Sayı 38 61
SENİ ÇOK ÖZLEDİK ALİCE -Evren İnançoğlu
Beyaz Tavşan ve Karpaz Eşeği ziyaretine geldiklerinde Cheshire Kedisi yüksekçe bir ağacın kalın bir dalının üzerine uzanmış dinleniyordu. “Günaydın” diye seslendi Tavşan. Tavşan’ın sesinin duyulmasıyla birlikte Kedi’nin önce kuyruğu görünmez oldu, sonra da sırasıyla bacakları ve gövdesi. Bir kaç saniye içinde yüzü de ortadan kaybolunca Kedi’den geriye sadece bir gülümseme kaldı. Kedi […]
HİÇ AŞKTAN ÖLÜNÜR MÜ – SAFA BERBER
Hiç olmadık de mi biz Hiç birbirimizi sevmedik Hiçbir şey yaşamadan Unuttuk birbirimizi Ne ben seni sevdim ne de… Sen zaten sevmemiştin Ama unuttum saçının rengini Ellerindeki çizgileri, hatta gözlerini Hayat oyundur derler, bu oyun Ebelemece olsun o zaman Ben seni ebeleyeyim, sen de beni Hiçbir şey olmamış gibi Kim demiş aşk iyidir, hoştur Bana […]
ONDANDI -semih bilgiç
hafif bir dokunuş beyaz ötesi ışık göz kamaştırıcı büyülendim ondandı bir koku yayıldı belli belirsiz siz nereden bilirsiniz sızdı burun deliklerimden dokundu ondandı […]
MUJİK İLE TUJİK – Aydın Yılmaz
Aceleci olmayan adımlarla Qolit tepesinin yamacındaki yayvan düzlükten aşağılara doğru kaydı ve kendisini yamaçta bulunan, köyün ileri gelenlerinden Efendi tarafından yaptırılan çeşmenin yanı başında buldu. Yıkılmaya yüz tutmuş olan bu hayrat çeşmesinden, hafif bir gürültüyle, ancak işeyen bir erkek çocuğunun nazlanarak yaptığı çişini andıran, sızıntı halinde bir su akıyordu. Aylardır yağmur görmeyen […]
Göğe Komşu Topraklar: Artvin – Kerem Han
Bu toprağın onurlu ve soylu çocuklarına selam olsun. ‘O güzel dağlara gaz bombası değil, türkülerine kadar sinmiş sis yakışır’, demiş Maçkalı şair Sunay Akın… Artvin’ın olağanüstü tabiatına yükseklerden baktığınızda, Maçahel vadisi gibi bir yerden, kendinizi bulutların sisli kollarında hissedebilirsiniz. Sinop cezaevinde Sabahattin Ali’nin umutsuzluğun dibindeyken yazdığı “Deniz gibidir gökyüzü” şiiri bu dağ ve […]
EFTELYA – İbrahim Şen
Deniz kızı, denizin kızı Kanar deryaya nazır içimde bir sızı Bipayan yol izler baran-ı belam Mehtaba visal düşler su perisi Eftelyam Yıldızlardı mehtaba vasl eden Seher yeliyle acıyı kor ateşe süren Bir yanıp bir soğur tomurcuk bedenim Uslanmaz Eftalyama devasa meşkim
Gelinciğin Rüyası- Murat Halıcı
Raksediyorlar gönüllerince Emeksiz edindiğim düşler Dolunayın teri yakamozlar Aslında onlarda benim gibi Kalabalıkta bile yalnızlar Dağlar bırakmıyorlar güneşi İstemiyorlar sabahı Ayıpları görünmesin diye Ayıp bu yaptıkları Rüzgâr koşuşturuyor nefes nefese Çok önemsiyor yaptığı işi Oysa biliyorum ki tek yaptığı Mahrem fısıltıların hamallığı Bir yıldız boğuluyor kendi sessizliğinde O kadar çoklar ki Öldüğünü farketmeyecekler […]
UMUTLAR DA ÜŞÜR -EMRAH ATİŞ
Bir vardı. Kocaman, içi boş, soğuk ve tutkusuz bir ‘bir’ vardı. Ama bir yoktu aslında. Elde kalan sadece hiçliklerdi. Vakitlerden bir hayal, diyarlardan bir karanlık… Canı sıkılmıştı adamın. Evden çıktı. Cebinde, ayın sonunu görmemeye her daim yeminli bir onluğu kalmıştı. Dolmuşla şehir merkezine indi. Hava olabildiğine titretiyordu bedenini. Üzerinde eski bir montu, bitmiş bir sevdadan […]
İşittiniz mi -Kenan ŞAHBAZ
bir sabah bomba düştü kapımıza saat onu dört geçiyordu zembereği kırıldı zamanın ta burnumdan çıktı dumanı duydunuz mu öfkenin kokusunu ispinozun dal burkan sancılarını ben duydum karanfil bırakılan sokaklardan birine döndü yüzüm burnundan soludu kırlangıçlar siyah parlak kanatları sevdi yaralarımı cebimde öğle yemeğim kanadı ayağımda ayakkabılarım bir sabahtı düştüğünde gökyüzü […]
“Nene Korkut Eyler ki” – Üst Kurgu – Uygar ÖZDEMİR
Bir gün kanunlu, fersah fersah topraklı hanın oğlu doğdu. On yaşını görmeden ok attı, at bindi, düşmanı bozguna uğrattı. Babasından akın diledi. Baba eyledi; Ela gözlü yiğit oğlan Yaşlı babanı bırakıp nereye oğlan Küçük kardeşini görmez misin Sen olmazsan nicedir hali oğlan Var git gideceksen Al kanını elime sürer dizlerimi vururum oğlan Bu […]
HAKAN ABİM MİS KOKARDI MİS -Sipan Dündar
Mahallede İbrahim Amca’ların evine hırsız girmişti. Kendi evine çıkan bir bina sakini, tesadüfen komşusunun kilidinin patladığını çakozlayıp feryat etti. İstediği zaman görünmez olma yeteneği olan mahallelimiz, bir yokuştan atılan kartopunun çığ büyümesi gibi sokağa toplanıverdi. Eve kimin girdiğini ya da olayın ne zaman olduğunu kimse bilmiyordu ama şuçlu ne olursa olsun bulunmalıydı. Suçluyu görmemeleri […]
Sattık Sattık – Muhammed Murat
Domuzlar girmiş bizim mısır tarlasına vaktinde. Babamlar koşmuş dağıtmış hepsini. Harap olmuş tarlanın mısırları. Tekrar başlamış maaile çalışmaya. Tekrar olmuş mısırlar. Tekrar yeşermiş tarla. Öldü babamla karısı bir gece yarısı. Bizim vaktimiz geldi artık. Zor geldi tarlada çalışmak. Sattık bizde mısır tarlasını, şehirden gelen fabrikatör Necip Bey’e. İlk başlarda işlemedi fabrika köy yerinde. Sonrasında […]
“BACAKLARINDAN DÜNYA’YA ASILAN GÜZELLER” – Ali İhsan TARMAN
Bu kaynayan yalnızlık bizim mi? Celladına gülümseyen toprak Bu bacaklarından dünya’ya asılan güzeller Benim fukaralaşan kimliğimi aydınlatıyor Açılan okulların telaşıyla hayata tutunmakta cici İçimizi zehirleyen sessizlik her an şüpheci Bir de Eylül’ün son sahneleri gözlerimde Ağlamam ibadet olarak rabbime ulaşıyor Ezberimde bu tembel sancı Çocuklar son oyunlarını yaşıyorlar Bu burukluk her an taptaze gözlerimde […]
Son Yorumlar