ÖYKÜ 673
DUVAR – HİVDA
Nuran abla …Kapı komşumuz Nuran abla. Kocaman yeşil gözleri vardı. İnsana bakınca insanın gönlü açılıyordu. Çokiyiydi. Hayat onu da es geçmemişti. Başına belki de türlü türlü sıkıntılar gelmişti. Acıları vardı. İmtihandünyası ya! İmtihanlardan geçmişti ama gülmeyi ve asla pes etmeyi bırakmamıştı. Kocaman cüssesivardı. Her işi yapardı. İneklere bakar ,tavuk besler, bostan ekerdi. Bir gün okuldan […]
MAVİ KELEBEKLER- ECE YAZICI
Keşke bazı şeyleri anlayabilmek, görebilmek, hatta sevdiğimizi söylemek için böyle ağır birafet ile karşı karşıya kalmasaydık…On binlerce insan öldü, belki binlercesi hala kayıp. Aklımızın alabileceği rakamlara bilesığamayacak maddi kaybımız bir yana; yok olan şehirlerin binlerce yıl öncesindekiuygarlıklarının izlerini kaybettik. Zarar gören kültürel mozaiğimizin yanında bizi biz yapanen önemli değeri, insanlığımızı kaybettik.Bir yerde, açılan bir kapıdan […]
ŞAMBALİ – NİLAR GÖK
Hatırlıyorum, çocukluğumda, sadece İzmir’de, camekânlı seyyar arabalarda satılırdı Şambali.Artık İzmir dışında bile, kabaca her tatlıcıda görüyorum. Ancak seyyar arabalara pekrastlayamaz oldum. Şimdi yalancısını da “Şambali” diye satıyorlar. Değil asla! Ona yoğurttatlısı denir. Yarı yarıya irmik ve unla çırpılır. Oysa hakiki sokak şambalisinde yoğurt olmaz,irmikler diş diş ağza gelir. Kıvamı daha ağdalı, daha baklavamsıdır. Baklava tepsisi […]
SON KEZ – SELAHATTİN ANATÜRK
Hırkasının kocaman ceplerine dut kurusu doldurmuş arada bir ağzına atıyor. Azı dişleriçürümüş olacak ki çiğnerken canının acısı yüzünden okunuyor. Diliyle dişlerinin arasınıyokluyor, kıyı bucak. Yetmiyor, işaret parmağıyla damağından sıyırdıklarını hırkasınınyanlarına siliyor. Koyu kahverengi bir çizgi yol alıyor böğründe. Gözü dışarıda. Rüzgârınuğultusu arttıkça cama bedenini iyice yaslıyor. Gözlerini kısıp uzaklara bakıyor. Dinliyor.Rüzgâra sarılmak istercesine kollarını iyice […]
ZAMANIN ŞARKISI VE SAAT SENFONİLERİ – ESRA SÖNMEZ
Apartmanın eski basamaklarını en az onlar kadar eski postallar tırmandı önce, sonra onların sahibiHaslet göründü. Dairesinin önüne gelince ahşap kapıyı anahtarlarıyla çarçabuk açtı. “Vakit yok,” dedifısıldar gibi. Toz toprak içindeki postallarını çıkarmadı bile. Kilimi incelmiş holü rüzgâr gibi geçti veodasına girer girmez sırtından kabanını, başından kulaklı kasketini sıyırmadan, tamirini ancak düngece bitirebildiği çantalı pikabının başına […]
İkinci Nefes – Josef Kılçıksız
Arkalarında kırmızı bir leke, gecenin koynunda yürüyordu adamlar. Adamlar dediysem, komutanHasan, köyün muhtarı Nurettin, başı fırında ve ayağı dondurucudayken bile doğru sıcaklıkta olduğunudüşünen isimsiz bir kadastro memuru ve bir kaç asker. Kıtaların hareketi gibi ağır ilerliyorlardı.Postallarının altında feryat ediyordu kar. Sanki köyün evlerini ateşe vermişlerdi de, mehtaplı kargiderek pembeleşiyordu bu yangından. Anlaşılan Moğollar, burayı da […]
ÇOCUKLARIN VE DELİLERİN HATIRINA DÖNEN DÜNYADA-HATİCE KAVAL
Derin yürek yaraları şeklinde ortak noktalarımız var, eksikliklerimiz var. Sonu gelmeyen birsavaşı sürdüren büyük bir aileyiz. Bu savaştan kaçmak için o da uykuya sığınmayı tercihetmişti. Unutmak iyi geliyordu, uykuda olanlar o âlemin içinden uzaklaştığı anda hiçolmamışçasına unutuluyordu ne de olsa… Öyle miydi gerçekte? Yoksa o da şehir hayatınınkarmaşasında çoğu insanın yaptığı gibi bir yanılsamanın içine […]
PARŞÖMEN – ZEYNEP ARYAMAN
Bir kış akşamıydı.Eski evlerden birinde, şöminenin başına kurulmuştu yaşlı bir adam. Büyük bir dikkatle elindeki kitaplarıinceliyordu. İçeriden genç kadının sesi duyuldu: “Çatalları masaya götür Nehir, börek pişmek üzere.”Salondan içeri genç bir kız girdi. Nehir’in süt beyazı teni salondaki sarı ışığın altında onu soluk gösteriyordu.Beline kadar uzanan kumral saçlarını yüzünden çekerken masaya yaklaştı. Elinde tuttuğu çatal […]
DEVLER ÜLKESİNDE CÜCELER – FATOŞ BAT
“Acılarım kaç gün sürecek Portuga?”“Kırk gün.”“Kırk gün sonra geçecek mi?”“Hayır, alışacaksın.”Lise son sınıftayken teneffüste okuduğum “Şeker Portakalı” romanından karşılaştığım satırlardıbunlar. Ruhumun, bedenime sığmadığı, dar bir elbise gibi sıktığı, içime binlerce iğnenin batıpkanattığı, sivilcelerden yüzümün neredeyse görünmediği, aynalara küs olduğum için teneffüslereçıkmamak üzere kendimi cezalandırdığım, ders çalışmaktan hoşlanmayan, yalnız, içine kapanık biröğrenciyken. Geçen zamanın benim için […]
YÜREĞİNE DOKUNMAYA DEVAM ET – RABİA COŞGUN
Son günlerdeki dalgınlığına bir anlam veremiyordu. Düşünceleri affetmekle affetmemekarasındaki sıkışmışlıkta gidip geliyordu. Çaydanlıkları karıştırıp büyük olanı küçüğün üzerinekoyarken neden durmuyor diye içten içe kızıyordu. Okuduğu kitabın ilerleyen sayfalarında farkında olmadan gelip durduğunda, kelimelerin boşbakışlarıyla karşılaşıyor. Okuduğundan hiçbir şey anlamamış olduğunu görünce tekrar birkaçsayfa geriye gidip yeniden okumaya başlıyor. İstemsiz, kendiliğinden içine düştüğü düşünceler yine rahat […]
ŞEMSİYEYLE SEYAHAT – ŞEHNAZ İŞERİ
RUMUZ: AHSEN Kadın sağ omzunda çantası sol elinde şemsiyesi kasımın ilk pazar günü öğle saatlerindeCumaovası durağından -İzban istasyonun yanındaki- Özdere otobüsüne bindi. Körüktenhemen sonraki tekerlek üstü cam kenarında oturan onun gibi maskeli hanımın yanındaki yeribeğendi. 27 cm yüksekliğinde takribi 43 cm genişliğinde sütlü çikolata rengindeki içi sımsıkıdolu yamuk çantası yol boyunca hiç huysuzlanmayan iki yaşındaki […]
ÇUKUR MAHALLESİ-Betül BULGUROĞLU
Şubat 2010Feride… En güzel yaşları ‘’Beyoğlu’nun üvey evladı Tarlabaşı’’ semtindekiyüzlerce derme çatma gecekondudan birinde ziyan olan Feride. Daha bir çocukkenayyaş Yusuf’la, şeref yoksunu babasının kendisine reva gördüğü hayata itaat edençocuk gelin Feride. Onun hikayesi Erzurum’un Salyamaç Köy’ünde başladı. Öncehayallerini sonra gülüşlerini çaldılar. On dördünde sustu Feride. Suskunluğunuacizliğinden sandılar ama onlar bunun bir meydan okuma olduğunu […]
ÜRETİCİ ANNEMİN YAŞAMI VE ONDAN ÖĞRENDİKLERİM – PROF.DR. İBRAHİM ORTAŞ
Yunus Emre “Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil” der. Orhan Veli Kanık’ın, Sakın Şaşırma şiirinde belirttiği “Ölüm Allah’ın emri, ayrılık olmasaydı” dizelerinde belirtiği ayrılık duygusu aklımdan çıkmıyordu. Daha iki gün önce kabrini ziyaret ettiğimde zihnimde, “annemi kaybetmedim, çocukluğumun şekillenmesindeki akıl hocamı kaybettim” diye düşündüm. Ölümünden iki hafta sonra yayınlanan “Dünya ve Türkiye’de Üniversite Olgusuna […]
Son Yorumlar