ŞİİR 1821
EZGİN CÜMLELER- İBRAHİM TUNCER
sözcüklerin,sırat köprüsünü geçmeden,gam bulutlarını dağıtmadan,el ele tutuşurdu sancılı kelimelerle..!işte o zaman;çekemeyen bakışların ezgin cümleleriyle,ıslanırdı tenlerimiz…
YORULDUM ANLIYOR MUSUN – RABİA MİNE
kalpsizlere şiirler fırlatmaktanaptallara boşa laf anlatmaktaniğne ile kuyu kazıp durmaktançok yoruldum bilmem anlıyor musun falçatalı sırıtkan gülüşlerdendost çelmeli kırılgan düşüşlerdensabahına kâbus olan düşlerdençok yoruldum bilmem anlıyor musun âlimlerin aydınlığı terkindencahillerin karanlığı zerkindenzalimlerin kötülüğe şevkindençok yoruldum bilmem anlıyor musun ak alnıma basılan damgalardanemeğimden çalınan yongalardangerçeğe vurulan prangalardançok yoruldum bilmem anlıyor musun hasetlerin kan sızan pençesindenhabislerin iftira […]
HAYDARPAŞA – ZEYNEL KÜRKÇÜ
Ne çok sevdalar yaşandıNe çok kavuşmalarNe çok ayrılıklar,Yüreğim gibi kalabalık.Oysa şimdi,Ne çok sensizlikNe çok sessizlikNe çok yalnızlıkYüreğim gibi kimsesiz.Sonra bir tren geçtiŞehrin ortasındanTam da çığlık çığlığaSen sustunBen sustumElmayı bölen kılıç gibi.”
YAPRAK – HİKMET GÜZELKOKAR
Yaprak dönerken gazeleBenzer bir saçı güzeleSüzülür dal arasındanGider ezele ezeleBir bahar bir kıştan geçerYoğrulur, nakıştan geçerDerin bir bakıştan geçerGider ezele ezeleAllar giyer yazdan yazaGüler bir bahtı ayaz’aToprak ile gizden gizeGider ezele ezele.
APANSIZ – KADER ELTUTAN
İnsansızYitikYok olmuşsunSelvilerin gölgesinde…Sonbahar uçurmuş sarı papatyalarıSen bir mezar taşına karışmışsınUmutsuzÇaresizZamansız zamanın yapraklarında…Sarı sonbahara küsmüşsünToprak kokuyor bedeninYağmurun kokusuna karışmış…Belki pişmanBelki sevgisizBelki de aşksız…Toprak yağmura aşıkYağmur toprağaSen sarı papatyaları aç biçare…Yumruklarken taşlarıÇığlıklarını duyan yokÖlüm öyle bir gelmiş ki apansızŞaşırıp kalmışsın düşlerindeki çocuklaTerk edilmiş umutlarının yalnızlığındaVe Azrail’in ile baş başa… “Periler ve Pervaneler” kitabımdan
ANBEREFŞÂN YA DA GÜLPERİ’NİN GECESİ / CEVAHİR BEDEL
senin uzun gecelerinde bir göl vardüşüncenin buz hali tuz mayaçölün kumlu nefesi, kehribar…sen üç kere açıp kapayınca ikindileri,dönerken sevincini bir evin kendi yönündehep var kıymık gibi batan derinesenin uzun gecelerinde bir dağ varkaranlığı giyinince boğulduğum bir ırmakzamanı acıya kurulu bir saat, sen bakınca tik takölümü ağzından öptüğüm sisli sabahkendime yuvarlandığım dikenli yamaç…senin uzun gecelerinde bir […]
BUNU BİR DİL’İM BİLİR – CİHAN ALİ DEDE
yüzün memleketimdirgözlerin sokağı çocukluk eviminağzımda söylenmemiş sözlerin bayat kokusuellerimde kafeslik bir kuşunkanatlarındaki dur sancısıdır bu anlatmak istediğimgitmek istemekle kalmakne uzak mesafedir şimdibunu bir dil’im bilirbir de iliği gözlerimin…
USULCA – NURTEN EKİN EREN
Karanlık kumaşlı perdeler çekilmiş evlerdeAcımın isteğiyleGeride bıraktım yıllarıArınırım belki günahlardanGün almamış bir sancıylaÖylesine usulca, herkes uyurken
ANIMSA AKREP İLE SEMENDERİ – ESRA YILMAZ
Bana bakGözlerin ile değil amaRuhun ile bakZaman başladığında tek bir parça idi akrep ve semenderevren parçalanırken var olma sancısı ileParçalandı tam bir parçaKaldı iki yarımVe semender yandı hasretteAteşe düştüğünde yokluğa yürür akrep,semenderler ise ateşe…bir yarı ateşin ortasında diğer yarı su sevdasındabiri mutlu ölesiyediğeri ölmek hevesindeParça parçaYol ayrımlarıİkisi de yarımtamam olmak için binlerce binlerce binlerce kere […]
PARKIN DIŞINDA – FURKAN REİSOĞLU
İçimdeki çocuğu çıkarıyorum bazen dolaştırıyorumTutup elinden parka götürüyorum sallıyorumAbur cubur alıyorum yesin diyeYanaklarını ellerimin arasına alıpKeşke büyümeseydik demek istiyorumSevgilerin hep çocuk kalsınBüyümede kimse sana kızmasınÇocuk olunca da kızıyorlar anasını satayımEn çok o zaman kızıyorlarBen anlamadım bu işi
AĞ MEKÂN – SEMA GÜLER
I-Gece olmasa tanrı ufalırdı, büyürdü diğer şeyler.Bu ağızBu sesBu sonsuz benzerlikÖlümümüzün nasıl olacağını soruyoruz birbirimizeİki karanlıktan hangisi?Ağır saatlerde yılanların taşıdığı çam pürleri, düşüncelerde beliren çatallı yol ayrımları…Bambaşka bir hakikatin ötesinde yaprakların beyaz köpüğü, kollar, eller, dizler ve parmak uçları…Senin ardından gün üç defa karardı, gölgem uzayıp kısaldı. Avcısına cesaret diledi, omzumda bekleyen ağacın sabrı.Aşk için […]
KIŞ HİKAYESİ – NEVİN KOÇOĞLU
Su usul usul yürürken evlerin kalbine, toprağın yüzüne geçen tırnakları kimse bilmez Farhad, “zamanın tozu”ndan başka… O toprak ki, sustuklarımız yazılıydı kemiklerin sesiyle. İki kılıç şavkıdı sonra döşünde, karıştı tuz ve ter, karıştı kan… Siz bilmezdiniz damarına geri döner kimi kanlar,elinden nar ağacına asılan kardeşimin, avuçlarımdaki çivilerinninemin bileğinin. Sol bileğindeki mavi yarayı ulu bir dağın […]
HADİ ARDINDAN ISLIK ÇALIP – ÖZGE ÖZGEN
İki yıldır at gözlüğü takıyorumŞair olma ihtimalim sıfırYorgunum ve derisine şiir sürenbir yarayıkendi kabuğunabağışlıyorumBundan sonraGençliğime dikiş atıp son cümle olaraksıkışıp kalabilirimburalardaMaviyi de yüzüme sürüpboy abdesti alacağımgörürsünüzÖdünç bir çift ayak buldumŞarkı söylemeyi öğreteceğimonlara birazdanDüz yazıya cıla sürdümŞiir getirinkötü şairlerdenkonuşalım biraz daYaşlılığın madalyası var bende bakÜstüme rozetlibir yer elmasıYüzüme tüküren bin yaşasınhesabına içiyorumbu şiiriKötü şairler içinseBir mucize […]
Son Yorumlar