Soğuktu… Ayaz vardı dışarda. Sonbahar kışa dönüyordu usulca… Aklına geldi kırmızı atkısı. Çekmecesinden çıkarmak istedi. Elini usulca kırmızıya uzattı ama dokunamadan geri çekti. Aklına geldi atkısının boynunu son sarmalayışı ve adamın boynuna son sarılışı. O an hissetti kırmızının soğukluğunu sıcak bedeninde.
Arnavut kaldırımdaydı o günde köşe başında. Adamı bekliyordu çocuksu mutlulukla ve atkısıyla. Adamsa geç kaldım derken acele etmişti, saatine bakarken ölümü fark etmemişti.
Kırmızı renklerin en sıcağıydı. Ama kadın gördükçe üşüyordu. Eskiden en sevdiği renkti ama en sonunda nefret etti. Adam kadını ensesinden öpmeyi pek severdi. Kırmızı da geçip onu terk etmeseydi…
Bir cevap yazın