KAÇ ACI EDER-GAZEL KAPLAN
Kaç acı eder?Annesinin hasta ettikleriSızıyor ruhunaSende onu ararElbet bulur, sen bir annesinSaklanır perdesinin arkasındaSeni izlerLehimlenirken sen onun ruhunaBaşlatır farketmezsizinRuhunu ruhuna katmayıAnnesinin hasta ettikleriİyileştirir sanır senden ruh alıncaAnneden yadigar hasta ruhlarİyileşmez bir dahaYa sileceksin anneniYeni bir anneyle doğacaksınYa da sefil ruhunRüzgarda kış misali gezinirAnnesinin hasta ettikleriHasta anne ruhuyla sever seniKi ilk sütü aldığı zevki alırSıcak gelir […]
BEŞİNCİ RÜYA ve KISALIK… – CEVAHİR BEDEL
beşinci rüya- rüyalarım parçalandı aklım gibi… bir araya gelmiyor hiçbir şey. senin bıraktığın her boşluğa kırmızı bir koku doluyor ve ben gözlerimle duyuyorum fısıltıları. bana evlerden söz ediyorlar! yüzüne bakıp ağlıyorum, söyle bana “ev” ne? neden göremiyorum kapıları, nereden girişleri? sesini duydum, dağılan eşyalargöz dolu odalarda bakışın kısalığıbir şey vardı masanın üstündebir el uzanmıştı, parmakların […]
SESSİZ ÇIĞLIK PERDESİ:BİR AVAZDA-ENGİN DAL(SESLENEN ADAM)
Sessiz Çığlık Perdesi: Bir Avazda!Duymayı seçtiğin çağrıların yankıları dağlar boyunca uzanıyorken etraflıca seyre daldım sisbulutlarını. Bir inancın hüzmesi düştü gözlerimin perdesine. Araladım. Aralandım…Önce incecik bir sızı dolaştı nefeslerimin arasında, tıpkı sazlıkların rüzgârla seviştiği kıyılar boyuyürür gibi… Kim bilebilirdi ki daha derinlerde bir derinlik olduğunu? Mağarasız kaldığımız budünya(!) hepimize yeter miydi gerçekten? Dinlediğimiz, okuduğumuz, düşlediğimiz tümmasalların […]
YAŞAMA TEŞEKKÜRLER – ÖZLEM DEMİRKAN(ŞEB-İ NEM
Yaşama teşekkürler (Gracias A La Vida )bana bu kadar çok şey veren yaşama teşekkürler bana iki parlak yıldız verdi, onları açtığımdamükemmel olarak ayırabiliyorum karayı aktan ve göğün yukarısında onun yıldızlı derinliğini ve kalabalıklar içinde sevdiğim adamıbana bu kadar çok şey veren yaşama teşekkürler bana sesimi ve alfabeyi verdi onunla düşünüp söylüyorum sözleri anne, arkadaş, kardeş […]
AZ ÖZ OLSUN – Lİ LİLİTH
Belli bir zaman, belli bir yaştan sonra çok daha seçici oluyormuş insan.Ve eleme yapmak eskisinden daha kolay.Negatif deyip ignore ediyorsun hiç bir duygusal baskı hissetmeden.Belli bir yaştan sonra insan hayatında netlik istiyor muş, yaşıyorum.Ve hiç kötü değil bu.Ben geçen zamanda yaşadıklarıma bakarak bunu kendiliğimden öğrendim.Az ve öz insan istiyorum artık yaşamımda.Safra kesesi taşı gibi senin […]
HOŞÇA KAL-BİLHAN AKKAYA
Hoşça kal …Hoşça kal sevdiğim adam…Sana öpücüklerimle veda ediyorum…Bana kızmalarına dayanamıyorum artık, beni sessizce terketmelerine katlanamıyorum.İçimin kıyıları; tsunamiden arta kalmış , yıkılmış ağaç dallarıyla kaplı, yıkanmış şehirler gibi..Evler paramparça… Oysa her şey o kadar güzel başlamış ki…Bir masal gibi…Zaten bir öykü ile başlamamış mıydı aşkımız?Ben hiç öykü yazmamıştım.Bazıları buna tanrısal ilham , bazıları rastlantısallık, bazıları […]
ZAMANIN KATLİNE FERMAN-DİREN KAHRİMAN
Yüz kızartıcı bir İstanbul ayazıKoşa koşa atlarsın ya denizeÖyle bindi adamcağız minibüse Şaşkın gözlü bir çocuk korktu Önce sola sonra sağa bakan yığınlar gördümFazlasıyla umurumda olmayan vakitler öldürdüm sonraİşyerinde Aşkın katili sensen zamanın katili de benim işte Sonra döndüm yine eveArif Amca yan dairede çay demlemedeÖnce çay demleyecekSonra kendi demlenecek Hanife Teyze’siz (sensiz) şarkılar dinleyerekRakının […]
NEMESİS VENÜS İNANNA’NIN YER ALTINA İNİŞİ LUCİFER VENÜS-ESRA YILMAZ
Venüs,Afrodit,Astarte; tüm mitlerde olduğu gibi çıkış noktası İNANNA…Şehvetin,asaletin, doğurganlığın, çoğalıp üremenin, şefkatin asil tanrıçası İnanna…Yeryüzünde önünde eğilmeyen ne tanrı var ne tanrıça…Kapıldı hırsına önünde eğilmeyenin boyunun ölçüsünü almanınİnmeye karar verdi karanlıklar dünyasına, gidenin dönmediği,girenin çıkmadığı ölüler diyarına… Kutsal me’nin yedisini görkemli bir giysi gibi taktı muhteşem vücudunaGüzel başı için ŞU.GAR.RANarin kulakları için pandantiflerKuğu gibi boynu […]
DELFİNYUM’UN GÖZLERİ -FİLİZ KALKIŞIM ÇOLAK
Gelincikler ıslanırdı gözlerinde, kirpiklerinden kızıl kısrak taylar kanatlanırdı. Yanardı göğsü güneşin, şöyle dönüp bakınca Delfinyum. Ahu ahu bakışlarında büyürdü gökyüzü. Saçlarını salar sinelerinden o mavisi pür pak bedenini büker, eğilip öperdi alnından ham güzeli. Samur samur saçlarında gece başka güneşlenirdi, susadıkça, gerdanının dizisinden bir çiy taneciği aşırıp sabaha durulanırdı… Gece başka yosmaydı Delfinyum’un kollarında. İnci […]
KIZIL GÜLLER – GAZEL KAPLAN
Bir yalandan baş aşağı asılmak böyle bir şey mi!Şişenin dibinde çırpınmakÇırpına çırpına aldığın her yaraHer yara bir altın sarısı döker önüneSonra yine her şey kırmızıya boyanırSen, ben, boynum, aklınKırmızılarımız aynı değilBen sızarım ince ince kanarımSen şuh kahkahadaSonra devrilir bir koca çamTa yarar iki yandan seni beniKalsam ölüm, gitsem bir imla….Mesefa girdi kaşımla gözüm arasına daBir […]
BEKLEMEK-AYFER BEYDEMİR
Neyi ne kadarnereye kadar beklemek Sabırsızlık değil buumutsuzluğun bir diğer adıkaybetmenin çaresiz anlatımıfarkında olmadığın bir şeylerinbedenini kullanması Yani beklemekhiç doğmamış birine sevdalanmakboşu boşuna çırpınan kalbisahibine saklamaksimsiyah bakışlarınarenk gelmesini beklemek Meselâ, sığdırmak evreniküçücük bir umudagelmeyeceğini bile bileson günlerindebir hiçi beklemek Saçaklara yağan yağmuruntoprağa süzülüşünü izler gibibeklemek Ayfer Beydemir / 2016Fotoğraf: 2023 Ağu 11, 2024KİRPİ EDİTÖR
GÜNEŞ’İN ASLAN GÜNLERİ / IKARUS SÖYLENCESİ – DERİN DİDE KARAŞAHİN
Girit Kralı Minos tarafından; oğlu İkarus/Icarusile birlikte inşa ettiği labirent hapsedilen mimar Dedalus/Daidalos; buradan kaçmanın bir yolunu bulur. Birer çift kanat yapıp, kanatları oğlu ve kendi omzuna balmumu ile tutturur. Oğlu İkaros’a “çok yükseklere çıkma güneşin ısısıyla kanatlarındaki balmumu erir, çok alçaktan da uçma denizin nemi kanatlarını ıslatarak bozar, sen beni izle” diye öğüt verir. […]
İNSANIM OLUR MUSUN?-RABİA MİNE
Anadolu’da “gelinlik yapmak” diye bir âdet vardır.Bu âdete göre, bir kız evlenip gelin gittiği evde -hele bir de o ev eşinin aile eviyse- kayınpederinin ve evin diğer büyük erkeklerinin yanında normal sesini çıkaramaz, hatta oturamaz, hiçbir yaşam belirtisi gösteremez; sadece mütemadiyen dikildiği kapının dibinde, fısıldayarak konuşma hakkına sahiptirBu tuhaf şeyi ilk kez çok küçükken, Sivas’taki […]
Son Yorumlar