ÖYKÜ 673
Boğazda Margarita – Elif Türa
Gün batımının Boğaz’ın sularını kızıllaştırdığı sıcak bir yaz akşamıydı. Caz notalarının müşterilerin alçak sesli konuşmalarına karıştığı İstanbul Boğazı’na nazır geniş ve uzun balkon yeni yeni kalabalıklaşmaya başlamıştı. İnce ve yüksek topuklu ayakkabıların ritmik tıkırtıları, orta yaşlı bir grubun oturduğu masanın önünden geçip, cam balkonun en güzel manzaralı iki kişilik masasının önüne gelince durdu. Garson, masanın […]
Tutsak – Huri Deniz
Odanın kapısını kapattı ayakkabısını giydi ağlayan sesi duymadan binayı terk etti. Kulağını kapadığı o sesin kendi karanlığındaki son ses olacağını hiç düşünmedi. Hastanenin bahçesinde ağzını kocaman açmış annesinden yemek bekleyen kuşa daldı. Pencerede onu izleyen hemşireye ‘iyiyim’ der gibi kafasını salladı. Kendi durumunu düşündü hayatı boyunca hep aç kalmıştı, hiç olmadığı birini yaşadı. Yağmur yağmaya […]
Yarım – Reyyan Daçe
O gece evden iki yarım olarak çıktı kadın. Bir yarısı kendisiydi, soluğunun son çabasında attı kendini dışarı; diğer yarısı yarım bıraktığı adamın kalbiydi, onu ne yapacağını bilememenin telaşıyla pamuklara sararak elinde çıkardı. Çıkarken koşmaya başladı; merdivenleri ikişer mi üçer mi indi, merdivenler gerçekten var mıydı, hangi apartmanın kaçıncı katından indiğini bilmeden attı kendini sokak kapısından […]
KÜF KOKULU ÇOCUKLAR – Beril Erem
Yaşamayı kendi içine bakarak öğrenen şanssız çocuklardandım. Mevcudiyetimin aslında var olandan daha geniş bir alana ait olduğuna inandığımdan bütün çocukluğum, benliğimi geniş, hayali bir vadiye yerleştirme çabalarımla geçti. Okula başladığımda dünyam bir nebze büyümüştü. Ancak herkes ilk önce okuma yazma öğrenmişken; ben yoksulluğumu yoksunluk sayan diğer çocukların hal bilmez, hoyrat uzaklıklarına aldırmamayı öğrendim. O nedenle […]
İçimdeki Med-Cezir-Taner Sarp
Yağmurda ıslanan izmaritlere döndük . Son nefesinde sönmek zorunda olan. Biraz enkaz ,biraz ayağa kalkma çabasıyla ; bir avuç , bir avuç yüze sığar mı düşünmeden! Tarih ayraçlarının , bıçak gibi saplandıkları sokakta kan kaybedip düşerken. Makus telvesini dilimle yaladım ışığın. Tende kaybettiğim savaşı bedende bırakıp çıktım. Bir çift göz nasıl bırakılırsa kimsesizler mezarlığına, öyle […]
ZERRE – Çiğdem Yılmaz
Size bir sır vereyim mi? Doğa kendisini bir bütün olarak oluşturan her bir parçasının farkında. Nerede var olmak istediğimizi bilirse eğer, ait olduğumuz yere dönmemiz için elinden geleni yapar. Nereden mi biliyorum? Hikayemi dinlediğinizde siz de emin olacaksınız ki, bu böyle. Ne mutlu bize ki böyle! Bizler için hayat, pek de sizlerin alışık olduğunuz gibi […]
KARŞILAŞMA- DİYDEM DENİZ KOÇ
Kuytu bir köşede boynu bükük duruyordu. Yorgun, masum, mahcup, buruk biraz da kırık… Göz göze geldik. İçimin sızısı dayanılmazdı. Yanına gittim. Boynunu okşadım. Yanağına öpücük kondurdum. Dilimin döndüğünce güzelliğini anlattım. İnsanların acımasızlığından bahsetti. Bende kimseye anlatamadıklarımı anlattım ona. Kirpiklerimdeki hüzünle göz göze geldik tekrar. Elimden bir şey gelemeyeceğini anladı. Kabullenmişlikle başını aşağıya indirdi. Keşke ile […]
KELEBEK MİSALİ-Ayyüce İNCE
Rüyalara inanır mısınız bilmiyorum ya da onların gerçekten hayata dair bir anlam ifade ettiğini düşünür müsünüz? Bana soracak olursanız evet, benim rüyalarım da onların bana verdiği mesajlar da kıymetlidir. Özellikle sizin de sabah gözlerinizi açtığınızda “oh be şükürler olsun ki rüyaymış” ya da “Keşke uyanmasaydım sadece bir rüyay-mış “ dediğiniz oluyordur. Ben bugün “Şükürler olsun […]
Bir Yaşama Biçimi Tiyatro-Kurtuluş ÇELEBİ
Başkent çok uzak göründü bize. Yakla-şık 350 km’lik yol. Ama her şeyi göze alıp tiyat-ro delisi bir arkadaşımla beraber bu yolu kat edip en çok izlemek istediğimiz oyunu görmek istiyorduk. Bir gün öncesinden yolculuk heye-canı sarmıştı bizi. Gideceğimiz günün sabahında kendi gösterimiz vardı. Hazırlıkları yaptık sah-neye çıktık, ben Karagöz o Hacivat heyecanıyla oyunu tamamladık. Oyunumuz […]
Öykü sinsi olabilir-Dursaliye Şahan
14 Şubat Dünya Öykü Günü ve bizim hikâyelerimiz Sistem dünyanın hemen her yerinde sınıflardan birbirlerine yabancılaşmalarını ister, istemekten öte dayatır. Öyle olmasa, muhalefet de dahil olmak üzere kendi maaşları için kesenin ağzını sonuna kadar açan Meclis’ten, asgari ücret için “gözünüze dizinize dursun” türünden bir cümle duyabilir misiniz? Ya da […]
Eylül aşk-serdal göçmen
Yağmur yağıyordu. Yine ıslak hüzün akıyordu kaldırımlardan, yağmuru severim. Yağmurlu günlerde duygularım depreşir toprak kokarım. İlham gelir ruhuma, hüzünlü mısralar dolaşır içimde, kulağımda bir türkü mırıldanırım, hüznümü ilmik ilmik işlerim. Ufukta yepyeni bir hayat düşlerim… Sımsıkı tuttum ellerini; soğuk geldi elleri elime, ama ellerim sıcaktı ikimizi de ısıtacaktı. Gözlerine baktım. Gözlerinde umut; ruhunda isyan […]
ACILAR OLGUNLAŞTIRIR İNSANI -Fatih Altınbeyaz
Memuriyete yeni atanmıştım. Biraz daha gençtim. Hayatı bilmiyordum henüz… Bir ninem vardı, alt komşum… Beni tanıdıktan sonra benimle, torunuymuşum gibi ilgilenmeye başlamıştı. Baktım aşağı yukarı her gün bana tabak geliyor, pazarlıkları alıp ona vermeye başladım bende… Ninem bana yemek hazırlardı ve bunu zevkle, hasbilikle yapardı. Ben evleninceye kadar bu böyle devam […]
Gramofonlar ölü ruhları haykırıyor bedenlere -Barış Esin
Gramofonlar ölü ruhları haykırıyor bedenlere . Kalbimin derinliklerine saklanmış ruhum durmadan sızlıyor;üşümüşlüğümü avuçlarımda yitiriyorum. Kör karanlıklar gecenin koynuna saplanmış bir hançer. En kör karanlıklar mehtapta bir kelebek kadar masum. Çoban yıldızı tek etmeden bizi yol almalıyız bir adım atamadığımız mesafelere. Her sözüm çözemediğim bir düğüm oluyor ve her düğüme bir düğüm bir düğüm daha […]
Son Yorumlar