ÖYKÜ 673
Suyun Kıyısında / Jale Sancak
Bütün gece ağılı karabasanlarla boğuştuktan sonra, gün ışır ışımaz soluklanabilmek için dışarı çıkmış ve sabah rüzgârının albenisine kapılıp ardına takılmıştım. Sabah rüzgârı suyun kıyısına dek getirmişti beni. Onu ilk orada gördüm. Çıplak ayaklarını suya uzatmış kendi kendisiyle konuşuyordu. Bir süre hiç kıpırtısız durup dinledim. Sesi suyun dingin çağıltısını andırıyordu. Bu çağıltı bir anda yalnızlığımı darmadağın […]
Düşün Ölümü / Güler Kalay
Düşündüm; nedenini, nasılını, zamanını. Zihnimin girdaplarında dolanıp duruyorum günlerdir. Bir an, sadece bir an, aradığım. Ama yok işte, anların arasında küçük replikler…Başkalarına değil kendime ait replikler… Bir kitabı okurkenki gibi, karşıdan bakan için anlamsız, sebepsiz görünen bir gülümsemeyle doluvermek gibi. Bilincin dehlizlerinde yok oluvermek gibi. Kalbinde yüz binlerce kır çekirgesi, usul bir şenlik halinde…Öyle bir […]
HOBARAKLAR FİRARDA / BİLİŞİMCİ ÖYKÜLERİ
Bir varmış bir yokmuş, uzak ülkenin birinde küçük şirin bir firma varmış. Bu firmada bir patronla üç çalışanı yaşarmış. Patrona sorarsanız, Berkcan atak, Alican yenilikçi, Arzucan ise azimliymiş. Kendilerine göreyse her birinin ayrı bir değişikmiş. Bu üç hobarak mühendisi, müşterilerden gelen himinileri gubartarak geçinip giderlermiş. Bazen müşteri gelmez olurmuş, paralar azalırmış. Böyle zamanlarda patron da […]
142 dakika / Okan Akıncı
Profesör Murat Tunç heyecanını güçlükle bastırıyordu. Kolay da değildi. Tarihin belki de en önemli deneyi az sonra başlayacaktı. Tüm Dünya nefesini tutmuş, deneyi canlı yayında izliyordu. Deneyin ne gibi bir sonucu olacağı da belli değildi. Başarılı olabilirdi veya profesör başarısız bir sonucu kabul edip yoluna devam edebilirdi. Belki de ölebilirdi. Veya bambaşka bir sonuç ortaya […]
Son Yorumlar