ANLATI 495
KÖPEK MAMASI-Murat Gökhan GÖKDEMİR
Yazmak ve okumak. Boyamak ve görmek. İnşa etmek ve yıkmak. Sevmek ve nefret etmek. Söylemek ve dinlemek. Yemek yemek ve çıkarmak. Köpek maması ile beslenmeye karar verdiğim de bunları düşünüyordum. İlk sabah sucuklu ve sarı dilim peynirli yarım ekmek sandviçimi lokmalara ayırarak köpek Bulut’a sonuna kadar yedirdim. Sonra da evin içerisinde bir çok meşgaleyle kendimi […]
O Kız – Mustafa Bilgücü
O kız hakkında fazla bir şey bilmiyorum. Dedesinin sol dizinde oturuyordu ben onu gördüğümde, ellerini kavuşturmuştu. Ne gördüğümü tam bilmiyordum. Diğer dedesi apar topar anneanneyle ilk uçağa atlayıp yola koyulmuştu. İnsanlardan mesaj yağıyordu. Ölümü ona yakıştıramıyorlardı. Onun için kimse için savaşmadığım kadar savaştım. Sonunda kaybettim. Bana şunu söyleyen de oldu: “Hayır, onun canını alacağız. Çünkü […]
BİR ÇİFT YALANCI KEHRİBAR- DİLEK ÖZDEMİR
Güneş erken doğmuştu yıldızlara eşlik etmek için. Rüzgâr, dilinde çapkın bir ıslıkla tenini okşuyordu kadının. Bu defa farklıydı. Kendisi bir yolculuğu çıkmamış, şehre yeni bir adam gelmemişti. Tesadüfler kaderimizdir, dedi içinden. İçinden haykırmak, çimlerin üzerinde koşmak, süper kahramanının pelerinine sarılıp uçmak geliyordu. Arkasını döndüğünde güneş birden yeryüzünde belirdi ve kadın bir kez daha mest oldu […]
Covit 19 – Zeynep Kasap
Camın ardındaki yol kenarından gözüken binalara bakıyorum. Saçaksız balkonsuz çirkin. Eskiden yol kenarındaki ağaçlara bakardım. Her ağacın dallarını saymaya çalışırdım. Şimdi binaların katlarını, camlarını saymaya çalışıyorum. Ama öyle çok ki sayılmıyor. Ağaçlardan çok. Dallardan daha çok. Sokak sessiz. Caddeler sessiz. Tek bir araba sesi yok. Ne zaman başladı bu sessizlik? Cafelerin berberlerin restoranların pastanelerin mağazaların […]
Okyanus – Hilal Alpak
Uzaktan gördüm bir su birikintisi gibiydi. Attığım her adım da daha da büyür oldu penceremin önünde. Bir yağmur birikintisiydi yürürken paçalarımı ıslatan, sıradan bir ıslaklık. Şimdi nehir akıp gittiği yola beni de hışımla çeken. Fakat keyif veriyor, havanın boğucu sıcaklığı içerisinde serinliği adeta uyandırdı yıllardır uykuda olan yüreğimi. Yeterdi bu kadar, çıksam iyi olurdu. Biraz […]
1 Onluk 2 Tekel – Peyami Safa Safi
Ağustos böcekleri de kayboldu bir gecenin sabahında. Daha da duyulmadı sesleri. Cevap veremesem de cırcırlarına, dinlediğimi biliyorlar gibi geliyordu da yalandan keyifleniyordum işte. Sessizlik iyi bir şey değil be Arif. Sağdan soldan geçen arabalar da olmasa kafayı yerim, şu üzerine kıvrıldığım her yeri paslı, boyaları dökülmüş, emektar bankta. Hazırlıklıyım bu sefer, çatır çatır sabah ayazına […]
BAZI İNSANLAR VE BEN-Serap Fidancı
Bazı insanlar vardır konuşarak tastamam anlatırlar hislerini. Bazıları susarlar avaz avaz. Bazıları ağlarlar. Bense yazarım. Okunmayacağını bildiğim halde çok şey vardır yazdığım. Bir köşede ağlamaktan yazarım bazen. Bazen uçurtma uçuramamaktan. Bazen tutamadığım balıklardan yazarım. Bazen babamı yazarım. Bazen olmayışını, sözünde hiç durmayışını. Elbet, elbet yazarım. Bir sokağın başından başlarım yazmaya. Karanlığından, rüzgarının ayazından, mevsimin kara […]
Yara – Sümeyra Özçelik
Her cümleyi ona bağlama isteğimi sonlandıramıyordum. İsmim geçse içimden , yanına ismini ekliyordum. Hiç görmediğim bu insanın yokluğuyla bir türlü başa çıkamıyordum. Hep varmış gibi yaşıyordum , hep hayatımdaymış gibi… Canım yansa ona sesleniyordum , tutsun ellerimi kaldırsın istiyordum. Ama o hiçbir zaman yoktu ki. Hem ben düştüğüm yerden kendim kalkardım. Kendim sarardım yaralarımı. Kendimin […]
İnsansılardan İnsanlara – Fadime İrem Çerçi
Güzelleşecek dört bir yanında çocukların o küçücük bedenleriyle açlıkla savaşmak zorunda kaldıkları dünya,annenin sihirli avuçlarında,bir babanın şefkâtinde güzelleşecek . Koca koca adamlar savaşmayacak değeri belirsiz bir kağıt parçası için; çocuklar ağlamayacak annesiz kalmaktan korktukları için; kadınlar boyun eğmeyecek haksızlığa,adaletsizliğe,şiddete;insanlık birine yapılan istismar karşısında sessiz kalmayacak; bir aile çocuğunu aç bırakma korkusuyla gerçekleri söylemekten sakınmayacak; insanlık […]
YÜZ METREKARE – Berrin Yelkenbiçer
Bilmediği, görmediği, dokunmadığı şeylerden en son korktuğunda çocuktu, öyle hatırlıyor. Etrafında gördüğü, duyduğu, izlediği şeylerin zihnindeki izdüşümlerinden korkmanın saçma olduğunu aklı azıcık ermeye başladığında neyse ki keşfetmişti, büyümek biraz da buydu. Bu sefer de bildiklerinden, öğrendiklerinden korkmaya başladı. Korku endişeye evrildi ki daha fenaydı, elini kolunu zihnini uykularını ele geçiriyordu. Az daha büyüdüğünde, bilgisi, öğrendikleri […]
Gökyüzü Kadehi – Râna Duman
uzun zaman oldu taç yaprakları gibi narin sayfaların arasında maviye uzanan sonsuz gezintime çıkmayalı. Özlem… Özlemez olur muyum ? Özlem benim en büyük imtihanım dost! Denize özlem , rüzgarı tenimde duymaya özlem , yârin gözlerini yeniden görmeye özlem , o hayalleri dirilten sesine özlem , maveraya özlem… Ah dost! Nasıl çelişkili bir varlık hali ki […]
Mektup – Senanur Şentürk
Oğlum, Kimsenin beni dinlemeye tahammülünün kalmadığı şu zamanlarda yaralarımı sarmayı denersen sana minnettar olurum. Serçe olduğum zamanlardı. Menekşelerimi gözyaşlarımla kuruttuğum, akrep ve yelkovan üst üste geldiğinde sevindiğim zamanlar… Şiir doluydum. Birileri beni anlasın için, kalabalıklar arasında çırpınıyordum. Duygularım boyumu aşıyordu. Rutubet kokusunun başka kaç kokuyu daha bastırabileceğini hesap ediyordum. O zamanlar iyikilerim bile rutubet kokardı. […]
KEDERLİ BENLİK -GALİP ÖNLÜ
Şöyle dönüp bir geriye bakıyorsun, geçmişe… Beyninde tasarlıyorsun bazı zaafları, eksiklikleri… Bunu yapmaya kalkıştığın anda sanki geçmişte yaşamış olduklarını tekrardan yaşıyorsun, canlandırarak. Dayak yediğim o züppe çocuk geliyor aklıma… Kalıbı irice, oldukça cüsseli, biraz da şeytani… Gözlerde bir öfke mizacı oluşuyor birden. Güneşin her gün aynı yerden doğmayacağını, hiçbir şeyin aynı kalmayacağını, her şeyin […]
Son Yorumlar