ANLATI 495
Hayallerin Gölgesinde- Özge Şentürk
Bilmem kaç yıl sonra evimdeki bir odaya ayırdığım kitaplığımın hemen yanındaki masada çocuğumu bir kitabın başında uyuyakaldığını gördüğümde yaşayacağım mutluluk ile karışık tedirginliği şimdiden yaşamam neye delalet acaba ? Ve yahut çocuğum büyüyüp ardımda ona bıraktığım en büyük mirasım olan kitaplarımın arasında ona şimdiden yazdığım notları okuduğunda yüzünde beliren hüzün ile karışık olan mutluluğu ruhumda […]
DEDEKTİF BAY Z-II – ali akkoç
Bay Z kafeden çıktıktan sonra doğruca evine gitti. Evi fabrikanın biraz ilerisinde gecekondu mahallesinde yıkık dökük bir evin ikinci katıydı. Böyle bir semti böyle bir evi seçmesindeki amaç maaşının az olması değildi çünkü maaşı oldukça iyiydi. Bu mahallede suç oranı yüksekti. Bay Z de dedektifliği sevdiğinden evini tutmadan uzun süre yaşayacağı yer konusunda araştırma […]
tam bırakıyorum demişken -doğukan kantaroğlu
Sabiha öğretmenler tuvaletinde ayakta zor duruyordu, ceketinin cebinden mendilini çıkardı ve ağzına dayadı . Birkaç saniye içi çıkarcasına öksürdü . Öksürük krizi geçtiğinde bembeyaz mendilin üzerine ressamın dokunuşlarından çıkmış gibi belli bir desen içerisinde dağılmış kırmızı lekere baktı. Sabiha İnce Hastalık’tan muzdaripti .Yeşilçam Filmlerinin olmazsa olmazı hastalıklarının başında gelen Verem’e yakalanmıştı , zaten Yeşilçam filmlerini […]
BİR BARDAK SU – Özhan ULAŞ
Her şey Mehmet’in bir bardak su içmek istemesiyle başladı. İki saati aşkın bir zamandır okuduğu kitabı, damaklarının kurumasıyla bir kenara bıraktı. Ayracı kaldığı sayfanın arasına koydu. Kitap okuma düşkünlüğü onda eskiden kalma bir bağlılık. Hiç bir güç onu kitap okumadan uyutamaz. Evinin bir odasını boydan boya sadece kitaplarına ayırmıştı. Odanın içerisinde tabandan, tavana kadar kitap […]
NEY GİBİ – Büşra Firuze Ak
“Ney gibi oldum” cümlesini kullanıyordu bu aralar. İçi oyuldukça oyulan, her bir boşluğunda nidası gök kubbeye yükselen… İnsandık işte, oyulduk, yaralandık, yaralarımız sızım sızım kanarken yürümeye hiç durmadan devam ettik. Nasıl bir sınavdı nasıl bir kaderdi ki bizi feleğin çemberlerinden geçirerek, öldürmeye değil diriltmeye ikna etmişti. Ney gibiydi işte, dış kabuğu alabildiğine şatafat dolu […]
Yüzünü dökme küçük kız… Ayça Alancık
Yüzünü dökme küçük kız Bırak üzülmeyi Yalnız sen misin bir düşün Unutan sevilmeyi Her siyahın bir beyazı Gecelerin gündüzü de vardır Yüzünü dökme küçük kız Kızma onlara Yalnız sen misin bir düşün Zincir oranda buranda Her tutsağın bir kaçışı Uykuların uyanışı da vardır Yüzünü dökme küçük kız Yaşamın anlamını bul Sonra dinle kendini Yolunu bil […]
Önce kendini bil…. – Canan Tuncer
Önce kendini bil…Ara kendini çok daha görününden öte …Bu aramalarda tek rehber Öz’ünde var Ol’an Er’ine sarıl … Eğer bu aramalarda derya’lara düşersen seni orda tek bırakırsa Korkma balık Ol yüz… Eğer bu aramalar sana kocam dağlar ile üstüne taşları sıralar atarsa Korkma toprağın altına gir sürünerek dağı alttan geç… Ol’madı kuş Ol uç… Eğer […]
Bunların Hepsine Fotoromanlarda Rastlanır-Sevim Demiröz
Dirayetimizin sınavında hep bütünlemelere kaldık kabul edelim. Önce parmaklarımız çürümeye başladı, sonra gözlerimiz, sonra biz… Tab edilmeden yandığı anlaşılan filmler gibiyiz. Bozuk, atılası ama hep “ne güzel şeyler vardı içinde” diye sohbetlere konu olası. Çocukluğumda tanıdığım güzel bir terzi vardı: “Hayata dikiş tutturacağız diye teğellerimizden olduk” demişti. Siyah önlüğümün beyaz düğmesini dikiyordu. Uzun uzun baktım […]
GEÇ KALAN EYLÜL – Merve Balcıoğlu
Düş bahçesinde adı Eylül olana… Seni zehirleyerek öldüremem. Bu durum seninle alakalı değil, lezzetli bir yemeğe bunu asla yapamam. Tüm gün seninle uzanacağımız, saten çarşaflı yatağın hayalini kurdum, sende biliyorsun. Kan bağın olan insanları bana tercih ettin. Bu durumu kabul etmiş gibi görüneceğim. Ama asla affetmeyeceğim. Az önce oldu tüm bular, bizim için hazırladığım […]
ACI – ASLI BAŞGÖREN
Ağlayarak bahçe duvarının kapısını çarptım ve yalınayak koşmaya başladım. Bütün cam kırıkları, bütün taş parçaları, bütün dökük kaldırımlar, bütün asfalt, ayağımın altında savruluyordu. Koşmak istiyordum hayatımda ilk defa bu kadar kararlı, bu kadar korkmadan bu kadar cesur ve bu kadar içten ağlayarak koşuyordum. Gözyaşları boynumu deldikçe kalbim temizleniyordu sanki… Akan yaşların aksine ağladıkça bir […]
Biz Kimiz?- Neyiz? -Gülbahar YILMAZ
Hikâyemiz yok. Tarihe sarılmamız bu yüzden. Kendi yalanımız bile yok. Anne-babaların yalanlarına inanmamız da bu yüzden. Eski hikâyeleri dinleyerek, öncekilerin yalanlarını dillendirerek yaşıyoruz. Yaşantılarımız öylesine belli, öylesine aynı ki birbirimize diyecek tek yeni lafımız yok. Diplomalarımız, işimiz, aşklarımız, evliliklerimiz çok önceden belliydi. Hayalimiz değildi ama planımızdı. Planlıydı. Olması gerekendi. Zorlama hikâyeler kuruyoruz hepsi için, olmuyor. […]
Ruhumdan Gelen Sesler – tutmayanritim
Bir yol olabilirdi, sessiz çığlıkları susturmanın bir yolu olabilirdi. Duymadınız.. İçimi bir görseniz kıyamet günü gibi Ben içime kaç tane bebek gömdüm bilmediniz Yazamadım, anlatamadım, anlamadınız çünkü Dokunamadınız kalbime dokundurtmadınızda Evet ! İsyan ediyorum evet! Hanginiz kendine hak gördü hanginize kim bu hakkı verdi de bu kadar rahat ezdiniz geçtiniz ? Nasıl her seferinde yaftalayıp […]
HANGİMİZ MASUMUZ? – Burçin Mengütay
Zaman her şeyi siler miydi gerçekten? Tüm kaybettiklerimizi bir yelkovanla akrebe teslim edip umarsızca sığınabilir miyiz yaşamın bir köşesine? En talihsiz anlarımızın telafisi gerçekleşir miydi böylece? İnsanların hayatlarında mutluluktan çok hüzün vardır. Şuan bu yazıyı okuyan insan sana sesleniyorum! Kaç defa kırdılar seni? Kaç defa aldatıldın? Ya da kaç kişiyi toprağa verdin? Sevip de […]
Son Yorumlar