Acımadan ve korkmadan düşündüklerimi söylemekten ve yazmaktan ne korkar, ne de acırım. Öyle ya dobra olmak gerekir; gerçekle yüzleşip, kaybı her ne ise kendisini yaşamaktan korkup, kendine acıyacak kadar aciz ve bencil olmamak gerekir. Nefret edilme pahasına bile gerekiyorsa söyler ve yazarım. Zira insan düşündüklerini söylemiyorsa, bunun neticesinde de açık bırakacağı bir kapı olması düşüncesi yatıyorsa ve üstelik bütün bunları görmezden gelir derecesinde ittifakı yürütüp birliktelik süsü adı altında bir samimiyetin içinde bulunuyor ise; işte bu durum, menfi arzularına mahkumluğu gereği, en içten sahtekarlık pazarlamasında ustalaştığı duyudan ötürüdür.Yazdıklarıma hiç acımıyorum! Ve sonuna kadar da hiç acımadan yazarım duygularımın çağrıştırdığı düşünceleri… Çünkü, bu hayatta kaybımın olmasını istediğim tek taraf, dobra oluşumun icraatıdır. Ve bu icraata hizmetimi kusursuz ve beklentisiz beklenti de sunmak çabasında olmaya gayret ederim. Bu gayretimin yegane amacı, olduğum gibi olmaktan acımadığım için. Kusurlarımla zengin olduğum gibi, zenginliğimi yaşamaktan acımaz ve kendisini gizleme korkusunda olamıyorum. Öyle ki; ikilemde kalmayı, kararsızlıkta olmayı ve özümü saklayacak belirsizlikte yaşamayı kendime ve ittifakta olduklarıma bir hakaret kabul görür neticesinde kendimin dışında bir rol oynamayı etik göremem. Etik görmediklerim ise asla benim ilgi alanım olabilemez.Evet aynı zaman da ben bir tiyatro oyuncusuyum ve fevkalade zor rolleri pek gizemli yerinde oynayabiliyorum. Bunu yapabilmem, hayatın yaşam dönümlerinde özümün dışına çıkıp farklı rollerde oynayabileceğimin manasını çağrıştırmasına bir sebep değildir. Misal: Olmayacak veya olması muhtemeli çok zor ve hatta imkansız denilebilen hayaller kuruyorum; bu hayaller akabinde ise hayatı hayali değil, gerçek yaşıyorum. ”Hayal kur, gerçek yaşa!” sözün özünde olduğu gibi, bir sanat eseri olan tiyatro rolünü yerinde hakkıyla oynar, tiyatro sahnesi dışına çıktığımda ise gerçek özüme döner,oynamadan kendimi yaşarım.Her neyse…
Acımadan yazarım ve yazmadan da yaşamam!
Yazmadığım bir gün olduysa, işte o gün, öldüğüm gündür!
Acımadan Yazarım – Gürsel Özkır
Yorumlar: 3
Bir cevap yazın Cevabı iptal et
Son Yorumlar
- Lilya – Şiyar Ayaz için e.
- Yolculuk Hali – Cemil Şen için Mehmet BONCUKOĞLU
- SÜKUNETİMİN ÇIĞLIĞI – GAİUS FLAVİUS DİVİNUS için Gaius Flavius Divinus
- SÜKUNETİMİN ÇIĞLIĞI – GAİUS FLAVİUS DİVİNUS için Hamit Taha sayın
- METİN UCA – FİRDEVS ALYA için EMİN ERENSOY
KİRPİDEN
Devamını OkuEn Çok Okunanlar
Yolculuk Hali – Cemil Şen
214 views
MUTLU BAHAR EKİNOKSU-EDA DUMAN
55 views
Boş Çerçeveler – Josef Kılçıksız
33 views
DAVET-DUYGU TAYLAN
27 views
KÜLLER VE ŞİİRLER-KADER ELTUTAN
21 views
Sevmek Bahçesi – Furkan Reisoğlu
15 views
Son Yorumlar
- Lilya – Şiyar Ayaz için e.
- Yolculuk Hali – Cemil Şen için Mehmet BONCUKOĞLU
- SÜKUNETİMİN ÇIĞLIĞI – GAİUS FLAVİUS DİVİNUS için Gaius Flavius Divinus
- SÜKUNETİMİN ÇIĞLIĞI – GAİUS FLAVİUS DİVİNUS için Hamit Taha sayın
- METİN UCA – FİRDEVS ALYA için EMİN ERENSOY