ŞİİR 1821
BÜYÜYOR YÜREĞİN- ARZU GÖKBAŞ
Güz yağmurlarında ıslanan çocuk bedenin değil miydi? Yorgun düşen sevgisizlikten ve yoksulluktan Kuşların zeytin ağaçlarına konmasını severdin eskiden Şimdi bu ıslak ve yorgun bedenin elleri, ayakkabı boyası kokuyor. Özlüyorsun başak tarlalarındaki uzun yürüyüşlerini Tren yolculuklarını. Yol düşüncesi izliyor ne zamandır Korkuyorsun. Halbuki bu ıslak bedenin altında korkacak neyin var ki? Senin hiç yağmurluğun […]
Doğmadan adımı koydum-Fatih Yetim
Doğmadan adımı koydum… Doğdum… Adımı değiştiler… Sonra kaderimi… Yürümeyi sadece ayak üstünde öğrettiler… Hepsini unutum… Tekrar doğmaya çalıştım… Düşük yaptı… Yarımyamalak doğdum… İsmim ilk doğmadan düşündüğüm ismimi yaptım… Kaderimi yarattım… Yürümeyi sadece ayak üstünde değil her türlü yürümeyi öğrendim… Şimdi de yeni bir yaşam için ölmeyi bekliyorum…
YAŞAM-ÖLÜM – ikram güneş
Hep biraz daha ölüyorum bu günlerde. Biraz daha, biraz daha… Ruhum bedenime sığmıyor. Tükeniyor şafaklarım. Üstüme yağıyor güzün sisli kederi. Mevsim açmıyor çiçeklerini umudun. Bir haldir gidiyoruz, ne halse bu… Bir haldir ağlıyoruz. Bir haldir yanıyoruz. Bir haldir bitiyoruz. Bir haldir, ne halse bu… Kokusuz, bahçesiz, vefasız, vede vicdansız! Yükseldikçe gökler, Dibe vuruyor gidişatımız. Ne […]
Gri paltonu giyerdin – Emine Düzenli
Gıcırdayan merdivenlerden ağır ağır çıkışın. Salonun penceresinin açık kalışı, Ceyran yapan kalbinin bir anda kapanması. Perdelerin, rüzgarın ahengi ile hep dans ederdi. Oturup perdelerin dansını seyrederken yakalardım seni. Kapın, hep Gıcırdardı. Evin mistik ve demli kokardı. Oysa,sen çay bile demleyemezdin. Tozlu topraklı yolların özlemini çekerdin. Eskiciden bir teyp almıştın, Bir de kaset . Onu dinlerdin, […]
ve imkansızca yazılanı silme çabası- aslı denizhan
yazılmış hikayeyi baştan okumaktı benimki aşikar iken her şey bana bir ipin ucundaki hayatımı çeken ani son sınırdaki çizgim iltihaplanmış yaranın tarifsiz acısıyken silinmiş bir yazının izini yaşarken akıntıya kürek çekmek benimkisi karalanmış sayfalardan hayata bakmak ve imkansızca yazılanı silme çabası.
Umutsuz vaka – yok düşleri
Kalıcılığım olmasın istedim… Ondandır gülkurusu sevdalar biriktirmem Bir kalp kırığı bırakırım gittiğim her yerde Anıları arkamdan sürükleyemem. Yabanıl düşlerimin arasında akar ırmaklar Hiç gölüm olmadı Biriktirmek huyum değildi Elimde yalnız gülkurusu sevdalar kaldı, Yeşerme umudu olmayan
Geliyor Uzaklardan -Emrah GÜREL
Şöyle garip sözlerin yok mu? İnsanın çıldırası geliyor. Oldu olacak kızası geliyor. Ne geliyorsa başıma, Bi’senden geliyor. Gözlerine dalıp Yüzesim geliyor. Bi’köşeye çekilip Ağlayasım geliyor. Sonra gülü hatırlayıp Sevesim geliyor. Ama bi’sen gelmiyorsun. (20.02.02)
Konak – Mert Tahta
Ceren Kahraman’a Ormana gittik o gece Konağı yakmak niyetiyle Ben Edip Ruhi Bey Acar ve Kahraman vardı bide Saatlerimiz 02.55’i gösteriyordu Hava yüzümüzü kesiyor İnceden yağmur yağıyordu Ormandaydık o gece Konağı yakmak niyetiyle Edip koştu hızlıca Çakmak çıkardı pantolon arkasından Acar getirdi çapulu ormandan Ruhi Bey yaktı ateşi Alevlenince fırlattım konağa Yanıyordu artık […]
KAÇ -Efe Nazım Arslançelik
*Var olmak ilk defa bu denli anlamlı kılıyordu bizi Biz kim miyiz ? Üçer beşer geceyi çekenleriz. Biz sabahı gece zannedenlerdeniz. Kaç kırık, kaç zaman, kaç gece eder. Kaç sabah kaçtı kaç gecede Ve bir kaç kelime kaldı karanfil kokan sabahlar yerine Bir kaç masanın boşluğu kaldı. Masanın boşluğu kaç para ederdi. Bir […]
AH ÇOCUKLAR – SAFA BERBER
Ah çocuklar, ah ! Şu soğuk kış akşamında Şu gurbetin ağır günlerinde Şu yalnızlığımın Bitmeyen senfonisinde Özgürlüğü hatırlatmayın bana Sevinç çığlıkları Kahkahalar atmayın Ah çocuklar, ah ! Bu kadar mutlu olmayın Bu kadar çok sevmeyin her şeyi Bu kadar çok Sevdirtmeyin kendinizi Ah çocuklar, ah ! Çok kıskanıyorum sizi Çok seviyorum sizi Çok özlüyorum sizi […]
İÇTEN GELİR MUTLULUKLAR – semih bilgiç
serseri mayınım yol bulamam durmaz yangınlarım eridikçe eririm bozuk tuzaklarda beklerim kapanıma takılmaz kuşlar köprüler kapalı geçit vermez dağlar geriye dönemem düzen tutmaz arzular solgun ufuklar bulutlarım kapkara ayaz almış yüreğim titredikçe titrerim ateşine uzatırım elini söndürür fırsat vermez rüzgar yol silikleşir gözlerinin buğusundan bakarım pencereden acım derinleşir nedir yürekten yakan alem sessizleşir olmaz […]
CUMARTESİ-Turgay Can
. Bu sağanak ve bu yağmur Yani bunların hepsi, şuracıkta biriken dünyanın adetleri çocukluğumun sokakları dar geliyor geceye sokak lambası ve ıslak parka hepsi üşüdüğümü gösteriyor elimi uzatsam titrer misin içime. Yer yer kırılıyor tırnaklarım Yer yer artçı sarsıntılarla sallandı hayatım Dönemeçler ve aynalar Evet bu kırık bakışlı olanlar, hepsi aynalar. Kendi gözlerimden kaçırdım […]
TELAŞ VAR- FERHAT NİTİN
Prangalanan hislerle üşüyorum. Bıçak kemiğe bürünmüş. Kirletilmeyen öğütler gibi asi ve aslan. Hayata duruşun masum bir ceylan. Karartılan geceye benzeyen fikirler. Üzerine konan faal bir heves. Ruja dolanan esir rehaveti. Gönül pazarının son demleri. Baskının öcü bu Teslimiyetin gücü Başkaldırıyorum bu serzenişli geceye. İsyanım beni yutan heceye. Kelimelerimin sığmadığı hücrelere. Özür dilenmekte Hüsnü […]
Son Yorumlar