Şaşkın şaşkın
Atıyor kalbimden
Bakan aklım
Dolanıyor aklımda biri
ılık ılık
Kanımda akıyor
Başımdaki aklım
Kalbimde
Donuyor
kanımda aklımda
Heybelerinde harf harf
Kelime tohumları
Gözlerinde bulutlar biriktiren
Mısralarında tane tane yağmurlar
İçinden geçerek şiirin
İçine düşmeden
Onuruyla aşkın içinde yeniden dirilen
Kırık kalpleri toparlayan
Kırılgan şairler gibiyim
Gözlerime doluyor karınca duaları
Yeşerir kalbimde bir şairin iç sızıları
Hey duygusal coğrafyanın çocukları
Çığ altında kalmış
Her birimiz azraili bekleyen yolcularız
Kalbimiz ve sözlerimiz kadarız
Sözlerimiz kadar anlar
Sevgimiz kadar hayata anlam katarız
Değil midir ki sofralarımızda
Sevapla günah katıklarımız
Tükettikçe tükeniyoruz
Bu kaos bu kargaşada
Ne işim olabilir
Tanrım kim beni attı buralara
Boşluklarımı dolduryorum
Biz ve ötekiler arasında
Seçilmiyor sesimiz
Duyulmuyor bağrışınca
Kapanınca kalp kulaklarımız
Yitiriyor anlamını sevdalarımız
Renklere tahammülü olmayanlar
Gül kokusunu karıştırır kan kokusuyla
Harlanmış sözlerin koynunda uyumadan
Her akşam içiyorum bir kadeh sızılarımdan
Salarak belalara bel’am-ı
Beyazdan daha ak ateşten daha sıcak
Kirlenmemiş sözlerle
Aşkla duyuruyorum isyanımı
Konuşan şiirlerle
Konuşkan şairlere
Sevgili geçerken uğrama bana
Gel anımda yanıma
Yalnızlığıma gel
Ki gözlerimi amansız uykudan uyandır
İsyanın insafı yoktur ama
Her insafın bir isyan yanı vardır
Şairleri yakarak uyandıran isyanıyla iç sızılardır
Kalmadan karanlığa
Kararak acılarımı şairin iç sızılarına
Taş üstüne bir taş daha koyarak
Rüyalarda kanatsız uçmak
Minnetsiz yüksüz bir sabah ölüme uyanmak
Giderken sonsuzluk çağrısına
Bir gönlün en kuytu yerinde karışmak toprağa
Bir cevap yazın