2022 181
Yaş Problemi – Salih Sezen
-Her yaş’la aynı yaşta- Sizden size kalbimin anahtarını vereyim Kuyuya atın Kör kuyuya Onu bir Marco Polo bulsun Götürsün alçaklığın batısına Daha en ellili yaşımda oradan bir pelikan rica edeyim Yazılarımda Çok iyiliğimi gördünüz Şikayet edin beni Amirlerinize Üst makamlara Allahaşkına Dinimin ellili yaşlarında Yine iyi kekeleyemedim Karşınızda Bağışlayın Şiddetinizden yeterince istifade edemedim Öğretmenim En […]
Uyanış – Dilek İşcen Akışık
Heyecanla hazırlanırken birden nasıl tanıştıklarını hatırladı. Londra’ya gittiğinde bir kafede başlamıştı her şey. Birbirlerini ilk gördükleri an parlayan kıvılcımla koskoca bir kent aydınlanmıştı sanki. Otuzunda, en güzel yaşların başındaydı o zaman. Kendini bildi bileli söylediği hep aynıydı. Âşık olmadan evlenmem. Tanıştıklarında David kırk yaşındaydı. Gizemli havasını daha etkileyici kılan mavi gözleri Esra’nın engin denizi oldu. […]
Deliren Adam – Kübra Erbayrakçı
Yüreğinde sakladığı gizli defterleri açmak istedi adam. Bugün, hem de bugün. Belki de şu an da. Tamda eski karısının yanında. Eski karısının gözlerine baktığında kendini kaybediyordu ama bugün kaybetmek yoktu. Hayatı boyunca kaybetmiş olan adam, bugün kaybetmekten yana değildi. Mavi gözlerinde, gizemler saklıyordu. Eski karısının adı Aynur’du. Aynur isminin ne anlama geldiğini bile bilmeyen bu […]
Okyanus – Hilal Alpak
Uzaktan gördüm bir su birikintisi gibiydi. Attığım her adım da daha da büyür oldu penceremin önünde. Bir yağmur birikintisiydi yürürken paçalarımı ıslatan, sıradan bir ıslaklık. Şimdi nehir akıp gittiği yola beni de hışımla çeken. Fakat keyif veriyor, havanın boğucu sıcaklığı içerisinde serinliği adeta uyandırdı yıllardır uykuda olan yüreğimi. Yeterdi bu kadar, çıksam iyi olurdu. Biraz […]
Yara – Sümeyra Özçelik
Her cümleyi ona bağlama isteğimi sonlandıramıyordum. İsmim geçse içimden , yanına ismini ekliyordum. Hiç görmediğim bu insanın yokluğuyla bir türlü başa çıkamıyordum. Hep varmış gibi yaşıyordum , hep hayatımdaymış gibi… Canım yansa ona sesleniyordum , tutsun ellerimi kaldırsın istiyordum. Ama o hiçbir zaman yoktu ki. Hem ben düştüğüm yerden kendim kalkardım. Kendim sarardım yaralarımı. Kendimin […]
Demiryolcu Vehbi – Zeynel Kürkçü
Sağlam dostlukların Kavga ile başladığının delaletidir Demiryolcu Vehbi Abi. Oturuyoruz Haydarpaşa GarınınEskimeyen kadim lokantasındaBilirim içki içmez ama Muhabbeti tatlı sıcakKaymaklı künefe Benim muhabbetim sendinOnunkini bilmemKül tablasını acılarımıKadehime seni doldururken Diyorum Vehbi AbiKarşı kıyıda sandal bağlıİçinde lambalı radyoRadyoda nihavent bir dünyaElektriğini âşıklardan almış Sandala gitmek lazım diyorumYüzsek nefes yetmez tütünün ziftindenYürüsek deniz üstü tutmaz Ne yapalım […]
Silahsız Silahlanma – Dilek İşcen Akışık
Dans ediyor köpek balıkları, Vurmuş kıyıya yunuslar Kıyı üzgün, kıyı çaresiz… Vicdan ölmüş, iç göz mışıl mışıl Kafası kopuk karnı doymaz para Silah takmış koluna, kırmızı… Barış çubukları sahte kutlama Patlak göz satılık bomba sahnede Zavallı izleyici, kim dinleyecek seni? Duyarlılık piknik yapıyor cehennemde Yaşamak gizemli alacakaranlık Tek silah, tek silah sende Korku ordusuna ölüm! […]
Gökyüzü Kadehi – Râna Duman
uzun zaman oldu taç yaprakları gibi narin sayfaların arasında maviye uzanan sonsuz gezintime çıkmayalı. Özlem… Özlemez olur muyum ? Özlem benim en büyük imtihanım dost! Denize özlem , rüzgarı tenimde duymaya özlem , yârin gözlerini yeniden görmeye özlem , o hayalleri dirilten sesine özlem , maveraya özlem… Ah dost! Nasıl çelişkili bir varlık hali ki […]
Toledo’da Günbatımı – Mehmet Kabakçı
Sevgiyi, yiğitliği ve hürriyeti Ve hür ve hürrem geceleri düşün. Hani kollarımız ufukları kucaklamış, Güneşli bir savaş meydanı kadar Yaşam ve ölüm fokurdayan günlerde, Irmaklara koşan çocuklar değil miydik biz? Simsiyah atlarımızın sırtında kıvılcımlar çakan, Altın yaldızlı mızraklarımızı Tiranların kanıyla soğutan, Muzaffer takların altından Hüzünle, kibirle, budalaca ve erkekçe Kentlere giren adamlar değil miydik? Bizi […]
Müstakil Sözler – Rıdvan Yıldız
Düşünceler rıhtımından çekiliyorum Denizi sorguya çekerek Yeni köyler üretiyor uluyan köpekler Gecenin karnını delerek Ben yurdu namlunun ucunda bir adamım Hüzün bu ülkenin nakaratı Şehrin sıkıcılığından çektim rengimi Sessizlik ısmarladım eşyalardan Beton soğuyordu/ toprakta zehir Kusursuz dualar akşamın altında Enkazlar da bağışlamaz yenilgiyi Şarap mahzeninde bulanık sözler Okşamıyor sarhoşluğun rengini Eşikler konuşuyor güneşle Yaban otları […]
Kazık – Berrin Yelkenbiçer
Banyodan çıkarken hâlâ çalışan sifonun gürültüsüne rağmen sesi duydu, sanki hafif bir fısıltı. İyi de onun evinde, hem de gecenin bu saatinde fısıltı da neyin nesiydi? Yine kendi kendine mi konuşmuştu acaba? Ama o kendiyle konuştuğu zaman fısıldamazdı ki, öyle gür bir sesle konuşurdu ki bazen etrafındakilerin “ Deli mi ne!” bakışlarıyla karşılaşırdı. Kendi […]
Öykünün İçine Girmek -Belgin Bıyıkoğlu
Peh! Atölyedeki arkadaşlarım öykümü beğenmediler. Ne büyük bir hevesle yazmıştım oysa. “Karakterler oturmamış” dedi, biri. Bir diğeri “Kızın çektiği acıyı, çaresizliği iyi yansıtamamışsınız”.Her zaman suskun kalan Handan Hanım bile, “Küçük erkek çocuğunu hiç konuşturmamışsınız, yok saymışsınız” diyerek adeta hesap sordu. Başka biri “Bu kızın bir adı yok mu?” diye haykırdı. Üniversite öğrencisi kız “Paraları niye […]
Kabuk -Nesrin Bulduk
Bir ağaç kovuğunda tutkulu yalnızlığımız korku tutuyor kabuğu ören ellerimizden yağmurun gücü toprağın kokusu işleyemez dokularımıza sözümüz güvenimiz inancımız yoldaşlığa yeryüzünde değil gökyüzünde değil zamana kök salan bir ağaç kovuğunda tutkunuz korkulara oysa kuşlar uçurmuştu tüm renklerini güne
Son Yorumlar