Ağustos 2020 52
Sen Yine de Gel – Aziz Nayır
Yaz işte kırk sayfalı geceyi kılı kırk yaran aydan al ışığını gün çoktan bitti, kavgalar dinmedi, yoruldu dövüşenler eylemsiz kalma hakkımı kullanmak istiyorum . tut ki yeni bir şey öğrendik karşı durmak için hayata işçilerden yana kırıktı yüreğimiz kılıçları çektik tahtadan savaşacak kimse yok, çocuklar büyümüştü herkesin bir zinciri vardı yitirmek istemediği . kırk sayfalı […]
Iskalarsam Islık Çal – Ahmet Zeki Yeşil
Askıda simit var, askıda ümit yok. Ümit fakirin tam buğday ekmeği, ye Mehmet ye… Kusura bakma, peynir yok içinde. Biz yufka yürekliydik, yufkasından yedik yüreğimizin. Ekmek elden, su çeşmeden, süt inekten yaşayıp gitmedik. Tarlası olmayan komşudan hıyar gelmez. Gelmedi. Kendi yağımızla kavrulacaktık, yağsız kavrulduk. Hayat elektrikli battaniye gibidir, çok çekersen kısa devre yapar; yanarsın çıtır […]
Maşulu – Hicret Birik
Bir sabah Maşalu halkı, duyanı dehşete düşüren dört cinayet haberiyle uyandı. Yetenekli hafiyelerden olan, fakat altmış beş yaşını doldurunca zorunlu emekli edilen Bremenli dört kafadar yakalamıştı katilleri. Sıkıntıdan, kafa dağıtmak için gittikleri bir meyhanede yan masada oturan dört kişi, içkinin verdiği akıl uyuşukluğu ile suçlarını ağızlarından kaçırmışlardı. Bizim emekliler de yüklü bir ödül alırız ümidiyle […]
Mühim Mesele – Zeynep Kasap
Hayat kısa kuşlar ölüyor Peki ya kirpiler? Bir kirpi gördüm dün asfaltın kenarında Toprak ve çiçeklerle dolu küçük bahçeye Hüzünle geçmeye çalışıyordu tel örgülerin arasından Oysaki kendi isteği ve sonsuz azmiyle Zar zor kurtulup kaçmıştı dön dön durup aynı yere çıkan koca binanın parkından Toprağın çimlerin güneşin kucağından Dört duvar arasından, dört kenardan Topraklı ya […]
Özlem – Özlem Talu
Karlı dağlar arasında rüzgarla uçtum Okaliptus kabuğu koptum derelere döküldüm İnce bir sazlık çöpü uzanıp göle salındım Kazların gagasıyla suyundan içtim Kırçıl keçilerle yamaçta gezdim Çayın gümbürtüsünde salınıp dondum Kır atın yelesinde uçuştum Dalgaların tuzu kaldı dilimde. Can parçası doğdu ana rahminden Bebe boynunda koku oldum ciğerlere çekildim Nar tanesi buğdayla karıştım Adımlar tek tek […]
Bakmayın – Songül Akyıldız
Bakmayın kalemimden dökülen yorgun kelimelere, bakmayın gurbet türküleri dinlediğime, aldırmayın nemli gözlerime, Hep diktir Benim Başım… Ne araflarda kaldım da, gecelerin hüznüne sığındım, yoruldum yanıldım yıkılmadım ihtişama kapılmadım. Rüzgâra eşlik ettim koşar adım çırpındım kırıldım savrulmadım ruhuma serenat yapar yalnızlık, içli öykülere karışırım. Sözlerim küçük Umutlarım ise büyüktür benim… Bakmayın karamsar göründüğüme, bakmayın suskun hallerime, […]
Ceylan – Şener Beyter
Dokundukça uzardı ellerin bir ceylan gizlenmiş gibi gözlerine Korkuyla bakardın Korkuyla aran iyiydi ne vakit tutsan yaşamak ellerinde kalırdı güldün mü mevsim gibi gülerdin ağladın mı yaprak döker gibi sessizce biriktirdin içinde k e l i m e l e r i d e ırmak gibi gittin yalnızlığa yüzüm sahipsiz bir güz gibi ortada […]
Keloğlan ile Sığırcık Kuşları – Tahsin Melan
Bir varmış, bir yokmuş. Evveli evvel iken; develer tellal, pireler berber iken; ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken; güzel ülkemizin bir yerinde fakir mi fakir insanların yaşadığı küçük bir köy varmış. Fakirlermiş ama mutlularmış. Her şeyleri yokmuş ama var olanla yetinmesini biliyorlarmış. En önemlisi karınları tokmuş; kimselere de borçları, minnetleri yokmuş. Dolayısıyla huzurlu mu […]
İki Bir – Salim Altıntaş
Anlaşılan sevindirici bir haber almıştı Tayfun. Çok mutluydu çünkü. Acaba ağzım kulaklarıma varıyor mu, diye düşünüp yanaklarını çekiştirdi. Kaşını, gözünü oynattı. Yüzünü buruşturdu. Deyimin burunla bir ilgisi olmadığı halde burun deliklerini şişirdi. Kulaklarını aşağı yukarı hareket ettirdi. Yetmedi başka başka tuhaf hareketler yaptı. Baktı ne yaptıysa olmuyor. Ağzı kulaklarına varmak deyiminin hatalı olduğunu düşündü. Tayfun […]
Üç Yüz Otuz Üç – Berrin Yelkenbiçer
Nasıl sıcak. Klimalar da çalışmıyor. Sordum girişteki görevliye, uzun boylu, yakışıklı da bir oğlan. Bıyıkları salmış kara kara. Bir artiste benziyor ama kim çıkaramadım. Maalesef, arızalı hanımefendi, dedi. Kalın sesi kara bıyıklarına yakışıyor. Tavanda bir pervane var ama aksak ritimle dönüyor. Üç fır fır, bir duruyor, üç pır pır, bir duruyor. Sanki görünmeyen bir mehteran […]
Özledim – Yusuf Mengi Ben
Özlüyorum tabi ki seni Ama eskisi gibi değil Sık sık geliyorsun aklıma Ama öyle eskisi kadar değil Zaten hiç bir şey eskisi gibi değil Geçen bi çocuk Serdarın oğlu Dede dedi bana Sen bile eskisi gibi değilsindir Geçenlerde rastladım sana Eskiden olsa bir mucize derdim Sen ben ve evren üstüne bir sürü hikaye anlatırdım Zaman […]
Ben Senin Kaderinim – Gürhan Gürses
Sırtında heybesiyle, ayağında çarığı, başında serpuşuyla çok heybetli duruyordu münzevi. Kalbine bir kıymık batmış gibi sancıyordu, gözleri şaşılacak denli iri ve karaydı. Doğuştan hak eliyle gözlerine sürmek çekilmiş gibiydi. Bir hayal gibi duruyordu. Vardı ama yoktu gibi. Gözünün karalığı ömrünün karanlığına delalet ediyordu. Üstünün başının hırpaniliği onun aşk ehli olduğunun kanıtıydı. Bu dünyadan vazgeçmiş gibi […]
Hiçten Bir His – Rüveyda Sare Yıldırım
Biliyorum, Gidiyorlar Nereden, diye sorma Uzaklaşıyor sesleri çünkü… Biliyorsun, aynı Hep aynı bahis Aynı acıkmış kötü his… Yapraklar onları selamlıyor, Serçeler onları izliyor, Rüzgar onlara sıkıca sarılmış.. Sıkmadan ama sıkıca… Yoksa giderler Söylemeden, ansızın Biliyorum… Hem yer, onları bağrına basıyor İnsanlar, yerin bağrına hiç acımadan basıyor… Hatta üzerinde tepiniyorlar Hiç acımadan… Düşünsene; Birisi bağrında koşup […]
Son Yorumlar