ŞİİR 1837
B. yoluna gitmek – fazlıhumar
bir patlamış bombalar hep patlamış bir bir dağılmışız bir bir parçalanmışız bir doğu olmuşuz bir batı bir duvar örmüşüz birbirimize bir sınır bir ezilmiş içimiz bir sömürülmüş bir kurbanlık yanımız bir sürgün tarafımız bir bataklık içinde bok yoluna giden yaşamlarımız
Gerekszilik Kipi – Necip Fazıl Say
Biz hakikati gökyüzünden aşıranlardanız Kazancımız: Berlin duvarının yıkılması Kadınlarımız: hayattan alacaklı Karanlığımız: aydınlıktan sevecen 1900’lü yıllarda yazılan bir şiir kitabı ve Silinmeye yüz tutmuş umutlarımız Cebimizdedir Ve hiç gelmez kapımıza iyi bir gelecek Üzerinde takım elbisesiyle Aklımızı kaçırıp fidye istemek Pek bir şey kazandırmaz bize Zaten takatimiz de yok yapacak. Hayata dair büyük adımlar […]
Gün doğumu- ayhan kelam
yani şimdi şu an yani sabahın 6’sın da sen kahvaltı hazırla ben çay demleyeyim zeytin peynir reçel bir de sen ol soframda ilk lokmalardan sonra bir de sigara yakarım sonra şiir de okurum sana hislerimize tercüman olur gacia lorca bir de farid fajad konuk sanatçı daha ne isterim ki yaşamaktan güneş benim için hazırlanıyor doğmaya […]
AŞK -SAFA BERBER
Nedir aşk nedir? Baktıkça doyamamak mı? Her gün resmini öpüp yatmak Onun için şiirler yazmak Sonsuz hediyeler almak mıdır? Nedir aşk nedir? Bakmaya kıyamamak mı? O iki kelimeyi her gün söylemek Çiçeklerle donatmak etrafları Onun için daha neler neler yapmak Mıdır aşk? Nedir aşk nedir? Bakmak isteyip bakamamak mı? Yanındayken bile özlemek Ondan başkasını duymamak […]
NE BÜYÜK ŞAŞKINLIKTIR – Ahmet Keser
Vurgunum sana İn cin uykudayken, belini kırdığım kelimeler şahit buna. Ve birde gece, zifiri karanlık, ay, yıldızlar Sanki tül tül inmiş dört duvar arasına kül kül perdeler Gelip geçiyor gözlerimin önünden hayalin, ardında gölgeler. Gözü önünde Moskof askerleri tarafından, Annesi vahşice katledilen bir çeçen çocuğun Gözlerinin ta içindeyim, derinlerdeyim. Biraz durgun, biraz yutkunmuş, biraz da […]
ALEM – semih bilgiç
ne var bize ait zemin neye müsait zaman dersen o her şeye şahit yıldızları sanırsın sabit bir gece bakarsın öyle bir kayarlar ki kısa bir vakit ansızın bozulur akit değişir düzen durur devran sakit Alem ezelden münakit
Hiç Bitmesin- Ali Haydar Çelebi
Artık kutsal olan her sey yırtılıyordu, tanrıda görünürde yoktu devriyesizdi arş-ı ala, köşe başlarındaki kahvelerden iskambil kağıtları karışıyordu çay seslerine, şimdi gidenler vardı giderken el sallayanlar gözlerden ışıltılar yolculuğa çıkardı sonsuzluğa doğru , buram vuran sevda kokuyordu her yağmur katresini düştüğünde toprak sağanak altında sevişmeler vardı ısırılan dudaklar derin nefeslerimizi yollardık geceye şehvetin gölgesinde soluklanırdı […]
İNSAN KOVULDUĞU BİR SUS’TUR -EFLA BERRİN FIRAT
Çulsuz yalnız, Hangi çağdan gelirdi Kulağımdaki telle kalbimi delen bu ses? Yeşilken bir renk bir zaman Ben herkesin çarmıhıydım. Azdım. Azadında ölümün kana susayana; Şüphesinde ejderha Cenginde kavi Yalanında usturup Taşında şeytan Ona çok Kendine az olan… Yeşilken bir vakit bir yunus Fısıldadı kayaya; Kalbine alamadığını hayatına almayacak kadar dürüst olmalıydı insan… Çulsuz kaya! Ben […]
Nilgün Marmara’ya – Fatoş Kara
ertelenmiş bir intiharım ben her şey güzel olacak yalanına inanan ve kendime saplamak için tuttuğum paslı bir bıçaktır yaşam nefes aldıkça kanatan aşkları orgazmlarından kısa süren insanlar! neden tutuyorsunuz beni? bırakın düşeyim kendimi dünyanın nüfusundan kirli hesaplarından ve kirli ellerinden tanrının taşınmaz bir hal ekidir yaşam sürükleyerek ardımdan götürdüğüm durup durup eksilttiğim dürüp büktüğüm bir […]
Hiç – Mehmet Özgür Ersan
ey insan bir yüzün var taştan oyulmuş kanın sudan ve topraktan ırmaklardan gelmişsin çağlayıp duran ne varsa oyup topladığın sana dair seni anlatan savurur atarsın denizlere yüreğinde karanlık derin bir sessizlik içine düşmüş sözcüklerden hiçlik deryasından atılmış bir oksun birlikten çokluğa bölünen birliği arayan karanlıksın sessizlik içinde gürleyen sesi dinleyip aydınlanan ve sesi gibisin aydınlığın […]
Ben ben miyim acep… -Gürsel Özkır
Bunu bilmek veya bilmemek değildir aslolan; Mahiyet lüzum hediyeleşmek ister… Gerek, kendime özlem duymaksa, evet: kendime lüzum mahiyetindeyim. Daralan Kendim gevşeyen Kendimeikazıdır; dur bekle! Bekledi Kendim, Kendim’i… Kendim’lerim sebep ister lütuflaşmaya… Bihaber iken kendimden Kendim’lerim cömertleşiyorlar… Bir lütfü bile hakedip etmediklerini tartışıyorlar, akabinde ise istişare yapıyorlar… Böylesi güzel manzaraya buseler armağan ederken, Kendim’lerim efsunlu bakışıyorlar… […]
GÜN DEVRİLİYOR – FİRUZE FERZAN
gün akşamın koynunda yer göğe sığınıyor, suyu dalgalı Akdeniz’in öfkesi tuzuna, Torosların koyu gölgesinde yankılanan denizanalarının feryadıdır, kızıl kartallar bürüyor toprağını, kurumuş deve dikenlerinin başını tutmuş suya hasret sakalar gagalarında acı tohum, karga sürüsü tarlaların üstünden mezarlığa yuvalanıyor, iyiden iyiye karanlık etrafta herşey kalın, ruhum eriyen maden sıcağı göğsümü yakıyor avucumda ürkek bir kumru bekliyorum, […]
EY AŞK – Ahmet Keser
Ey aşk, kim bilir alnıma gömülmüş hangi tomurcuksun Hangi kapıyı çaldıysam ardında yoksun. Haller içinde mecali olmayan bir hal var ben de Zamanı yutmuş cüce tepinir tepemde. İnsan en çok neyi isterse, imtihan olarak gelirmiş cana Rabbim, şu güzeli versen olmaz mı bana. Meğer benmişim nankörlüğün galibi Cami önünde bekleyen dilenciler gibi. Yeter artık bırak […]
Son Yorumlar