ANLATI 495
YILDIZLI BİR GECE – EMİR ERGUN
Sevebileceğiniz birine öyle kolayca rastlamazsınız diyor Dostoyevski. O da tam olarak böyle düşünüyordu. Bu nedenle ona rastladığında bütün zırhlarını söküp atmıştı… Bir süredir kendini iyi hissetmediği bir dönemden geçiyordu. Mental olarak başlayan bu yorucu hal, en sonunda bedenine de yansımıştı. Normalde kolay kolay ağrı kesici bile içmediği halde iş yerinden çıkar çıkmaz yoğun bir baş […]
LEYENDA EFSANESİ – OĞUZHAN ŞAHİN
Leyenda Efsanesi Klasik gitarın berrak sesi boş caddeler boyunca yankılandığında bir adam uzakta durup kulak kabarttı. Pürüzsüz tellerin orta yerinden kestiği düşünceler kendini işine ve yalnızca çaldığı parçaya kaptırmış müzisyenin önüne bazen dudaklarındaki belli belirsiz bir mimikle, bazense biraz daha uzayarak sonrakini sabırsızlandıran notalarla dökülüyordu. Sahilde güzel bir yüzün parlayıp söndüğünü gördü o parçada adam […]
GEZGİN OLMAK İSTEYEN TENİS TOPU – ŞEHNAZ İŞERİ
Bir an evvel harekete geçmeliyim. Şunun şurasında haziranın çıkmasına ne kaldı. Turnuva ikihafta sürecek ama benim görüp görebileceğim önümde tek bir gün var. Başaramazsam eğer. Oysaben “Ah gençliğimde şöyleydim böyle yapardım” diyen çenesi düşük bir patates olacağım günlerigörmek istiyorum. Sanırım kim olduğumu anladınız. Evet ben, Wimbledon Tenis Turnuvasında görevalacak tenis toplarından biriyim. 56 gr ağırlığında […]
YAŞAM ÇİZGİLERİ – MEHMET R CEYLAN
Sonbahar.. Aylak, serin, güneşli bir hafta sonudostumla açıkhava kahvesinde buluştuk.Birçok konuda olduğu gibi aynı yöne bakıyoruz,masamızda duran gazeteye: Kara Cumaalışveriş çılgınlığı, diye başlık atmış.Ünlülerin ihtiyaç listesi de var haberde.Dayanamadım kışkırtıcı tonuna haberin:Çayımdan bir yudum alıp dedim ki:Bir şey satın aldığımızda,uzun yaşayacağımıza dair güvenimiz de artıyor,Tanrı’yı yukarda gülümsetse de bu iyimserliğimiz.Yeni giysiler, tatil planları geleceğe uzanan […]
KARINCALAR – CİHANGİR BOZ
Zifiri bir karanlık. Ahmet gözlerini açmaya çalıştı. Gözkapaklarını bir türlü aralayamadı. Üstünü toz duman moloz örtmüştü. Refleksi bir hareket ile gözünü silmek istedi. Sol kolu yok gibiydi. Sağ kolunu kıpırdattı. Üstündeki kırıntılardan ayırabildi kolunu. Gözlerini yavaşça sildi. Gözleri açıktı ama dünyası karanlıktı. Kocaman bir bulut, bir kaya bir dağ çökmüştü üstüne. Kapkaranlık.Kendini yokladı. Herhangi bir […]
OYUN – YUSUF KENAN SEPET
“Cehennem, birden girilen bir yer değildir; oraya, küçük adımlarla farkında olmadan girilirdi.”Albert Sanchez Pinol, Soğuk DeriESER ADI: OYUNYAZAR: YUSUF KENAN SEPET Kupkuru soğuk, rutubet ve küf kokulu cehennem içerisinde, yalnız kaldığımıhissettiğim an, domuz bağıyla sıkı sıkıya bağlanan gövdemi, cılız kaslarımın ve şimdiliksahibi olduğum aklımın yardımıyla, gurul gurul guruldayan karnım üzerinde, bir kez dahagelişigüzel hareket ettirirken, […]
ALMAN VE MAKEDON – ATEŞ GÖK
İlkokuldayken yakın olduğum bir kız vardı, ismi Manolya’ydı. O Alman’dı ben ise Makedon.Birbirimizin dilinden anlamazdık. Ne Manolya kendini anlatabilirdi diğer çocuklara ne deben. Çünkü ikimiz de Türkçe bilmezdik. İnsanların bizi anlayamadığını görünce, birbirimizianlayabileceğimizi fark ettik. Yan yana oturmaya, yemeklerimizi paylaşmaya, birliktekağıttan gemiler yapıp suya bırakmaya başladık. Birbirimizin evine çikolatalar götürdük,yüzlerimizi boyadık. Ama okul bitince, bir […]
ÖZGÜRLÜK SAHNELERİ – ŞEREF EFE
I. BİR MAĞARADASIN Bir mağaradasın. Çıplaksın ve yalnızsın.Sessiz ve durgun bir mağaradasın. Yalnız olduğunu hissediyorsun. Doğrusu yalnızlıkhissedilemez. İnsan yanında kimseyi bulamaz ve bunu yalnızlık olarak bilir.Kalabalıkta bile yalnızlık duyabilir insan. Ama sen mağarada bir başınasın.Yapayalnızsın.Mağaranın girişi suyla kapalı. Orası; o mavimsi bir ışık huzmesiyle aydınlanan su,hafif bir dalganın sesini yansıtan su, meçhul bir denize açılıyor […]
KÜÇÜREK ÖYKÜ – OĞUZHAN ŞAHİN
Yanlış Kullanım Sonucu Baltasını kaldırıp tüm gücüyle taşa vurdu. Çıkan ses kulaklarında çınladı. Vurduğu yer çizgi halinde beyazlaştığındaysa artık alışmıştı. Taşa ne için vuruyorsun?İçindeki madeni çıkarmak için, başka neden olacak.Ucu körelmez mi bunun hiç?Körelir değil mi.Sen bunu bilemezsen sabaha kadar sürer işin. Hak verir. Çantasından bileyi taşını çıkarır. Yere koyup düzeltir ve baltasını tüm gücüyle […]
SOLDAN SAĞA DOKUZ HARFLİ-NİLAR GÖK
Oğlumla gelinim anneler gününde almışlar bunu bana. Bendeki çeyizimden kalma, çokbüyük, sizler varken iyi de yalnız başıma kalınca çok kullanışsız diye dert yandıydım bir kere.Demek ki o zaman akıllarına koymuşlar. Bu yenisi hemen iki kişilik, on dakikada hop hazır.Neydi efendim o eskisi kazan gibi, bir saatte kaynamaz su. Doğalgaz da olmuş zaten dünyapara. Ha kaynar […]
ANILARIM RESMÎ GEÇİTTE-YASEMİN EVREN
Baykuş gibi sabahlara kadar dinlersen geceyi, mazi resmî geçit yapar elbette zihninde. Bir gece değil, her gece hazır ol’da bekliyorlar mübarek.Bazıları çakı gibi, eğitimli askerler gibi düzenli geçiyor gözümün önünden. Tam hizama gelince bana bakarak selâm duruşları mest ediyor beni. Gururlandığım çalışmalarım bunlar. Heyecanlanıyorum onları düşünürken. Bir gülümseme beliriyor yüzümde farkında olmadan. Gözüm yakalarındaki isimlere […]
DOKTORUN KIZI – EVRİM AYBAR
Elimden tutan bir dev; güvendiğim şeylerin toplamı. Sevginin de, korkunun da kendinde birleştiğikutsal baba. “Acilden girelim. Şimdi diğer kapılar daha kalabalıktır.” diyor. “Sakın bırakma elimi.”Ben onun uzantısıyım artık. Sedyede yatan kafası kanlar içinde bir adam geçiyor yanımdan, solukmavi bir pijama giymiş, etrafında telaşlı bir kalabalık var. Adamla gözlerimiz kilitleniyor bir an ya dabana öyle geliyor. […]
YATMAK – ÖZGÜR KARAKAYA
İnsan yatarak doğar, büyür, iyileşir,dinlenir ve doğurur. Emeğin yeniden üretimi içinde gerekli olan eylemdir. Vücudu genellikle düz konuma getirerek, bacakları veomurgayı düzleme uygun şekille getirmedir. Durum bildirir ve eğilmek anlamına da gelir. Geminin sola yatmasında olduğu gibi.Uzun oturma yatay moda geçiştir. Sırtüstü yüzüstü ve yan çeşitleri de yer alır.Yataypozisyonda durup tavanı seyretmeyi de getirir. Kişinin […]
Son Yorumlar