ÖYKÜ 673
Kağıtzede – Alihan Demir
Gecenin bu saatinde hız limitini aşmanın cezası, eve geç gitmenin cezasından daha fazla olamazdı ki. Ne kadar erken o kadar iyi. Geçen sene Milano’da beğendikleri o beyaz ve sade kolyenin bir benzerini Kapalıçarşı’da bulup almasaydı evde işi daha da zor olurdu. Gecenin bu saatinde onu eve sokacak tek anahtar, ön koltukta bir paketin içinde süslenmiş […]
Peşinde – Onur Saflı
“Uçurumdan kurtulmanın tek yolu ona bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktır.” Cesare Pavese Dünyanın ıssız ve ölü, kimsesiz ve karanlık köşelerinde, medeni insanlar tarafından bilinmemesi gereken dehşetler gizlidir. En azından benim sürekli duyduğum şey buydu. Kendimi, doğanın müreffeh yerlerinde kamp ve yürüyüş yapmayı seven bir genç olarak tanımlayabilirim. Ancak diğer kampçıların aksine bu […]
Yavru Kuşlar – Cemile Kurtaş
Sabah erkenden çıkarım yürüyüşe. Sahili dolanır sonra kendimi işe güce veririm. Lodos giderek sertleşiyor. İleride bir köpek havlayarak koşturuyor kumların üzerinde. Martılar çığlıklarıyla selamlıyorlar onu. Yürümek sakin, sessizce, dingin halde… az ötede yerde bir karaltı çarptı gözüme… Onu fark ettiğimde mendireğin hemen kenarında yerde kıvrılmış yatıyordu. Üstü başı kir içinde. Saçlarının dağınıklığından yüzü […]
İlk Siftah – Emre Anılmış
-Merhum Cemal Cort’u nasıl bilirdiniz, ey cemaat-i Müslim’in? -İyi bilirdik. Dayımı da bu son gününde öbür tarafa uğurlamak varmış. Halbuki, sağlık sorunu olmayan birisiydi. Hayatında eline ne sigara ne de içki sürmüşlüğü vardır. Ama gelin görün ki; bu malum kaderin cilvesi dayımı erken yaşta bu dünyadan koparıp, cennete -biz öyle umuyoruz- göndermekten alıkoymadı. Dayım, annemin […]
Uçan Balon – Reşat Coşkun
O zamanlar ben de çocuktum ve bütün çocuklar gibi… Oyuncaklar ve oyun benim de hayatımın merkezindeydi. Mahalleye yaz gelmişti, ilk demleriydi yazın ve bu sıcak demlerin, yazın başlangıç günleri olduğunu uçan balon satıcısının mahallemizin en aşağı ucunda görünmesi ve yukarı ucunda gözden kaybolup gitmesiyle anlardık biz çocuklar. Öyle garip ama o kadar da bildik bir […]
Dayan – Ufuk Temiz
Burada dördüncü ayım. Dört aydan beri gördüğüm insan sayısı beşi geçmez. Neden buradayım bilmiyorum. Nasıl kurtulurum bilmiyorum. Kurtulabilir miyim onu da bilmiyorum. Ama sanırsam hayatım burada sona erecek.Fazla bir şey kalmadı zaten.Bu olanlara daha fazla dayanamam.Hergün dayak yemekten, işkence görmekten bıktım.İçerisi kapkaranlık ve kötü kokuyor.Kışın hava çok soğuk oluyor. Ne bir battaniye ne bir yymşak […]
Utanç Tüneli – Hüseyin
Yoğun bir gündü. Gün boyu iş yoğunluğundan zamanın nasıl geçiverdiğini anlamamıştı. Ta ki yan masadaki mesai arkadaşının sorusunu işitene kadar… “ Akşamki yemeğe geliyorsun değil mi?” Her ay şirket, çalışanlarına moral yemeği düzenlerdi. Gerçekten de bu akşam o alışıldık yemeklerin yineleneceği akşamdı. Arkadaşına,” Offf! Tamamen unutmuşum” dedi. “Zeynep’ i arayayım da haberdar edeyim. Akşam […]
Sayın Yolcular – Ali Şefik Arslan
“Samsundangelpistanblstikametne gitmekteoln… Saranturzmişletmesninsayınyolçlarııı… otobüsnüzyarımsaatçayveihtiyaçmlasıvermştrrr… Çaylarşirkttendir, afyetolsnnn…” Gibi, cızırtılı ve anlaması zor anonsları siz de duymuşsunuzdur. Ben, çok otobüs yolculuğu yaparım. İşim gereği, ülkenin çoğu iline gitmişimdir. Doğudan batıya, kuzeyden güneye… Binlerce kez, otobüs mola yerlerine uğramışımdır ve yukarıdakine benzer anonsları, binlerce kez duymuşumdur. Her duyuşumda anlamaya çalışırım. Kulak kesilirim. İşi gücü bırakır, o sese odaklanırım. […]
Nassın Kız? – Hüseyin Kılıç
Şu Kız Erman’ın havasını görseniz şaşırırsınız. Ne kadar da gururlu ve mutlu. Kırk yaşında adama yakışıyor mu hiç demeyin. Yanındaki Ekrem biraz mutsuz. Erman’ın çizgili öğretmen tişörtü ve kumaş pantolonuna bakanla Ekrem’in tepeden tırnağa marka kıyafetlerine bakınca önyargılarınız tam tersini söylüyorsa da olayımız biraz farklı. Kız Erman artık neredeyse kimsenin hatırlamadığı bu lakabı ne konuşmasından […]
Egzotik Ülke – Cilasin Özgün
Güney Amerika’nın tangoları, çılgın şarkıları, kahvesi, yaygaracı insanları ve doğasıyla Meşhur bölgesi Arjantin’in, balta girmemiş ormanlarından birinde, küçük bir kamp çadırı kurmuş önünde ateşimizi yakmış üstünde alevlerin havaya karıştığı, çıtırtılı bir duman ve közlerin parladığı, ateşin yanında dinlenip seyrediyorduk… Geniş yeşil yapraklı ağaçların yükseldiği, yerlerde altın rengi kuru yaprakların bolca meşe palamutlarının, […]
Vicdan Yarası – Yüksel Akkuzugil
Berkant, gelir durumu orta halli, eskilerin tabiriyle orta şekerli bir ailenin Kolej’de burslu okuyan tek oğluydu. Lise son sınıfta ehliyetini almış, kendisinden yaş olarak bir yaş küçük ama aynı sınıfta okuyan arkadaşı Mevlüt’e direksiyon ve şoförlük dersi veriyordu. Şehirden biraz uzakta sakin köy yollarında talim yapıyorlardı. Yolda giderlerken Berkant’ın gözü yol üstündeki tek katlı okul […]
Sevgili Hocam – Berrin Yelkenbiçer
Gazetelerde okudum, televizyon haberlerinde izledim; bir üniversiteyi yönetmek üzere seçilmişsiniz. Gönülden kutlarım. Öğrencileriniz de üniversitenizin tüm akademisyen kadrosu da çok şanslı. Bu ve benzeri sözleri bu aralar çok duyuyorsunuzdur ama ben duymamış olabileceğiniz bir şey söyleyeceğim; bugüne kadar eğitim vermiş olduğunuz öğrencileriniz arasında en şanslısı benim! Nedenini merak edeceksiniz, hemen söyleyeyim; ben sizin sınavınızda kopya […]
Evdeki Misafir – Nil Saydan
Her kapı zili çaldığında irkiliyordu Selin. “Bu nasıl bir ses yahu, yok mu başka daha hafif çalanı?” “Yok” dedi Gülten kapıyı açarken, “işte yıllar önce takılmış, kaldı öyle.” Burada bu evde kalmazdı da işte seviyordu parayı, kıyamazdı otele vermeyi. Babasıyla küskünlük olmasa gider baba evinde kalırdı ama o ev, o küçük salon alt katta ki […]
Son Yorumlar