ÖYKÜ 673
MEKTUP/VARSIN – AYŞEGÜL ÇURA
“Beni seviyorlar..Bilmezdim bunu,gördüm her bir hecelerinde,gözlerinde Beni seviyorlar,bilmezdim bunu.Birileri beni seviyor,varsın bu hayatta diyor..” Bilemezsin ki. Kimin seni sevdiğini. Ama sever. Bazen uzaktan, buğulu bir camın ardından. Bazen çok yakınından, sen hiç ihtimal vermezken. Yalnızsındır, yalnızlığın kınından çekilmeye hazır bir bıçak gibi bekler. Sen kalın bir zırhla kaplı olduğunu sanırsın,oysa her yakınlaşmada o bıçağı acımasızca […]
BİR ÇOCUK BİR BERE VE YILBAŞI – AYTÜL BİNGÖL
_Bunlar kaç para? Mahallenin küçük tuhafiye dükkanındaydı.Son günlerde pek moda olan kadınlar için yazılmış seri romanlardan birini okumuş, kitaptaki kahraman gibi örgüye merak sarmıştı. Hele de kış mevsiminde lapa lapa yağarken karlar, şık perdelerle süslenmiş bir pencerenin önüne kurulup, bir fincan sütlü kahve içerken, örgü örmekten daha keyiflisi yoktu. Birbirinin içinden geçen ilmekler, üst üste […]
DENİZ KUMU KAMPİNG SEZON AÇILIYOR – OĞUZ BATIN
“Hocam,günlük nasıl yazılır bana anlatır mısınız?” Gırtlak kanseri olup ses telleri alınan Kemal Bey,Necdet Bey’in en büyük torunu olan Okyanus’a kağıda yazarak günlüğün nasıl tutulacağını söyledi. “Günü gününe yaşadıklarını geceleyin yatmadan önce altına tarih atıp yazdığın yazıdır.Giriş,gelişme ve sonuç bölümlerine dikkat etmelisin.” Yüzünde sanki öğretmenlik yıllarından arta kalan anıları canlanmış olacak ki nasıl günlük tutulacağını […]
BOŞA KÜREK ÇEKMEK / RUHİ DAĞ
Sıcak bir haziran günü eski model bir minübüsle bir şehirden diğerine inşaat işçisi olarak götürülürken,su içmek için araba bir hayratın başında durdu.Yandaki tarlanın ortasında yan yana kurulu iki çadır ve bir çığlıkla beraber gözümüze çarpan tarlanın orta yerinde iki kadın vardı.Koştuk elbette yanlarına, kadınlardan biri bayılmıştı,çadıra taşıdık ve su verdik,bir süre sonra kadın kendine geldi. […]
A Y A K K A B I L A R V E P A S A P O R T / ÖYKÜ DİDEM AYDIN
NEREDE O KARA PARÇASI, O GEMİNİN GİDECEĞİ HANİ Nerede o kara parçası, o gemi gidecekti ya hani? Çok çok uzakta, her denizcisi bilir… Nerede peki yelken açtığı o yer? Geride, çok çok geride, tüm diyebilecekleri budur. Güneş güvertenin parlak yüzüne öğleyi çalarken tam tepede, Kolkola ne hoştur süzülmek sularda! Ya kıç tarafına dayanıp aşağıyı izlemek Uzayıp giderken biz, enlenen köpüklü yolda Fırtınalı gecelerde vahşi kuzey rüzgarları kükrerken, […]
HİÇ KİMSE / JALE SANCAK
Önce rüzgârı doldurdu odayı. Sonra saçları. Upuzun, topuklarına kadar dalga dalga, bal rengi saçları, tutkulu bir şarkı gibi bütün odayı kuşattı. Beyaz tül giysisiyle çıplaklığını sıkıca örtüp pencerenin kıyısında asılı duran fanusu aldı, soluğuyla yaktı. Sonra delişmen uğultularla dans eden denize doğru eğilip fırtınanın kanatlarına dokunuverdi. Fırtına, geceyle el ele, suyun üzerinde uçuşuyor, su da […]
DÖNÜŞÜM / DİYDEM DENİZ KOÇ
Kollarından tutan iki kişi onu odaya girdirdi. Odanın büyük bir kısmını kaplayan masanın arkasında oturan beyaz gömlekli birinin, önündeki kâğıtlara bir şeyler yazdığını gördü. Duvara muntazam bir şekilde asılmış üzerinde adamın resminin olduğu belgelere bakılırsa bu adamın, başarılı ama bir o kadar da sonunu hazırlayıp onu ölüme bile götürebilecek bir karakter bozukluğuna sahip, küstah tavır […]
BİLGİ AÇLIĞI / AYŞE KAYGUSUZ
Kafamın içinde gidip gitmemek arası bir çelişkiye düşünce, elimde okuduğum kitaptan bir şey anlamıyorum. Oysa sınava sadece on gün kaldı. Bitirmem gereken dokuz ünite var. Test de çözmem gerekiyor daha. Yine de içimdeki gitme isteğini engelleyemiyorum. Birçok şey öğrenebilirim bugün. Elimdeki kitabı bırakıp kurşun yemiş gibi fırlıyorum yerimden. Soyunup dökünüyorum. Pantolon gömlek mi, gömlek etek […]
AYNALARI DÜZELTİR GİBİ / ZEYNEP SÖNMEZ
Yarım kalan ve yankılanan sözcükler, yürümek gibi, nereden gelip nereye gittikleri belli olmayan yolcular gibi, tanrı misafiri gibi kuruluyorlar içime. (Yanımdan hızlı adımlarla geçenlerin konuşmalarından kırpıp sana yoruyorum…) –…dese bana… –…az kaldı… –…den arıyormuş… Evden çıkışımı, yol boyunca düşündüklerimi, az önce konuştuğum simitçiyi bile buzlu bir camın ardından izler gibiyim; gömülü demir külçe kalkmıyor yüreğimden. […]
İŞÇİ ÇOCUK, İŞSİZ BEN VE ANNEM…- NESLİHAN NESLİ
Ne için başardım ve mutluyum diyebiliyor insan kendine.Kafamın içinde sorular ve sanki hayatın bana sunacağı hep o mutsuzluk korkusu dolanıyor.Kendime keşkelerden ve belkilerden başka hiçbirşey sunamıyorum.Ruh halimin dalgalı denizinde bir nefes almak için çırpınmaktan yorulduğumu hissediyorum,yoruldukça kırıyorum,kırılıyorum.Sanırım böyle bir zamanda kırmıştım annemide,onun verdiği mahçubiyetle teklifine tamam diyorum. Koyuluyoruz pazar yoluna.Yol boyunca telkinlerini dinliyorum. Sürekli herkesin […]
90lı yıllar: biz büyüdük ve kirlendi dünya! / Albeniz T. Ezme
anneme ve yeni doğacak umuduma… Dört kardeşli bir ailem oldu ama herbirimiz farklı eğitim sistemlerinde okuduk. Kredili sistem görenimiz de var, ÖYS, ÖSS ile savaşanımız da… Soru sorduğumda ‘ben modern matematik bilmem’ diyen abim de vardı, kafasından soruları çözüp bana anlatmayı başaramayan ablam da… Kimimiz daha ilkokul sıralarında gördü yalanda olsa Osmanlı tarihini, kimimiz Dünya […]
Uzakların Soyutlandığı Yerde / Mine Köker
Yaprakların sarı rengini güneşin kırgınlığından aldığı bir gün, telaşlı bir koşturmaca içindeyim. Sabah vapura binmek için hızlı adımlarla ilerliyorum yolda. Kahvaltı alışkanlığım olmadığından, gözüme ilişen simitçiden simit almak için para çıkardım. Uzattığımda, satıcı ile göz göze geldim. Siyah bir çift göz… Bakışları; şehrin karanlığını derin çizgilere tamamlayan… Kalabalıktı, çok fazla ilgilenemedi benimle. Hızlı hareketlerle, çevresine […]
Köprüler / Cüneyt Kuru
Ilgaz’ın altında can yoldaşın kulübesi, öyle bakma mazlum ben bilirim o bakışın ardını, daha dün bastı jandarma gel buyur çay sıcak. Yürek yaralanınca, düşersin fakirin yerleşkesine. Diz boyunda kar, kitaplarını dondurmuşsun, yüreğini nadasa bırakmışsın, yol uzundu, dediğin köprüden geçtim, herkesin mutlaka geçeceği köprüden, ben erken geçtim yoldaş. Nedir köprü, bizi bize bağlayanımıdır yoksa uzun ayrılıkların […]
Son Yorumlar