FİKİR 6
HAZ ETKİSİ – Tayfun GENÇAY
Güdülerimizin en çok sevdiği yemek haz değil midir? Benliğimize “ben” dedirten yapı taşlarından biri de sahip olduğumuz güdülerdir. Onlara hayat veren ise haz duyumuzdur. Güdülerimiz her eylemimiz ya da düşüncelerimizde “iyiliği” tema alır. Neyin “iyi” olduğunu söyleyen ise hazzımızdır. Kyrene (M.Ö. 435-355), Sokratik okullardan biri olup, kurucusu Aristippos ile birlikte Henodizm öğretisini kurmuş ve temel […]
SEVGİYE CEZA ALEVİ SÜNNİ AŞKININ ROMANI Erdem Kaya PERVANE YAYINEVİ
SEVGİYE CEZA “ALEVİ SUNNİ AŞKININ ROMANI” Sadece sevmişlerdi onlar, biri Alevi diğeri Sünni idi Bu aşkta acaba sevgimi, yoksa önyargılar mı galip gelecekti? İnsan, sevdikleri zarar görmesin diye, yüreğinin en derin köşesine saklar sevdiklerini Belki de korumaya çalışarak hapsediyoruz sevgiyi Zindan ediyoruz hayatı sevdiklerimize. Belki de sevgiye ceza, sevdiğini sadece kendi yüreğine hapsetmektir. Aslında koruyorum […]
Namus Anlayışı – Özgür Karakaya
“Ömrünün dörtte üçünü okumakla geçiren muhakkak namuslu olur”.. Diderot Namus, sözcüğünün kökeni de nomostan gelmektedir.Antik Yunan ve Roma döneminde kurucu yasa anlamına gelen nomos cinsellik söylemenin, üreme olmak üzere sosyal yaşamdaki tüm kuralları da düzenlemekteydi. Kadın, öznesi olmadığı olduğu alana hapsedilmekteydi . Kadına uygun görülen rol ve kökleri Roma ya dayanmaktaydı. Namus, hem başkalarının hem […]
ŞEHİR VE ÜTOPYA-2 -TAMER UYSAL
-2- Bursa’nın yeşili Karadeniz’in yeşili ile tabi mukayese edilemez. Ama iç Karadeniz; Bayburt hariç mesela… 1980’lerin sonları.. Acemi birliğinden dağıtımım Trabzon’a yapılmış 3 gün orda misafir edildikten sonra Bayburt’a dağıtımımızı çıkartıyorlar. İlkbahara girmişiz. Terminalden bir otobüse bilet alınmış en arka koltuklarda 5 kişilik. Astsubay beni işaret ediyor: “Bunlardan sen sorumlusun eğer bir şey olursa” diyor […]
BÜYÜLÜ DENİZ-Serpil Tuncer
Serpil Tuncer, insan yaşamını ve deniz hikâyelerini harmanlayarak çeşitli edebiyat dergilerinde yer alan yirmibeş kısa öyküsünü Büyülü Deniz kitabında paylaşıyor. Serpil TUNCER ‘in daha evvel yayınlamış Erik Ağacı isimli bir şiir kitabı, Mor Sokak Sakinleri ve Ekinoks günleri isimli iki de öykü kitabı bulunuyor. Yazar ayrıca ilk kitabını adını veren erik ağacıdan esinlenerek Erik Ağacı […]
“ Kiralık Konak’ta Eski-Yeni Çatışması” -Cem İRAZ
Roman, 1908-1922 arasındaki boyutu, modernleşme adı altında değişimleri göstermesi bakımından önemlidir. Tanzimat dönemini temsil eden bir şahsiyetle, sonraki dönemlerde yani romanın yazıldığı dönemdekileri temsil edenlerin çatışması söz konusudur. Siyasi, sosyal alanda değişimler söz konusudur. 1908 sonrası, kadının sosyal hayata dahil olduğu dönemdir. Tanzimat yazarlarının kadın düşünceleri sınırlıydı. Evin işleri, çocuk bakımı, arta kalan zamanlarda eğitime […]
GELENEĞİN VE GELECEĞİN PEŞİNDEKİ ARİF NİHAT! -oğuzhan karaduman
Bir milletin büyüklüğü o milletin şairlerinin rengine bağlıdır. Bu renk yelpazesinin büyüsü ile nesiller hayat bulmuştur. Büyük medeniyetler övünçlerini her daim sanatkârlarına dayandırmışlardır. Bugün İngiliz edebiyatı denilince akla şüphesiz William Shakespeare (1564 – 1616) gelmektedir. Amerikan edebiyatı denilince akla Edgar Allan Poe (19 Ocak 1809 – 7 Ekim 1849) gelmektedir. Fransız edebiyatı denilince akla Charles […]
Edebiyatçılarımızın Çocukluk Hatıraları – Mehmet Nuri Yardım
Sevilen şair ve yazarlarımız nasıl bir çocukluk yaşadı, neleri merak edip, neyin özlemini çekti? İlk duyguları, mutlulukları, acıları, özlemleri… Nasıl bir aile ortamında yetiştiler, mahalle arkadaşları kimlerdi? Edebiyatçılarımızın yazdığı ilk şiirler, karaladıkları ilk deneme ve öyküler çevrelerinde nasıl karşılandı? İlginç olaylarla dolu yazı serüvenlerinden unutulmayanlar… Yayımlanan ilk çalışmalarını görünce heyecana kapıldılar mı? Karşılaştıkları olaylar zinciri, […]
Halikarnas Balıkçısı’nın “Aganta Burina Burinata” – cem iraz
Halikarnas Balıkçısı’nın “Aganta Burina Burinata” adlı romanı edebiyatımızın unutulmaz eserleri arasında yerini alır. Günümüzde okullarda okutulan 100 Temel Eserden birisidir. Romanda deniz sevgisi, denize duyulan ilgi, denizcilerin yaşadıkları zorluklar, karada yaşayan insanların yaşantıları, geçim sıkıntıları yazar tarafından anlatılmıştır. Romandaki karakterler ikiye ayrılmış durumdadır. Bu iki grup denizciler ve karacılardır. Romandaki kişilere göre toprak insanı topraktan, […]
ŞİİRİN BİR GARİP ÖMER HARMANKAL’ I – Sabri Yıldız
Doğallığın garipsendiği sanat dünyasında, dışlana dışlana adını duyuran isimler olur dönem dönem. Edebiyat camiasında, diğer popüler kültür sanat dallarına göre bu şekilde tutunmak, tutunabilmek daha zor olur hep. Edebiyat camiasının, ‘’ son dönem dışlanmış çocukları ‘’ , yeraltı edebiyatına yakın metinler veren gençler oldu. Ama bu camianın verdiği meyveler yok denecek kadar az. Nedeni belki […]
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü – Kirpi Düşün ve Edebiyat Dergisi
Bugün dünyanın dört bir yanında binlerce kadın, 156 yıl önce greve giden New Yorklu kadın dokuma işçilerinin, 1917’de Şubat Devrimi’nin fitilini ateşleyen Petrogradlı kadın emekçilerin mücadele gününü kutluyor. New York’ta 40 bin yiğit kadın 8 Mart 1857’de New York’ta bir dokuma fabrikasında çalışan 40 bin işçi, 16 saatlik işgününün 10 saate indirilmesi ve ücretlerde artış […]
Linç – Özgür Karakaya
Lincin tarihsel köklerine bakarsak bu tarihin dinlerin, sınıfların ve devletin tarihi ile yaşıt olduğu görülmektedir. Linç terimi ilk defa Amerikan bağımsızlık savaşında kurulan bir mahkemeye başkanlık eden Charles lynch in adından türetilmiştir. Linç, bir insanın onlarca kişi tarafından dövülmesi, izleyen vatandaşların da müdahale etmemesidir. Ayırmaya çalışanların da dövülmesidir. Bir kaç insanın da büyük topluluklarca dövülerek […]
Nikola Tesla’nın Akı Üzümün Çöpü (1) – Begüm Sırmatel
1898 yıllarındayız, gizemli münzeviyetin noktalandığı 1943’den gitgide uzaklaşasımız var; faz farkını sündürdükçe sündürmekteyiz. Düşüncenin fotoğrafının çekilebilirliğini, O’nun Edison’un özüne akıtıp yumurtanın katılaştırıcı akına bulayıp ilan ettiği yıllar… Tesla da bu esnada yumurtanın akıyla bize neler yapılamayacağının imkânsızlığını göstermeye çalışırken gözümün önünde beliriverdi. Tavanı camdan bir odada, asbestle kaplı aynalarda kendimi süzerken yakalandım. Yakalanmakla kalmadım; gözlerimi […]
Son Yorumlar