ÖYKÜ 673
İkiz Kardeşim – Cennet Güvenç
O sabah uyandığımda gitmişti ikiz kardeşim olacak zilli, çok uzaklara gitmişti. Onun ardından gelen yalnızlığın, sessizliğin hâkim olduğu belki de o an huzur olacak sandığım bir huzursuzluğun resmiydi yaşadığım hüznün adı. Biliyordum, gideceğini hissediyordum. İnsan bilmez mi? Aynı karında dokuz ay boyunca yaşadığım ve ilk kokusunu duyduğum anamdan sonra dokunduğum, bana müthiş derecede benzeyen, aynaya […]
Gölge ve Ölüm -Uygar Barış BUDAK
Karanlık, ruh, karanlıkta kaybolmuş ve surların önünde diz çökmüş krallığın prensi ölümün habercisi ve tanrıların lanetlediği zavallı. Ama korkmuyor, yürümekte tereddüt etmiyor, surların dev kapılarından içeri adımını atıyor, sarayın bahçesine kadar düşünmeksizin, durmaksızın, tereddütten hiçbir iz taşımaksızın yürümeye devam ediyor… Çok uzun bir zaman, çok uzun bir yolda aklına durmak gelmeksizin yürüyor… Ufka bakıyor ve […]
kesit – Deniz Gürmen
Üç gündür eve girmiyordum, üniversitedeki arkadaşlarımla tekrar görüşmeye karar vermiştik ve hala hızlılardı. Kendimi yaşlı hissediyordum, yürüyecek gücüm kalmadığında ya da bir yere uzandığımda. Gecenin sonunu hatırlamamam benim için riskli olsa da onlar bana anlatıyordu olanları ertesi gün. Bir keresinde oturduğumuz hamburgercide hamburgeri beğenmeyip mutfağa girmişim, onlara nasıl yapılacağını göstermek için, güvenlikler gelince de aşçılardan […]
BİRİSİ ADINA – Caner Sünecli
Sabahın ilk ışıklarında yatağında dört dönen bir insan bozuntusuyum. Uyku sersemi bir halde kafasında “bu sabah erken uyandım sensiz olmaz” la sakarlığın doruğunda bir adam. Hayatını adayacağı insanların onu umursamamasına aldırmadan yaşayıp giden biri. Şimdiye kadar uyandığım en erken saatte uyanmış işe gitmeye hazırlanıyordum. Çok susamıştım ve böbreklerim artık isyan ediyordu. Su içmek için kalktım. […]
Şişede durduğu gibi durmuyor gemiler – fegar saçma
Çocuk parkındaki gibi değil sevgiler, sevgililer. Hayat nereye açılıyor beni almadan. Evcilik en küçük yapımız mı? Büyüyünce ne mi olacağım, bir gün o kalpte bir gül o toprakta öleceğim. Duyarsın, mutluluktan uçuyor insan, oysa kuşlar öylemi, konacağımız kalbi bilemedik. Söylermisin havan kime dünya. Gişe yapmamış insanları izliyorum, yaşamayı beklemiyorduk. Nereye dönüyorsun bir şeyler söyle dünya, […]
Sivas’ın ışığı sönmeyecek
Aziz Nesin Madımak cehennemini yazmış: Müthiş bir çığlık Aziz Nesin’in Madımak katliamı hakkında aldığı notlar ortaya çıktı. Nesin, Metin Altıok’un nasıl öldürüldüğünü yazmış Aziz Nesin’in Sivas’taki Madımak Oteli Katliamı’ndan hemen sonra kaleme aldığı notlar 15 yıl sonra ortaya çıktı. Nesin notlarında, “Müthiş bir çığlık, kadın çığlığı… Sonra korkunç bir sessizlik. Evet ölüm sessizliği… Kısa sürüyor” […]
Adı Ayşe, Fatma, Hayriye – Aylin Özer
‘Kadını kadının içinde özgürlüğe kavuşturmak gerekir.’ Kadını kadının içinde özgürlüğe kavuşturmak gerekir” derken Nietszche’in kastettiği herhalde Harem-i Hümayun değildir. İlk toplumların anaerkil olduğu düşünülürse uygarlaştıkça medeniyetin tek “dişi” ile karşılaşma sanrısıyla yüz yüzeyiz. Klanlarda aynı klan içinden evlenmek yasaktı. (endogami yerine egzogami) Çünkü klan üyeleri aynı toteme inandıkları için kendilerini akraba sayarlardı. İlkel toplumların ilkleri […]
SEN İNANDIKÇA – Tuba İNCİHACILAR
Tüm düzen, hayatlarının şu ya da bu döneminde çevrelerinin onlara veremediği şeyleri arayan insanlar için kurulmuştur ve ya çevrelerinin onlara sağlayamadığını sandıkları şeyleri arayan insanlar için. Onlar da aramaktan vazgeçerler. ( Çavdar Tarlasındaki Çocuklar/J.D. Sallinger) Daha önce anlatılmamış bir hikâye ya da söylenmemiş bir söz bulamayabilirsiniz. Özneleri farklı olsa bile, böyle hikâyeler defalarca anlatılmıştır, belki […]
AŞKLAR BELKİ ÖLÜMSÜZ, AMA İNSANOĞLU ÖLÜMLÜ… – Deniz Çantay
Tam karşımda duruyordu. Aradan geçen onca yıla rağmen bir insan hiç mi değişmez? Bu değişmemişti işte. Aynı yüz, aynı model saçlar ve hafif dişlek yapısından dolayı sürekli aralık duran ve hep gülüyormuş gibi alaycı görünmesine neden olan o ağız. Değişiklik olarak sadece şakaklarına düşmüş tek tük aklar vardı, bir de o güzel gözlerinin kenarlarındaki ince […]
Yeni Bir Hikâye – Cennet Güvenç
“Ölümü göze alan yaşamasını da bilir “diyor şair ben ölümü göze alamadığım için mi yaşamayı beceremiyorum acaba? Neden bazı insanlar hayallerini bile kuramadıkları hayatların tam ortasında yaşar iken ben neden tırnağımla kazıyarak geldiğim bu yerden şimdi düşmek üzere gibi hissediyorum kendimi. Vazgeçmiş. Belki de tükenmişlik sendromu dedikleri bu olsa gerek. Yaşama karşı duyulan bu müthiş […]
Blöf – Burak ÇAKIR
Saatlerle aram bozuk bu aralar, takvimlerle de, bekleyişi hatırlatan ne varsa bozuğuz kısaca. Çünkü beklemek; gelecek bir mutluluk umuduna bugünkü mutluluğunu hiç etmen demek. Çünkü beklemek; meçhul yarınlara bugünden bel bağlamak demek. Oysa ben dünden harcadım bugünün ümidini, bir avuç dolusu anı kaldı ellerimde ki bu anılar fazlasıyla akışkan, korumak adına ne kadar sıksam o […]
ZAMANSIZ AYRILIKLAR – DİDEM SAYAT
BABAM’A ‘‘ Sonbahardı değil mi? Ben öyle hatırlıyorum. Kocaman kırmızı bir kamyon gelmişti avluya. Apar topar toplanmıştı eşyalarımız. Geri döneceğiz bir gün, demişti babam başımı okşayarak. Nenem o gün hiç çıkmamıştı evden dışarı. Son sonbahardı evet. Çükü Sarıkız’ı ziyaret etmiştik bir gün önce. Keşkek yapmıştı annemler her zamanki gibi. Nohut, pilav yanında. Bütün köy oradaydı. […]
Bulutların Evindir Gökyüzü – Gupse Nur Aydın
Herkes sever gökyüzünü. Bir hapishanede çok değerlidir mesela gökyüzü ve bütün denizler yansıttıkları gökyüzü kadar güzeldir. Bulutların evidir gökyüzü, ancak orada rahat ederler. Mecbur kaldıklarında korka korka çıkarlar evlerinden ama her seferinde, onlar için zor olsa da, evlerine geri dönerler. İstemeden, eksilirler bizar, belki biraz artarlar istemeden. Ben, şimdilerde sevmiyorum gökyüzünü. Boş bir evi hatırlatıyor […]
Son Yorumlar