı hayaletler
Kamp alanı ve izciler…
Kutsadı adını Brahman
Sükût içinde çalındı davullar, deliklerden döküldü Şamanlar
Ay Tanrıçası sayıkladı adını giydi kimonosunu
Uçan bir halıydı saçların, sihirli lambaydı
Bin bir Gece Masalında buluştu Şehrazatla
Atlılar geldiler, çılgın atlılar… Maskeler düştü suratlardan
Gözler, taşlar, ışık ve karanlık…
Heyya! Kolla kendini Medusa!
Irmaklara sereceğim yüzünü ve ardından bağışlayacağım kalbini
Müzler’in kızı, sevdiğimin hatrına!
Bir cevap yazın