Temmuz 2020 44
Mavi Türkü – Zeynel Kürkçü
Denizdi adamın adıKadınınki gökyüzüKadın eğdi başını denizi gördüAdam başını kaldırdı gökyüzü Kadının rüzgâr elleriAdamın teninde fırtınaAdam deniz her şey var içindeSevgiden yana Kadın güneş yıldızAy gibi bulut gibiYani bereket yüklüYani daha tazeYani daha temiz Deniz maviGökyüzü maviDillerindeki türkü masmavi Zeynel KÜRKÇÜ
Kahvaltı – Süleyman Ethem Erdoğan
Yine rüyamda gördüm seni Nefessiz bir müsabakanın Önünde duruyorduk çırılçıplak Hemen yanımdaydın Kelimeler birbirine dolanmıştı Harfler karman çorman Ne söylesem pişmanlık vesilesiydi Zihnim bulandı Tekeddür hâkimdi Tıpkı bir cesedin çürümesi gibi Ağır ağır oldu Ve bitti Uyandım İlk iş tanrıya küfrettim Yüzümü yıkayıp Bir kahvaltı hazırladım Sabahın üçünde mahzâ Ve yorgun bir kahvaltı Kahvemin son […]
Temmuzun Gözleri Çığlığıdır – Mehmet Özgür Ersan
göçüp durur o kara kız anlatamaz bir türlü gülümseyişini gecelerin sonsuzluğunda alazlanan düşünceler içindedir gökyüzü ve yıldızlar bırakmaz yakasını bir türlü denizde martılar göğümüz mavi mi mavi oysa rahimleri parçalayan nice gözyaşına inat dal karanlığında gecenin it izi mi at iti mi sürer durmadan demir pençeleşmiş ellerimiz cebelleşir içimize sinmiş yüzyılların gün erimi güneş solumu […]
AĞIT-Hakan KARTAL
Oy Serebrenitsam Kalbimin ağrısı, ağır yolcusu İhanetle yıkanan toprağım Acıyla kapanan dudağım Onurlu göğüm, sarışın çiçeğim Yolum, soyum, ağacım Oy Serebrenitsam Damarım, kanım, incitilemez yurdum Seni bir gün düşünmek ne ağır Ne ölüm Ne çok gözyaşım İçimde yarasın, göğsümde utanç mührüm Oy çocuk çığlığım, anne seslim Ben insan değilim Değilim…! Hakan KARTAL
Karıncaların Ölülerini Sevme Biçimleri- Josef Hasek Kılçıksız
Anılarımın zeytin kraliçesi, kara gözlüm, sevgilim. Sevilenlerle temasın kesildiği bir kopuş mesafesinden yazıyorum sana. Uzağın varlığını inkâr eden bir geminin içindeyim. Benimkisi sürüklenerek bir limana ulaşma yanılsaması. Uzağın varlığını inkâr edenler kendi içlerindeki uzak tarafından kemirilir sadece. Denizin alnındaki yakamozları öperken şilepler, sen bana kıyıdan uzaklaşan geminin ardından değil de giden geminin içinden […]
Çocuk – Tuğba Ay
Yanaklarını ıslatan yaşları sildi çocuk Göğe baktı saf masmaviydi güneş göz kapaklarını ısıttı. Çırpınan kuşlar adeta uçmak hevesinde Derin bir iç çekti çocuk keşke dedi keşke.. Herkes gökyüzü gibi sevse İnsanlar diye düşündü çocuk onlar sevgiyi bilirler mi ? Gökyüzü gibi sevebilirler mi ? Yutkundu gözleri buğuluydu seçemiyordu birçok şeyi İnsanlar gökyüzüne bile bakmazken nasıl […]
AYŞEGÜL BAYAR KAYA’NIN İLK ÖYKÜ KİTABI ‘GECE ON İKİ SANCILARI’ ÇIKTI
Deneme ve öyküleriyle çeşitli dergilerde gördüğümüz Ayşegül Bayar Kaya çağdaş öykücülüğümüzün yeni soluklarından birisi. Öyküleriyle yakın çağa tanıklık eden öykü kişilerinin iç dünyasında yolculuk ederken ülkemiz tarihinde karanlık bir dönemin toplum ve birey üzerindeki etkilerini anlatıyor. Kitabında okurunu gerçeklerle yüzleştiriyor ve rahatsız ediyor. “Şimdi uzaklarda bir yerlerde, arada yüzlerce, binlerce duvar bile olsa bir kemiğin […]
Yok Olasıcalar – Gönül Tokayeva
göğüs kafesimdeki tüm kuşları vurdular en çok üzüldüğüm kırlangıçlarım oldu kumru teyzelerime ne demeli peki güvercin komşularım şahin amcalarım ah çenemden şikayetçiler gözünüz aydın olsun bülbüller gibi şakıyamıyorum artık rengârenk kanaryalarım yok her yer her şey siyah beyaz siyah beyaz deyince kartal dayılarım nerede ya serçe yürekli bacılarım içim acıyor, yastayım sapanları kırılasıca yok olasıcalar […]
Kim Demiş Rutinler Sıkıcıdır Diye? – Berrin Yelkenbiçer
Ben demiyorum, demem! Murat Uyurkulak son romanı Delibo’da, ani ve tiz haykırışlarla sokaklarda dolanıp duran deli İbrahim için “Bir çeşit şehir mobilyasıydı, demirbaştı. Bir saat kulesi veya otobüs durağı misali, günü düzenleyen, alışkanlık inşa eden bir hususiyeti vardı. Yokluğu, yoksul mahallenin mütevazi hayat makinesinde gıcırdayan bir çarkın duruvermesi gibiydi.” diye yazmış. Bu satırları okuyunca kendi […]
Demli Sözcükler – Hatice Altunay
Bir nehirdir akıp giderdi usulca Biz dilinde büyürdü masum bir bebek Belleğimizde tüterdi bir somunun sıcaklığı Beşikten mezara kadar sevgi taşırdı bunca yürek Bilmece bilmece konuşmazdı yarım ağızlar Bilgisiz sözcüklerle demlemezdi karanlığı Bir nehir akıp giderdi boylu boyunca. İnsan olmanın kıvancını derinimizde duyardık İncinmezdi bir çınarın hüzünlü parmakları İzlerimiz ulanırdı ilmek ilmek Anadolu’ya İğne oyasının […]
Yargı’nın Satılmasına Hazır Mısınız? – Funda Ergenekon
Yargı’nın Satılmasına Hazır Mısınız? (Tahsin Yücel & Gökdelen) Bir dünya düşünün… Çok uzak bir gelecekte olmayan, ama distopik bir dünya olsun bu… Tek tip yapılaşmanın olduğu… Geçmişin yok edildiği… Yoksulların hiç sayıldığı ve hatta sınırların dışına sürüldüğü… Her şeyin ama her şeyin satıldığı bir dünya. Eğitimin, hastanelerin, otobüslerin ve hatta kaldırımların bile özelleştirildiği bir dünya […]
Bozuk Saat – Gülşah Babayiğit
Kan revan içinde kalmıştı. Avuçlarında tuttuğu yüreği, dostun dilden hançeri ile ikiye bölünmüş. Sevgi ile kaydedilmiş her hatıra, ihanete karışıp, nefesi kesilene kadar acı olup akmıştı avuçlarından. Kalpten kalbe giden yolun üstündeki tüm köprüler yıkılmış. Enkazın altında kalan yine bir kadın olmuştu. Gece nöbeti ağırdır. Uyanık kalmayı başarabildiğin anların çoğunda, hayalle gerçek arasında bir çizgidesindir. […]
Son Yorumlar