ÖYKÜ 673
MAVİ GÖZLÜ DEV- Ahmet Yıldırır
Savaş Çocuklarına… Pencereden bir kadın seslendi… Neye basıyorsun sen… Bir böcek… Yumuşak kırmızı toprakta bir ayak izi çıktı, belli belirsiz böcek kımıldandı…Bu sefer ayakkabısının tabanıyla ezdi toprağı, kaldırdı ayağı , baktı toprağa, bu sefer hiç birşey kımıldamadı. Hangi canlı olursa olsun mutlaka kendini savunur . Altın böceği de kendini savunmak için rengini […]
HAYAT NEYDİ? – OĞUZ YAVUZ
Düşleri hayal yapan sıradan insanlardı. Kurulan pembe rüyaların hayal olarak kalmaya mecbur bırakıldığı hayatlara demir atan tiplerdi onlar. Dünya bunca insanla doluydu. Sıkıcı, sıradan, düz. Ya siyahın var olduğu ya da beyazın. Arada sırada yaşamlarına karışan grilik onlar için saçmalıktı. Kesinlikle yapılmaması gereken kurallar yığınıydı gri. Gece ve gündüzün arasını düşünmeyen tiplerdi ya da […]
SALÂ -H.MURAT KARAKÜTÜK
“HAMİDİYE MAHALLESİ SAKİNLERİNDEN, ZOROĞLUGİL’LERDEN AHMET ZORLU’NUN HANIMI YETER ZORLU DÜN GECE SABAHA KARŞI VEFAT ETMİŞTİR. CENAZESİ ÖĞLE NAMAZINDAN SONRA KÖLÜKOĞLU CAMİSİNDEN KALKACAĞTIR. ALLAH RAHMET EYLESİN. TEKRAR EDİYORUM…” Elini kulağına götürüp de sağır gibi görünmek istemedi. Sağır değildi elbet. Âdeti olduğu üzere bu anonsun evvelindeki vakitsiz salâyı duyar duymaz hemen kalkmıştı. Şimdi tahta zeminde üşüyen […]
KASIMPATI- Metehan ÖZKÜN
Bir bardak kahve. Bir kalem. Bir kağıt. Aşk hikayeleri yazasım da yok. Zorlasam belki, birkaç romantik cümle çıkarabilirim en romantik olmayan organımdan. Kapı mı çaldı? Yoksa fazla düşündüm de yan komşu duvara mı vuruyor? Yok yok, yazıma konsantre olmalıyım. Evet, ne diyordum? Romantik cümleler.. Yok ya hu öyle bir şey; yüzde doksanı […]
KIZ ÇOCUĞU – Ayşegül Ünal
“Bir lokma mutluluk lazımdı şimdi ona. Eline alıp yutuvereceği ama boğazında kalmayacak. Kursağında kalmış heveslerin ne zaman başladığı belli değildi. Doğum günlerinden nefret ederdi veTanrı’ya yalnızca çocuklar için dua ederdi. Bir ne kadar Müslüman olduğundan emin değildi bir de insanların ne kadar insan olduklarından. (2017)” Yıl 1996… Sekiz yaşlarında bir kız çocuğu. […]
Aşkın İçinden -Hale Öztekin
Sanırım bir anda birine âşık oldum ve onun bundan, ona karşı olan yoğun hislerimden haberi yok. Sürekli ondan bahsedebilecek gibi hissediyorum, ondan bahsetmek bana iyi gelmiyor; bunu biliyorum ama bahsetmeden duramıyorum. Bütün yollar ona çıkmıyor ama bütün kelimeler onu anlatıyor, bütün kelimeler bir şekilde onu buluyor. Bir anda hayatımın büyük bir bölümü haline geldi […]
Dönülmeyen Girdap Seyhan Kara
Süsünden, sanatından, dolayından feragat edip sonradan görme geceye teslim oldu yine kararsız bir eminlilikle. Şehrin titreşen ışıkları kararsız, şarkının ezgisi ise emin. Tezatlıklarda boğuldu kendini tanıyamadı o gece. Anlamsızlıklar içinden sadece bir anlam olsun çıkarmaya çalıştı, olmadı. Kendini zihninin olmayan rotasında gözü kapalı bir yolculuğa bıraktı. Rüzgârın uğultusu gafil avladı, içeriden çekilen oh sesini duyamadı. […]
UMUT-evren inançoğlu
Güneşli güzel bir ilkbahar gününde eski bir kafenin dış mekanındaki masalardan birinde oturmakta olan Fodo büyük bir keyifle kahvesini yudumladı. Tableti ile internette gezinip haberleri okudu. Haberler sinir bozucuydu. Gözü saate ilişince toplantısına geç kalmak üzere olduğunu fark etti. Daha önce sadece e-posta ile haberleştiği iki kişi ile bir kitapçının kafe kısmında […]
Sesi Mavi -emrah cavak
Alt dudağından kurtardı üst dudağında bitmekte olan sigarasını. Yere attı. Ipinceydi dudakları ,aynı sesindeki mavi çocuk gibiydi. Hem maviydi sesi hemde bir çok başka renk . Belki sabahları taze bir beyazlığa uyaniyordu, kahvaltıda mutlu bir sarılık vardı sesinde. Belki öğle vakti yorgun bir güneşin uğultusunda limoniydi. Belki akşam, dingin bir belirsizlik içinde kalıyordu sesi […]
Dünya -Evren İnançoğlu
Yeni bir gerçek yaratacağız, dedi Propaganda Bakanı, hem sesinde hem de yüz ifadesinde evrende eşine zor rastlanır bir kibir vardı. Teo yumuşak bir ses tonuyla konuştu:”Yeni bir kurgu yaratacaksınız demek istiyorsunuz ” Gerçeğin her zaman zaten kurgu içinde şekillendiğini siz benden daha iyi biliyorsunuz, Sayın Senatör, dedi Bakan Teo gözlerini Bakanın gözlerinden ayırmadan kahvesini yudumladı: […]
ISLAK SUSUŞLAR -Metehan ÖZKÜN
Yazmak lazımdı. Ama neden? Çünkü yağmur vardı. Sanırım bu geçerli bir sebep değildi.. ”Yazmak lazımdı; çünkü yazılası gelmişti ruhun susuşlarının..” Evet! Belki bu bir neden olabilirdi? Lakin susmak herkesin harcı değildi. Ben çok susan gördüm. Mesela; ölüler.. Aslında hiçbiri ölü değildi. Ben konuşuyordum, onlar susuyordu. Ve onlar susadıkça ben topraklarına yağıyordum.. Yağmak […]
‘’SON SÖZÜM’’ – Selver KARACA
Rahman ve Rahim olan Adıyla…. Bir şeylerden kaçıyor gibiyim yarı meczup bir halde ruhumun tutkulu yürüyüşünü dinliyorum.Bedenimi hava boşluğuna bırakmış gibiyim.Karanlık odamın aydınlık olan yönünde çökmüş yere bedenim ,dilim […]
DAHİ ANLAMINDAKİ DE, DA – Serhat Barış Özhan
Birisi yine tweet atmış, “dahi anlamındaki de, da ayrı yazılır.” Bir yazıda “de, da’nın” yanlış yazıldığını görünce, bokunda boncuk bulmuş gibi sevinen tiplere çok gıcık oluyorum. Bazen mail ortamında ateşli bir tarışmaya giriyorsun mesela, “sen önce de, da’yı doğru yaz” diyor. Sanki dersin, dil bilgisi uzmanı, dilin bütün kurallarına hakim. Çok biliyorsan noktalı virgül […]
Son Yorumlar