ÖYKÜ 673
Pijama – Meral Kurulay
“Kalk kızım, bak sana pijama getirdim, en sevdiğin renk, kırmızı.” Sema, bir an annesiyle göz göze gelerek elindeki pijamaya baktı, oturduğu yerden fişek gibi fırlayarak, kırmızı sateni kaptı, buruşturdu, bir yandan da ağzıyla koparmaya çalıştı. Annesi ne olduğunu şaşırmıştı. Bir o yana bir bu yana koşuşturuyor, saten pijamayı oradan oraya savuruyor, yırtmak istiyor ama başaramıyordu, […]
Sonsuzluğun Acısı – Ahmet Esat Hotalak
Uyandı. Kendini iyi hissetmiyordu. Ayağa kalkamadı. Beyni sanki sadece birkaç hücreyle çalışıyordu. Diğer zindanlardaki mahkumlara seslenmeye karar verdi. “Hey, kimse var mı?” dedi güçsüz bir sesle. Çıt yoktu bu yeraltı zindanlarında. Oradaki herkes öldü mü, gitti mi bilmiyordu. Bu sessizlik can alacak derecedeydi. Cezası hapis değil de sonsuz bir sessizlik içindeki sonsuz bir yalnızlıktı sanki. […]
Tek Delilik – Yağmur YÜCEL
Gençlik deyince hayaller, anılar, mutluluklar ve yaşanmamışlıklar gelir insanın aklına.Evet, gençlik her şeydir aslında, ilklerdir. “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna ne “Ben büyüdüm.” ne “Çok hayalim var. Anlat anlat bitmez ki.” diyebilmektir. Belki yeni limanlara yelken açmaktır, kuralları kırmaktır. Âşık olmaktır, dost olmaktır… Ya da geriye bakıp pişmanlık duyacağımız, “Kıymetini bilemedim.” diyeceğimiz tek şeydir. Neden mi? […]
Bir Köpeklik Mesafe – Özge Paksoy
Tıpkı bedenin aldığı fiziksel şiddete dayalı yaralar gibi ruh da duygusal şiddete dayalı mermi yaraları-kırıklar-yanıklar-kesikler-boğulma izleri ile yaralanır. Öyle ki an gelir ruh yaraları sonsuza açılır ve beden görünmez olur. Ve bazen söylenmeyen tek bir söz tüm zamanların en acı sözü olduğunda yeni ve derin bir kesikle sessiz bir çığlığa vurulur sabah. Bir bakarsın uyumadan […]
Dedem ve Ben Hata Hepimizin – Ali Şefik Arslan
Gaddarca Ama Komik Bir Hata “Hepimiz insanız torunum. Hepimizin zaafları, zayıflıkları var. Peygamberlerin bile hataları olmuştur. Mükemmel insan yaratılmamıştır henüz. Hele de gençken… Herkes hata yapar… ” “Tamam da dede, hatalarımızın cezasını çekmeyelim mi? Yaptığımız yanımıza kâr mı kalsın?” “Bu, hatanın büyüklüğüne göre değişir. Küçük hatalar vardır, gülümseyerek geçiştirilir. Biraz daha büyük hatalarda; hata yapan […]
KÖPEK MAMASI-Murat Gökhan GÖKDEMİR
Yazmak ve okumak. Boyamak ve görmek. İnşa etmek ve yıkmak. Sevmek ve nefret etmek. Söylemek ve dinlemek. Yemek yemek ve çıkarmak. Köpek maması ile beslenmeye karar verdiğim de bunları düşünüyordum. İlk sabah sucuklu ve sarı dilim peynirli yarım ekmek sandviçimi lokmalara ayırarak köpek Bulut’a sonuna kadar yedirdim. Sonra da evin içerisinde bir çok meşgaleyle kendimi […]
Mutfak – Zeynep Kasap
Toprağa gömülüşünün kırkıncı günü. Derin bir oh çekişimin kırk birinci günü. Kırk gün olmuş. İğne atsan yere düşmeyecek bir kalabalık vardı cenazende. Ne kadar çok sevenin varmış? Bana bile zaman ayıramazken hangi ara bu kadar dost, arkadaş, ahbap edindin biriktirdin? Sevdirdin kendini. Hayret! Şimdi yine bu evde bir başımayım. Önceden seninle yalnızdım şimdi fotoğrafınla. Ne […]
O Kız – Mustafa Bilgücü
O kız hakkında fazla bir şey bilmiyorum. Dedesinin sol dizinde oturuyordu ben onu gördüğümde, ellerini kavuşturmuştu. Ne gördüğümü tam bilmiyordum. Diğer dedesi apar topar anneanneyle ilk uçağa atlayıp yola koyulmuştu. İnsanlardan mesaj yağıyordu. Ölümü ona yakıştıramıyorlardı. Onun için kimse için savaşmadığım kadar savaştım. Sonunda kaybettim. Bana şunu söyleyen de oldu: “Hayır, onun canını alacağız. Çünkü […]
Yaz Kızım – Berrin Yelkenbiçer
Yataktan o kadar hızlı fırladı ki her zamanki gibi başı döndü. Tamam, dedi, kendi kendine, baş dönmesi cepteydi ama gece yatmadan önce perdelerin bir kanadını nasıl olmuş da kapalı unutmuştu? Hiç sevmiyordu karanlık odalarda uyanmayı. Her iki kanadı ardına kadar açınca odaya parlak gün ışığı doldu, her şey yoluna girdi. Saate baktı, vakit tamamdı. Saat […]
Kayıp – Josef Hasek Kılçıksız
Evden dışarı çıktı. İçeride bunalmıştı. Yenilikleri hurda, zamanı saatsiz bir gündü yaşanan. Güneş az önce Torosların arkasında gözden yitmiş, karanlık doğuda yükselip gökyüzüne yıldızlar serpiştirmeye başlamıştı. Dağları örten kışın ilk karı ve Akdeniz’den gelen son güz sıcakları arasında bir yerdeydi mevsim. Yürüdü nehir boyunca. Sazlığa geldi. Gölgesinin durduğu yere. Toprak katıydı orada. Basılmış ve düğüm […]
Uyanış – Dilek İşcen Akışık
Heyecanla hazırlanırken birden nasıl tanıştıklarını hatırladı. Londra’ya gittiğinde bir kafede başlamıştı her şey. Birbirlerini ilk gördükleri an parlayan kıvılcımla koskoca bir kent aydınlanmıştı sanki. Otuzunda, en güzel yaşların başındaydı o zaman. Kendini bildi bileli söylediği hep aynıydı. Âşık olmadan evlenmem. Tanıştıklarında David kırk yaşındaydı. Gizemli havasını daha etkileyici kılan mavi gözleri Esra’nın engin denizi oldu. […]
Dilek Uçurmaca – Hatice Dökmen
Toprak yığınının başucunda bir tahta dikiliydi. Üzerinde tebeşirle yazılmış yazılar vardı ama Berat henüz onları okuyacak kadar büyümemişti. Ancak ne yazdığını kendince yorumlayabiliyordu. Annesi, abileri, ablaları ve amcaları; babasının başındaki o tahtaya bakarak dua ederlerdi. Mesela amcası; “Has adamdı. Yiğit adamdı gardaşım,” derdi. Tahtayı okşardı. “Yüzümüzü yerden kaldırdı.” Annesi gülmeyi çoktan unutmuş yüzünü sürerdi tahtaya. […]
Binbirdirek Masalı – Güler Demir
SESSİZLİĞİMİN SESİ Odamdayım, pencere ardına kadar açık Dinliyorum sessizliğin sesini; Rüzgârın sesi, gecenin rengiyle dans ediyor, Nameler hüzünlü, adımlar yavaşça. Dinliyorum sessizliğimin sesini; Arındırıyor bedenimi iç dünyamı. Gecenin sessizliğimdeki sesi Arındırdıkça bedenimi, Düşlerim aydınlanıyor, nameler şenleniyor. Hışımla geldi, Buzlu camdan ışık sızıyormuş odasına Ne yapıyorsun gecenin yarısında, dedi Öykü yazmaya çalışıyorum, dedim Baktı e o […]
Son Yorumlar