ÖYKÜ 673
ALMAN VE MAKEDON – ATEŞ GÖK
İlkokuldayken yakın olduğum bir kız vardı, ismi Manolya’ydı. O Alman’dı ben ise Makedon.Birbirimizin dilinden anlamazdık. Ne Manolya kendini anlatabilirdi diğer çocuklara ne deben. Çünkü ikimiz de Türkçe bilmezdik. İnsanların bizi anlayamadığını görünce, birbirimizianlayabileceğimizi fark ettik. Yan yana oturmaya, yemeklerimizi paylaşmaya, birliktekağıttan gemiler yapıp suya bırakmaya başladık. Birbirimizin evine çikolatalar götürdük,yüzlerimizi boyadık. Ama okul bitince, bir […]
ÖZGÜRLÜK SAHNELERİ – ŞEREF EFE
I. BİR MAĞARADASIN Bir mağaradasın. Çıplaksın ve yalnızsın.Sessiz ve durgun bir mağaradasın. Yalnız olduğunu hissediyorsun. Doğrusu yalnızlıkhissedilemez. İnsan yanında kimseyi bulamaz ve bunu yalnızlık olarak bilir.Kalabalıkta bile yalnızlık duyabilir insan. Ama sen mağarada bir başınasın.Yapayalnızsın.Mağaranın girişi suyla kapalı. Orası; o mavimsi bir ışık huzmesiyle aydınlanan su,hafif bir dalganın sesini yansıtan su, meçhul bir denize açılıyor […]
KÜÇÜREK ÖYKÜ – OĞUZHAN ŞAHİN
Yanlış Kullanım Sonucu Baltasını kaldırıp tüm gücüyle taşa vurdu. Çıkan ses kulaklarında çınladı. Vurduğu yer çizgi halinde beyazlaştığındaysa artık alışmıştı. Taşa ne için vuruyorsun?İçindeki madeni çıkarmak için, başka neden olacak.Ucu körelmez mi bunun hiç?Körelir değil mi.Sen bunu bilemezsen sabaha kadar sürer işin. Hak verir. Çantasından bileyi taşını çıkarır. Yere koyup düzeltir ve baltasını tüm gücüyle […]
BEYAZ GECELERİN YILDIZINA – ŞİLAN KARADENİZ
Özel olmayı çok isterdim. Sadece tek bir kişi için özel olmak, neler vermezdim ki. O kişiningün doğarken göz kapaklarını aralamasının sebebi olabilmek, bu denli değerli olmak. Hiçhissedemeyeceğim duygular olduğunu sanırdım. Ta ki o gece babamın sıcacık kollarındayatağa taşınırken kulağıma: “ Beyaz gecelerimin yıldızısın sen.” diye fısıldamasına kadar.Göz kapaklarımın ardında gizlenen perdede gece vakti yüksek bir […]
ZİHNİN DERİNLİKLERİNDE TERS ÇEVRİLEN KUM SAATİ -BÜŞRA ÇAKIR
Tik tak…Bebek ağlaması… Yüksek sesle homurdanmalar… Bir şeyin yere düşmesiyle kırılma sesleri… Uzunkoridordaki tek olan cılız ışık yanıp sönüyor, yanıp sönüyordu. Aşağı katlardan gelen bir kapınınyumruklanmasına benzer bir ses duyuluyordu. Zaten koyu bir kırmızıyla boyanmış olan duvarlarıyeterince aydınlatamamış bu lambanın zayıf ve sönük olan ışığının tamamen söndüğü kısa aralıklarkoridoru oldukça loş hale getirmekteydi. Koridorda yere, […]
KAYIP BİR CÜCE YILDIZ:HAYDAR-ÖZLEM BAJDAR
(Anlatacağım hikaye cam kadar gerçek ve keskindir.Her canlı gibi doğduğunda parlayan beyaz biryıldız iken,kara deliğe çekilmişlerden sadece biridir Haydar)Hani karanlık bastığında alelacele yakılan ilk kibrit tanesi var ya,parladığı an yırtılır karanlık.O angeçtikten sonra da karanlık hiç olmamış gibi loş ışığa alışırız .İşte Haydar’ın doğuştan gelen öfkesi deöyleydi.Parlaması ve sönmesi saniyeler içinde biterdi.Halbuki,dökülmüş süt kadar beyazdı […]
ONU DEĞİL KIZINI – CENGİZ TÜTÜNCÜ
“Sahiden bütün bunlar oldu mu?” diye soruyordu kendine, Deniz. İnanması çok zordu onuniçin, herşey ortadaydı ama yine de inanamıyordu. Bütün bunlar olmuş muydu, bütün bunlarıhaketmiş miydi gerçekten? Aslında verdikleri ilacın etkisi devam ediyordu, tam olarakayılamamıştı. Neyin ne olduğu hala muğlaktı.Ortaokuldaki beden eğitimi öğretmenini hatırladı, ona çok şey borçlu olduğunu biliyordu.Deniz’in spora olan ilgisini değerlendirmişti, öğretmeni. […]
SOLDAN SAĞA DOKUZ HARFLİ-NİLAR GÖK
Oğlumla gelinim anneler gününde almışlar bunu bana. Bendeki çeyizimden kalma, çokbüyük, sizler varken iyi de yalnız başıma kalınca çok kullanışsız diye dert yandıydım bir kere.Demek ki o zaman akıllarına koymuşlar. Bu yenisi hemen iki kişilik, on dakikada hop hazır.Neydi efendim o eskisi kazan gibi, bir saatte kaynamaz su. Doğalgaz da olmuş zaten dünyapara. Ha kaynar […]
OKUNMAYAN KİTAP- BAŞAK CANDA
Bu dünyadan sıkılınca sayfayı çevir, yazıyor elimde duran kitabın bir sayfasında. Büyükbir şaşkınlık içindeyim. Gittikçe artan hızla çeviriyorum sayfaları. Bir müddet sonra kitapkendiliğinden kapanıyor. Orta sayfalardan çıkan sese takılıyorum. Yüreğine yaptığın bu yolculuklar ne zaman biter, diye soruyor kapattığım sayfa. Yeter, diyor.Biraz da bizimle kal. Sayfayı kapatmıştım oysa. Ama ben yürüyorum. Üstelik yürüdükçeadımlarım daha da hızlanıyor. […]
KUTLAMA-EYLEM TURGUT ŞAHİN
Eğer sizlere bir merhaba demeden başlamak kabalık olacaksa: “Merhaba ben Sus”.Hacı dedemin sağ kulağıma üflediği isim Sus değil elbet, beni daha zahmetsizce tanıyın diyeseçtim bu ismi.Dünyaya gelişimin şerefine o meşhur tokadın çıplak bedenimde şaklamasından hemensonra attığım çığlık yarım kalmış. Herkes bir terslik olduğunu anlayıp telaşa düştüğündebenim dışımda kimsenin şahit olmadığı, kişisel tarihimde “dil mühürleme olayı” […]
ANILARIM RESMÎ GEÇİTTE-YASEMİN EVREN
Baykuş gibi sabahlara kadar dinlersen geceyi, mazi resmî geçit yapar elbette zihninde. Bir gece değil, her gece hazır ol’da bekliyorlar mübarek.Bazıları çakı gibi, eğitimli askerler gibi düzenli geçiyor gözümün önünden. Tam hizama gelince bana bakarak selâm duruşları mest ediyor beni. Gururlandığım çalışmalarım bunlar. Heyecanlanıyorum onları düşünürken. Bir gülümseme beliriyor yüzümde farkında olmadan. Gözüm yakalarındaki isimlere […]
AY-EZGİ SADIKOĞLU
İnsan, iç sesleri de duyabilse sağır olurdu.Moda’da çay bahçesinde karşı karşıya oturuyorlardı. Bütün düşüncelerinin derli toplucümlesini arıyordu kadın. Adam denizi izliyordu, kadının ise sırtı denize, yüzü adamadönüktü. Kadın “nelere sırt çevirdim onun yüzünü izlemek için” diye düşündü, “O bunubiliyor muydu. “ Bilemezdi. Bilse sağır olurdu.Topladı kendini kadın, “Nasılsın?” dedi. İnsan bu alelade laf için nasıl […]
GELAAVİ – FATOŞ BAT
Çocukken her yaz memlekete (Bingöl) giderdik. Gider gitmez de hemen uyum sağlardık çünküyaşıtlarımız fazlaydı ve neredeyse her gün bir plan yapar, günün çoğunu dışarda geçirirdik. Sabahlarımesela, hava aydınlanmadan kadın ve erkeklerin uyanıp yola çıkması ve dik yokuşlardan belinitutarak, sohbet ede ede, bazen yörenin şarkılarını söyleyerek; kömeye yani ahıra, gitmek için kocadağlara çıktıklarını dedemlerin taş evi […]
Son Yorumlar