Tahtanın göğsünde sırıtan bir çivi
Olmak isterdim, köle birinde sırıtan çekice inat
.
Cirit atlarının bütünlüğü toprağın titreyen uzvu
Sanırsın devleşiyor yarınlar
Akşamın üzerinde yolunu kaybetmiş bıçak yarası
Kanla temizliyor geceyi
.
Yavaş yavaş soğur demir, giyinirken bir dokunuşu
.
Ağrılı bir ömrün perdelerini açmalı gülüşün
Rivayet kendine rastlamaksa acıların çarpıştığı bir şiirde
Kurumuş bir bahçeyi nemden koruma
.
İncir dallarında bekleyen su perişan
Varla yok arası ağzımın tadında
Serinlemek istiyorum çölleşiyor yüzün
.
Hüzün annelerin sırtında eskimeyen kumaş
Ah bilir misiniz, ağlamak da bir utanma öyküsüdür onlara
Sessiz bir şehirde gölge sonrası maviye dönüyor yedi renk
.
Çocuklardan kalan bir gülüş çizelim yüzümüze
Yeni kapılar beliriyor, düşlerim geçmişe uzanan türkü
Ağustos 2020
Bir cevap yazın